Derin derin nefesler aldım. Neredeyse her gün ona yazmaya karar veriyordum ama gururum buna engel oluyordu. O en yakın arkadaşımın abisiydi ve nedenini bilmediğim bir şekilde benden nefret ediyor gibi davranıyordu.
Bugün yazmaya karar verdiğim diğer...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
resimdeki anıl
Petrichor: Uzun kuraklık sonrası yağmurla gelen toprak kokusu.
The Neighbourhood/ Daddy Issues
Derin derin nefesler aldım. Neredeyse her gün ona yazmaya karar veriyordum ama gururum buna engel oluyordu. O en yakın arkadaşımın abisiydi ve nedenini bilmediğim bir şekilde benden nefret ediyor gibi davranıyordu.
Bugün yazmaya karar verdiğim diğer günlerden farklıydı. Bugün kararlıydım, ona kesinlikle yazacaktım.
Derin derin nefesler almaya devam ettim. Eski telefonumu yavaşça elime alıp aylar önce aldığım ama yazmaya bir türlü cesaret edemediğim için kullanmadığım hattı telefona taktım. Son kez aynadaki görüntüme baktım. 18 yaşındaydım, çelimsiz vücudumla yaşıtlarıma göre biraz küçük görünsem de gayet güzeldim. Muhabbetim de fena sayılmazdı. Muhtemelen benimle oturup doğru düzgün sohbet etmediği için benden nefret ediyor gibi davranıyordu. Beni kız kardeşinin aptal arkadaşlarından sanıyordu. Bugün ona aptal olmadığını kanıtlayacaksın diye fısıldadım aynadaki yansımama. İşte şimdi hazırdım.
Anonim: Bana ne hissettirdiğin hakkında en ufak bir fikrin yok.
Geri dönüşü olmayan bir yola girmiştim ve bundan memnun olmadığım söylenemezdi.
Zaman bir türlü geçmek bilmiyordu. Mesajım iki tik olmuştu ama hâlâ mavi tik değildi. Belki de mavi tiki kapalıdır diye düşündüm. Ama öyle olsaydı tanımadığı bir numaradan gelen mesajı merak edip cevap vermez miydi? En kötü ihtimalle engellerdi. Hiçbir tepki vermemişti. Muhtemelen bir yerlerde içtiği için görmemiştir diye düşünerek bir buçuk saatlik beklemenin sonunda dayanamayıp odamdan çıktım.
Babaannem salonda oturuyordu. Babaannem, annem beni bırakıp gittikten sonra benim için annelik yapmıştı.
Ben annem ve babamın evlilik dışı olan çocuğuydum. Annem, bana hamile kalınca tıp eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalmıştı. Daha sonra dayanamayıp beni henüz bir yaşımdayken bırakıp gitmişti. Babam da annemin gitmesinden beni sorumlu tuttuğu için para vermekten başka benimle ilgilenmiyordu. Bu yüzden hayatta babaannem benim hem annem hem babamdı.
Babaannemin sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. "Kuzum, gelsene kek yaptım. Çay da demledim. İçeriz beraber." Ona gülümseyip kafamı olur anlamında salladım. Sıkıntı ve stresten kusmak üzereydim. Biraz kafa dağıtmak fena olmazdı. Evet, Türkiye'de on sekiz yaşında üniversite sınavına hazırlanan bir öğrenciyseniz kafa dağıtma anlayışınız kek ve çaydan ibaret olabiliyor.
Tam koltuğa oturacakken telefonumdan gelen bildirim sesiyle sıçradım. Ellerim titremeye başlamıştı. Hemen arka cebimden telefonumu çıkarıp titreyen ellerime umursamamaya çalışarak şifremi girdim. Hayır, mesaj asıl telefonuma gelmişti. Üzüntü ve rahatlamışlık hissiyle babaanneme çaktırmadan kendi telefonumu çıkardım. Mesaj, abisine aşık olduğumu henüz bilmeyen en yakın arkadaşım Sude'den gelmişti.
