Anıl'ı görünce her ne kadar tedirgin olsam da gülümsemeye çalıştım.Benim gülümsememe karşılık Anıl eskisi gibi soğuk bakışlarıyla bana bakıyordu.
"Biraz sahilde yürüyelim mi?"
Uzun sessizlik sonucu sorduğu soruya kafamı salladım. Yan yana sahile kadar susarak yürüdük.
"Bak Anıl... " dediğim sırada beni susturdu. "Bana bir açıklama yapmak zorunda değilsin."
Söylediği şeye gözlerimi devirdim. "Böyle bir durumda elbette sana açıklama yapmak zorundayım."
Söylediğim cümleden sonra Anıl aniden durdu.
"Bak İrem, anlamıyorsun." Derin bir nefes aldı. "Ben senin yanında kendimi çok tuhaf hissediyorum. Sen çok küçüksün. Şu an sana 'O siktiğimin çocuğuyla neden buluştun?' diyemiyorum çünkü buna hakkım yok. Senin yaşındaki insanların yaptığı gibi sen de hayatını yaşamalısın. Bana bağlı kalmamalısın. Belki de her şey hataydı. Senin yaşındaki insanların duyguları çok çabuk değişebilir. Bana hissettiğin duygular öylesine bir şeydi belki."
Daha fazla konuşmasını istemedim. Ellerimi yüzüne koyarak konuştum.
"Anıl, benim sana olan hislerim hiçbir zaman geçici olmadı. Etrafımda aşık olabileceğim bir sürü erkek vardı ama ben hep sana aşıktım. Anla bunu artık. Hiçbir şey hata değildi. Ben üç yıl önce nasıl sana aşıksam şu an da öyle aşığım."
Anıl'ın gözlerindeki ifadenin değiştiğini gördüm. "Üç yıl mı?"
Sorduğu sorula pot kırdığımı fark ettim. Anıl bunu bilmiyordu. Konuyu değiştirmeye karar verdim.
"Ayrıca o siktiğinin çocuğuyla Sude zorladığı için buluştum."
Anıl hafifçe kahkaha attı.
"Küfür ağzına hiç yakışmıyor."•••
Anıl'la aramızdaki sorunu çözdükten sonra eve dönmüştüm. Üzerimi değiştirip yatağıma uzandım.
Ben Anıl'a ona ne kadar aşık olduğumu söylemiştim ama Anıl bana hiç beni sevdiğini söylememişti. Ona sormaya cesaretim yoktu çünkü alacağım cevaptan korkuyordum. Sevilecek bir yanım olduğunu düşünmüyordum. Eğer sevilecek bir yanım olsaydı annem beni daha bebekken bırakıp gitmezdi. Hayatım boyunca ne annemden ne babamdan sevgi görmüştüm. Babam sevmeyi bırak, bir kez bile nasıl olduğumu sormamıştı. Gözlerimin dolduğunu hissettim. Elimin tersiyle gözlerimi sildiğim sırada babaannem odama girdi.
"Kuzum, ne oldu sana? Ağlıyor musun?"
Ağladığımı bilmesini istemiyordum. Zaten hastaydı, bir de kendi sorunlarımla onu üzemezdim.
"Yok babaanne, gözlüklerimi çıkarınca gözlerim sulandı."
Son zamanlarda iyice ayaklı yalan makinesine dönüşmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Petrichor / Daddy Issues
Chick-LitDerin derin nefesler aldım. Neredeyse her gün ona yazmaya karar veriyordum ama gururum buna engel oluyordu. O en yakın arkadaşımın abisiydi ve nedenini bilmediğim bir şekilde benden nefret ediyor gibi davranıyordu. Bugün yazmaya karar verdiğim diğer...