16.Bölüm

2K 58 4
                                    



İkilem/ Bu Saatten Sonra

"Ne anlatacaksan anlat, gideceğim."

Annemle (!) yaklaşık on dakikadır sahildeki bir bankta oturuyorduk ve asla konuşmuyordu.

"Sana durumu kimseyi kırmadan nasıl açıklayacağımı düşünüyorum." dediğinde gülmeme engel olamadım.

"Bak, ben sana hamileyken babanla evli değildik. Ben tıp fakültesinde okuyordum. Yine de seni doğurmak istedim." dediğinde iyice sinirlenmiştim. "Doğurdun, sonra da terk ettin değil mi?" diye sordum sinirle.

"Hayır. Bak lütfen bölmeden dinle."

Ben ses çıkarmayınca devam etti.

"Sonra sen doğdun. O kadar güzel bir bebektin ki, sana bakmaya kıyamıyordum. Tabi bu olanlardan benim ailemin haberi yoktu. Babanın ailesinin de haberi yoktu. Önce babanın ailesine haber vermeye karar verdik. Babaannen duyunca deliye döndü. Kesinlikle kabul etmedi. Sonra benim aileme açıklamaya karar verdik ama babanın gelmesini istemedim, önden ben konuşmalıydım. Seni de yanıma aldım."

Annem duraksadı. Sesi titriyordu. Derince bir nefes alıp devam etti.

"O gün otobüs kaza yaptı. Gözlerimi hastanede açtım. Uyanır uyanmaz seni sordum, öldüğünü söylediler. Başta inanmasam da sonradan inanmak zorunda kaldım. Ayağa kalkabilecek duruma gelince babanı görmek için babaannenin evine gittim. Babaannen benimle görüşmek istemediğini söyledi. Babandan hiç haber alamadım. Sonra bir gün senin hayatta olduğunu öğrendim. Babaannenin seni benden almak için oyun oynadığını öğrendim. Hemen karşına çıkamadım. Şimdi karşındayım. Bana istediğin kadar kız ama yemin ederim ki ben senin öldüğünü sandım."

Nefes alamadığımı hissettim. Ağlayamayacak kadar tuhaf hissediyordum. Bağırıp çağırmak istiyordum ama sesim çıkmıyordu. Tüm çocukluğum gözlerimin önünden geçti. Babamın annem gittiği için beni suçlaması gözümün önünden geçti. Ortada hiçbir şey yokken dayak yemelerim gözlerimin önünden geçti.

"Babam... Babamın haberi yoktu." diyebildim sadece. Sesimin çıktığından emin bile değildim.

"Nasıl yoktu?" Annem oldukça şaşırmış görünüyordu.

"Senin benim neler yaşadığımdan haberin var mı? Senin gittiğini sandığı için babam her zaman beni suçladı. Kendimi ne kadar kötü hissettiğimi anlayabilir misin? Babam beni her azarladığında farklı bir sebep düşündüm. 'Acaba çok mu ağlıyordum?' , 'Acaba çok mu çirkin bir bebektim?' Annem bunlar için mi beni terk etti diye düşünmekten kafayı yedim ama ben bir kez olsun seni suçlamadım. Hep kendimi suçladım, hep kendime kızdım. Babamdan yediğim tokatlardan sonra bile kendime kızdım."

Sesimin tükendiğini hissettiğimde sustum. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Annem olduğu yerde donmuş gibiydi.

"Sana sarılabilir miyim?" Sorduğu soruyla kafamı kaldırıp ona baktım. Anneye sarılmanın nasıl bir his olduğunu bilmiyordum ama hayatta en çok istediğim şeylerden biri anneme sarılmaktı. Ona ne kadar kızgın olsam da sarılmak istedim. Onaylarcasına hafifçe başımı salladığımda hiç tereddüt etmeden boynuma sarıldı.

"Ne olursun bana bir şans ver. Bana belki inanmayabilirsin. Gel babaannene gidelim. O açıklasın sana."

Babaannem... Bunca yıldır bir yalanın ortasında büyümeme sebep olan kadın. Babaannemin bunları yapmış olmasına her ne kadar inanmak istemesem de bazı şeyleri düşününce yapmış olma ihtimali çok yüksekti. Onu onaylayıp ayağa kalktım ve alacağım cevaptan korkarak babaannemin evine doğru yürümeye başladım.

•••

"Babaanne konuşsana." dediğimde babaannem sıkıntılı bir nefes verdi.

"Doğru söylüyor kuzum ama inan bana böylesi senin için daha iyiydi."

Babaannemin söylediği cümle beni paramparça etmişti.

"Senin için daha iyiydi ne demek ya? Sen bunca yıl bile bile sustun. Babamdan yediğim dayaklara, hakaretlere bir kez olsun sesini çıkarmadın. Böyle bir hayat nasıl benim için daha iyi olabilir?" Sinirden sesim titriyordu.

"O kadın evlilik dışı çocuk yapmıştı. Bıraksaydım da sen de onun gibi mi olsaydın?"

Babaannemin söylediği cümleyle birlikte annem konuşmak için ağzını açınca elimle dur işareti yaparak onu susturdum.

"Annem beni tek başına yapmadı. Suçu kadın olduğu için ona yükleyemezsin."

"Annem ha? Çabuk alıştın bakıyorum."

Sinirle gözlerimi devirdim.

"Evet çabuk alıştım ve şimdi annemle birlikte gidiyorum. Sakın bir daha beni arama, sakın."

Dönüp anneme baktığımda yüzündeki gururlu gülümsemeyi gördüm.

Biraz garip bir bölüm oldu. Hiç Anıl yazamadım. Daha çok aile içine yöneldim. Daha önce hiç duygusal yazmamıştım o yüzden çok içime sinmedi ama yazdım öyle. Umarım beğenirsiniz🧚🏻‍♀️

Petrichor / Daddy IssuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin