27.Bölüm/ George Weasly

1.2K 65 15
                                    

Kelime sayısı: 892

Not: Evet diğer kitapta olduğu gibi kitaba bazı bölümlerde dahil olmaya başladım. İkiziniz olarak bu bölümdeyim. İlaya olarak belirttiğim kişi ben oluyorum yani .d

Not2: Y/S= senin oğlun

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

Avuçların da tuttuğun kolyenin seni daha da heyecanlandırması üzerine adımlarını hızlandırarak çocukların kaldığı odaya ilerliyordun. Weasly ikizlerinin içeriye girmek üzere olduğunu görünce hızlıca seslenerek yanlarına ilerlemiştin. "Heyy, çocuklar!" Seni fark eden ikizler durarak yanlarına varmanı beklerken sevgilin kollarını açarak sarılmanı beklemişti. Yüzündeki gülümseme ile ona karşılık vermenin hemen ardından heyecanla konuşmaya başladın. "Ne bulduğuma inanamayacaksınız, hızlıca diğerinin yanına gidelim. Bunu göstermek için sabırsızlanıyorum." Dediğinde George bu hâlini aşırı sevimli bularak seni kollarının arasına geri çekmişti.

İçeriye girip altın üçlünün yanına gittiğinizde tam ortaya oturarak yaklaşmalarını işaret etmiştin. "Geçenlerde gezinirken bir kolye buldum. Normalde yetişkinlerden teslim etmeyi düşünüyordum ama biraz tanıdık gelince araştırdım. Ve bakın ne bulmuşum." Diyerek cebindeki kolyeyi etrafına dikkat ederek onlara gösterdiğinde Hermione gözlerini büyüterek elindeki kolyeye bakarken diğerleri senin açıklamanı bekliyordu. "Ahh hadi ama ahmaklar bu bir zaman döndürücü, sizi geçmişe ya da geleceğe götürebilir." Dediğinde ikizlerin yüzünü sinsi bir sırıtış kaplarken, Ron ve Harry birbirine kısa bir bakış atarak gülmüşlerdi.

Hermione her zamanki diktatörlüğü ile gözlerini kısarak hepinize baktıktan sonra tehditkarca konuşmaya başlamıştı. "Sakın aklınızdan bile geçirmeyin. Zaman döndürücülerin yasaklandığını biliyorsunuz, bakanlık her birini toplayarak ortadan kaldırdı. Bayan Weasly'e götürmemiz gerekiyor." diyerek ayağa kalktığı anda elindeki zaman döndürücü ile göz göze gelmiştin. Kapıdan tarafa baktığında kimsenin olmaması ile sırıtmaya başladın. "Ya şimdi ya da asla." Dediğin anda herkes birine tutunurken Ron hızlıca Hermione'nin ellerini yakalamıştı. O itiraz bile edemeden elindeki zaman döndürücüyü rasgele çevirmiştin.

Etrafınız da olan değişimler başınızı döndürürken en sonunda bitmesi ile kendinizi yere bırakmıştınız. Herkes birbirine şaşkınlıkla bakarken hâlâ aynı yerde duruyordunuz. Kavukta bulunduğunuz oda da hiçbir şey değişmemişti. Hepiniz birbirinize bakarken duyduğunuz sesler ile kapıya ilerlemeye başlamıştın. "Hadi ama sevgilim, hızlı olmalısın Mia yeterince aç olarak bekledi." Diyen ses hepinize fazlasıyla tanıdık geliyordu. Kapının aralığından içeriye baktığınızda karşılaştığınız manzara ile afallamıştınız.

Tıpatıp sana benzeyen fakat yetişkin bir kadın kucağında duran bebeğini sallarken birine sesleniyordu. Sizi asıl şok eden şey ise "Geldim sevgilim!" Diyerek elindeki biberon ile giren kişinin Fred olmasıydı. George kalbine çöken ağırlık ile karşısındaki tabloya bakarken, Fred olanları anlamaya çalışıyordu. Altın üçlü ise ikizleri ayırt edemediği için seni ve George'yi seyrettiklerini sanıyorlardı.

George kapıdan çekilerek sırtını duvara yaslandığında, siz kadının yüzüne dikkatlice bakıyordunuz. Daha sonrasında bakışlarınızın boynuna inmesi ile olayları kavrayarak rahatlatladığınızı hissettiniz. Sakince geriye çekildiğinizde George'nin yanına giderek elinizi birleştirdiğinizde George'un buğulu gözleri sizi bulmuştu.

