Azap(Töre)

Bölüm 14-Göl Evi

Herkese tekrardan merhabalar arkadaşlar. Bölüm biraz gecikmeli geldi. Malum çalışma hayatı vs epey yorucu olmaya başladı. Bu sebeple de iki bölüm uzunluğunda bir bölüm yazdım. Umarım beğenirsiniz. Oy ve yorumlarınızı unutmayın. Keyifli okumalar 🙏🏽

Hezal ve Hewar tartıştıkları o geceyi ve ardından geçen günleri de epey soğuk ve ayrı geçirmişlerdi. Tüm bunlar dışında genç kız derslerine odaklanmış ve Rüzgar ile akşamları çalışmaya devam etmişti. Son yaşananlardan sonra ablası onu sürekli aramış ya da mesaj atarak ulaşmaya çalışmıştı ama Hezal kendini hala çok kırgın, çok kötü hissettiği için ablasının ulaşma çabalarını karşılıksız bırakmıştı. Hewar'in onu öpmek için zorladığını düşündükçe morali daha da bozuluyordu ama bunu düşünmeden de edemiyordu. Hatayı kabullenen kişi zaten Hewar olmuştu. Narin bu konu da kendisinin suçsuz olduğunu söylemişti ama genç  neye inanacağını şaşmıştı artık. İkisinin arasında ki sevgiye hiçbir zaman engel olmak istememişti. Bunu görmek canını yaksa da amacı bu sevgiye zarar vermek değildi. O sadece daha fazla içinden çıkılmayan bu durumda, daha da kötü şeyler yaşamaktan korkuyordu. Gururun incinmesini bile bir tarafa koymuş, ailesinin böyle bir şeyi öğrendiğinde ya da çevrenin böyle bir durumu gördüğü zaman yaşanacak olan şeylerden korkuyordu.

"Bugün biraz değişiklik olsun hep beraber Halfeti'ye gidelim. Nehir turu yaparız."

Haftasonu olduğu için tüm aile kahvaltıdaydı. Bu teklif ise Rüzgar'dan gelmişti.

"Ben bugün biraz rahatsızım oğlum. Siz gençler olarak gidin." Cemşir Dijan gelmek istemedi.

"Bana uyar. Bu ara evde çok sıkıldım, hepimiz için biraz değişiklik olur." Evin çoktan hazırdı.

Navin ve Cihan'da ablalarına katılmıştı. Hewar'den sonra ki büyük erkek kardeş Botan ise başka planının olduğunu söyleyerek reddetmişti. O diğer kardeşlere göre biraz daha soğuk olandı. Genelde tek başına takılmayı ya da abisi Hewar ile zaman geçirmeyi seviyordu.

"Cemre de gelir." Evin en küçük kız kardeşlerinin geleceğinden emindi ki Cemre de hızlı bir şekilde ablasını başıyla onayladı. Geriye Rüzgar'ın kız kardeşi Dilan, Hewar ve Hezal kalmıştı.

"Ee siz ne dersiniz Hewar. Hezal'le beraber gelin." Rüzgar kuzenine nihai soruyu yöneltmişti.

Hewar pek de isteksiz bir surat ifadesi ile "Oraya belki yüz kere gittik. Bensiz takılın ben bugün dinlenmek istiyorum."

Hezal onun bu teklife sıcak bakmayacağını tahmin etmişti zaten. Kendisi gitmek istiyordu ama Hewar gitmediği için gidebileceğinden emin değildi.

"Hezal gelmek istiyordur belki. Sen daha önce Halfeti'ye gittin mi Hezal?" Rüzgar kahverengi gözlerini sorusuyla beraber genç kıza çevirdi.

Hezal olumsuz bir şekilde kafa salladı. "Gitmedim ama sorun değil. Hewar dinlenmek istiyor, başka zaman gideriz."

Cemşir Ağa o sırada araya girdi. "Hewar dinlenmek istiyorsa dinlensin kızım, sen evde kalmak zorunda değilsin. Herkes gidiyor bak, sende git. Hem daha önce gezmemişsin, Halfeti çok güzeldir. Özellikle de nehir de tekne ile gezmek ayrı bir güzeldir."

Hezal o esnada Hewar'e kaçamak gözlerle baktı. Tepkisiz duruyordu ya da Hezal anlamıyordu. Sessiz olduğuna göre bir sıkıntı yok gibiydi. Zaten onunla beraber hareket etmek zorunda da değildi ama sırf bir problem çıkarmasın diye çekimser yaklaşmıştı teklife. Ondan bir tepki gelmediğini görünce de kararı kendisi verdi.

"Tamam Rüzgar ağabey, bende geleyim o zaman." diyerek kabul etti.

Rüzgar'ın kardeşi Dilan ise Botan gibi işleri olduğunu söylemiş ve gelmek istememişti. Hewar hala tepkisizdi. Genç kız zor da olsa ara ara ona bakıyordu ama o olduğu gibi duruyordu. Çayını içip önündeki tabağa bakmaktan başka bir şey yapmıyordu.