KÖFN/Güneşe Dokundum
"Babaanneme dediklerimi bir anlık sinirle söyledim. Seninle gelmiyorum, kendime kalacak bir yer bulurum." diye söylendim ben hızlıca yürürken peşimden gelen anneme. Ayağındaki topuklularla zorlana zorlana peşimden yürümeye çalışıyordu, bu durumun hoşuma gitmediği söylenemezdi.
"Nereye gideceksin kızım. Gel biraz düşünene kadar benim evimde kal." dediğinde sinirle dudağımı dişledim.
"Sen benim için bir yabancısın, tanımadığım birinin evinde kalamam."
Yavaşça kolumu tuttuğunda duraksadım. "Lütfen, lütfen izin ver bana. Kendimi uzunca açıklayayım sana. Bir şans lütfen." dediğinde insanları kıramama özelliğimden dolayı istemeyerek de olsa kafamı salladım.
Ona güvenmediğimi söylemiştim ama garip bir şekilde ona güveniyordum. Hiç tanımadığım bir insana güveniyordum.
•••
3 katlı bir evin önünde durduğumuzda kaşlarımı kaldırarak eve baktım. Hayran olacağım bir ev değildi, benim için böyle şeylerin hiçbir zaman önemi olmamıştı. Sadece koskocaman evde tek yaşamasına şaşırmıştım.
"Bu ev sadece senin için fazla büyük değil mi?" diye sordum dayanamayarak.
Tedirgince gülümsedi. "Aslında bakarsan tek yaşamıyorum."
"Demek bir ev arkadaşın var?" diye sordum onay istercesine. Yeni bir aile kurma ihtimalini düşünmek bile canımı yakmaya yetmişti. Alacağım cevaptan korkuyordum.
Eliyle kapıyı işaret ederek "İçeri girince görürsün." dediğinde onu takip ederek yürümeye başladım.
•••
Yaklaşık on beş dakikadır annemin altı yaşındaki kızı, annem ve ben salonda oturmuş öylece birbirimize bakıyorduk. Bir kardeşim vardı. Bu gerçeği önceden tahmin etsem de kabul etmek istemiyordum. Ben acılar çekerken onun mutlu bir hayat sürmesini kabul edemiyordum.
"Bir şey söylemeyecek misin?" diyen anneme boş gözlerle baktım.
"Mila biraz sessizdir, konuşmayı pek sevmez. Babasına çekmiş. Sen ise bana çekmişsin, sessiz görünüyorsun ama aslında hiç öyle değilsin. Canın isterse bıcır bıcır olabiliyorsun."
Son söylediklerini umursamadan sordum. "Babası nerde?"
Biraz duraksadıktan sonra cevap verdi. "Şehir dışında şu an. Birkaç gün içerisinde gelecek."
Mila'ya baktım. Annesi ve babası yanındaydı ama o çok mutsuz gibiydi. Soluk teni ve sert bakışlarıyla mutsuz olduğunu belli ediyordu. Bir anlığına Mila olmak istedim. Mila olmak ve annemin beni salıncakta sallamasını istedim. Babaannem yaşlı olduğu için beni sallarken çok yorulurdu, bu yüzden çok istesem de sallanamazdım.
"Beni parka götürür müsün?"
Ağzımdan çıkan cümleye ben de şaşırmıştım. Bir anda çıkıvermişti.
Anlamaya çalışır gibi baktı. "Park?" diye sordu tek kaşı havadayken.
"Salıncakta sallanmak istiyorum." dediğimde yüzünden bir tebessüm geçti ve ayağa kalktı. "Hadi, gidiyoruz."
Şaşırmıştım ama duraksamadan ben de ayağa kalktım.
•••
Hayatımda geçirdiğim en güzel gündü. Bir anlığına da olsa anneme olan öfkemi unutup çocukluğumu yaşamıştım. Annemden ayrıldıktan sonra parkta tek başıma oturmaya karar verdim. Mutluluğumu hemen Anıl'a anlatmak istiyordum. Heyecanla Anıl'a yanıma gelmesini söyleyen bir mesaj attım.
Anıl'ı beklerken çocukları izledim. Anne ve babaları tarafından salıncakta sallanan çocuklar, kaydırakta kayan çocuğu düşerse diye tutmak için hazırda bekleyen babalar... Ben hiç böyle bir çocukluk yaşayamamıştım. Çocuk olamadan yetişkin olanlardandım ben. Şimdi ise annem vardı. Belki annem geldiği için babam da beni severdi. Bu düşünce bile kalbimin hızla çarpmasına yetmişti.
Ben düşüncelere dalmışken yanağımda hissettiğim baskıyla kafamı çevirdim.
"Çok beklettim mi?" diye telaşla soran Anıl'a tüm dişlerimi göstererek gülümsedim.
Anıl'dan
"Hayır, gel otur hadi. Sana anlatmam gerekenler var."
İrem'in heyecanlı sesine gülümsemeden edemedim. Heyecanlandığında tıpkı küçük bir kız çocuğu gibi oluyordu. Yavaşça eliyle gösterdiği yere oturdum.
•••
"Bak güzelim, biliyorum çok mutlusun ama lütfen hemen kendini kaptırma. Senin üzülmeni istemiyorum."
İrem'in annesi Sedef Hanım'ı az çok tanıyordum. Birkaç aydır babamla iş bahanesiyle görüşüyorlardı ama bir tuhaflık olduğunu anlamıştım, kadının başka bir amacı vardı.
"Anııl... Biliyorum, her şey çok yeni ama anla beni lütfen. İlk defa annemle tanışıyorum, bu halim çok normal değil mi?"
Ne diyeceğimi bilemediğim için suratına bakmakla yetindim.
"Hem sen beni korursun. İzin vermezsin beni kimsenin üzmesine."
Boynunu yana yatırarak söylediği cümleye gülümsedim.
"Ben, kızımın üzülmesine asla izin vermem."
Bölüm sonuu🧚🏻♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Petrichor / Daddy Issues
ChickLitDerin derin nefesler aldım. Neredeyse her gün ona yazmaya karar veriyordum ama gururum buna engel oluyordu. O en yakın arkadaşımın abisiydi ve nedenini bilmediğim bir şekilde benden nefret ediyor gibi davranıyordu. Bugün yazmaya karar verdiğim diğer...