"Sevgilim sakin olmalısın, inan bana o ben değilim. " Dediğinde afallamış bir şekilde size bakıyordu. "Bu nasıl olabilir Y/N, o tıpatıp sana benziyor." Diyerek titreyen sesi ile sizi cevapladığında gülümseyerek ona cevap veriyorsunuz. " Ve Fred'de tıpatıp sana benziyor diyerek." Ondan uzaklaşarak biranda odaya girmiştiniz. George kafası karışmış bir şekilde arkanızdan çıktığında, Hermione daha ne tür bir belayı başınıza sarabileceğinizi düşünerek en arkadan gelmişti.

"Hey, İlaya!" Diyerek kadının yanına ilerlemen ile iki yetişkinde size dönmüştü. Fred'in yetişkin hâli gülerek küçük George baktıktan sonra konuşmaya başladı. " Sanırım bu zaman döndürücüyü bulduğun zaman Y/N, bu anıyı çok net hatırlıyorum ve tabii George'un moraran yüzünü unutmak mümkün değil." Demesinin ardından George ve senin yetişkin hâlinin içeriye girmesi üzerine herkes şaşkınlıkla oraya bakarken yetişkin George elini kendi (yani eskiden gelen kendi) omzuna koyarak konuştuğunda derin bir nefes almıştı. "Bu anı unutmak ne mümkün, az kalsın şoktan bayılacaktım. Seninde bir ikizin olduğunu nereden bilebilirdik ki? Bize bundan hiç bahsetmedin."

"Senin bir ikizin mi var?" Diye soran Ron ile İlaya elini kaldırarak selam vermişti. "Durun bir dakika yani ben Y/N'nin ikizi ile evleniyorum ve o benim çocuğum mu?" Fred şok ile Mia'ya bakarken kahkaha atmıştınız. Fred genç hâline buruk bir gülümseme ile bakarken gelecekteki senin kucağında duran erkek çocuğunu yeni fark ediyordunuz. "Patlayan tezek bombaları adına, o benim oğlum mu!?" Diyerek gelecekteki kendine yaklaştığında George hızlıca yanında bitmişti. Genç Fred ise yetişkin hâlinin yanına giderek İlaya ile ilgili sorular sorarken, Ron büyük bir aydınlanma yaşamıştı.

"Durun bir dakika, ben az önce iki kere amca oldum! Merlinin kirli donu aşkına, onlar benim yeğenlerim mi?" Diyerek Mia ve Y/S'yi görmeye çalışan Ron ile gülmeye başlamıştınız. Gelecekteki George çenesini tutamayarak konuştuğunda Hermione kıpkırmızı kesilmişti. "Teknik olarak Hermione'nin de yeğenleri sayılır, nasıl olsa senin karın."

"Ne!? Ron ile mi evlendim?" Diyerek şaşkınlıkla onlara bakarken, Ron çoktan aptal aşıklar gibi sırıtmaya başlamıştı. Harry "Sizin arkadaş (!) olduğunuzu sanıyordum Mione." Dediğinde, yetişkin Fred devam etmişti. "Sende gelip görmelisin Potter, sonuçta Ginny ile evlenmiş olmandan dolayı seninde yeğenlerin sayılırlar." Harry şok olmuş bir şekilde duvara bakarken onun bu hâline gülmeden edememiştiniz.

"Pekâlâ daha fazla detay vermeyi kesin, zaten verebileceğiniz daha fazla bir şey kaldıysa." Diyen yetişkin sen ile Fred ve George susmuştu. Yetişkin sen bebeğinizi George vererek yanınıza geldiğinde gitme vakti olduğunu anlamıştınız. Zaman döndürücüyü ayarlayarak çekilen kendin ile birlikte çocuğuna son bir öpücük vererek veda etmiştin. Hepiniz birbirinize tutunurken olduğunuz odaya geri dönmeniz ile derin bir nefes vermiştiniz.

Tam o sırada çalan kapı ile zaman döndürücüyü cebine sıkıştırdığında Molly içeriye girmişti. "Y/N, tatlım seni görmek isteyen birisi var ve söylemeliyim ki bir kardeşin olduğunu bilmiyordum." Dedikten sonra çekilerek İlaya'nın içeriye girmesine olanak sağlamıştı. Herkesin ona dönmesi ile çekingence "Merhaba." Diyen İlaya, "Me-merhaba." Diyerek şaşkınca karşılık veren Fred ile odayı sizin kahkahalarınız ve Molly ile İlaya'nın size attığı tuhaf bakışlar vardı.

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

Kestik 🎬🎬

Bu bölümü yazarken aşırı evlendiğimi belirtmek isterim canlarım. Umarım hoşunuza giden bir bölüm olmuştur, sizi seviyorummm🤍🤍

🧙‍♀️Lumos...

Harry Potter ile hayal etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin