34.Bölüm/ Sirius Black

1.7K 86 27
                                    

Kelime sayısı: 907

Not: Bir Metamorphmagussun.

Not2: Y/N Potter, James Potter'ın kendinden bir yaş küçük kardeşisin.

Not3: Harry açısından yazacağım, nedenini anlayacaksınız.

_Binsan_'e ithafen ✨💛

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

Harry bulduğu albüm ile hızlıca tavan arasından çıkarak aşağıya koşmaya başlamıştı. Diğerleri ona merakla bakarak peşinden giderken Sirius'un yanına oturan Harry, albümü ona uzatmıştı. "Sirius tavan arasında bir albüm buldum. Kapakta siz varsınız, bakamaz mıyız?" Dediğinde, Sirius onun heyecanına gülerek kafasını salladı. İlk sayfayı açtığında bütün çapulcular vardı. Fotoğrafta çapulcular koşarken çekilmiş bulanık bir fotoğrafı. En önde olan Sirius'un çektiği fotoğrafta, arkalarında Slytherin ortak salonundan burnunu tutarak çıkan öğrenciler vardı. Ne yaptıklarını anlamak diğerleri için zor olmazken, Remus ve Sirius kahakaha atmışlardı.

Arka sayfaya geçtiklerinde ise James'in, Lily'den lanet yerken çektikleri bir fotoğraf vardı. Ve köşeden onları çekerken selfie yapmaya çalışan Remus. Bu fotoğraf ile Harry ne kadar özlediğini hissetse bile kahkaha atmıştı. Sirius arka sayfayı çevirdiğinde ise elleri titremişti. Remus, Molly, Snap ve Arthur dışında oda da bulunan herkes anlamsızca ona bakarken Remus arkadaşına destek olmak için elini omzuna koymuştu. Fotoğrafta Y/N ve James vardı. Y/N, James'in sırtına çıkmıştı ve ikisinin fotoğrafını çekmeye çalışıyordu. "Sirius, babamın sırtındaki kişi kim?" Dediğinde Sirius buruk bir gülümseme ile ona baktı. "Fotoğraftaki kişi Y/N, Y/N Potter Harry. Senin teyzen." Diyerek derin bir nefes almıştı. Diğerleri bilmediği için şaşırırken Harry merakla sordu. "Peki o nerede? Neden onu hiç tanımıyorum ya da ondan bahsetmediniz?" Dediğinde Sirius bakışlarını albümden kaldıramamıştı bile.

Remus bunu yapamayacağı için araya girmesi gerektiğini biliyordu. Derin bir nefes alarak olaydan sonra asla konuşulmayan konuyu anlatmaya başladı. "Y/N her zaman bizimle olurdu. Yani genellikle. Bazen şakalarımız için fikirler bile verirdi. Annen ile çok yakın arkadaşlardı, baya iyi anlaşırlardı. O hepimizin kardeşi gibiydi ama bu daha sonra değişti... Sirius ve Y/N birbirlerini sevdiklerini anladılar. Buna elbette ki hepimiz sevinmiştik. Bazen James'in kıskançlıkları olurdu ama onların mutlu olduğunu bildiği için asla karışmazdı. O olayın olduğu gün... Y/N'de oradaydı. Ona ne olduğunu hiçbirimiz bilmiyoruz ve bu bilinmezlik çok zor. O seni çok severdi Harry, seninle o kısa sürede bile ne kadar çok ilgilendiğini tahmin bile edemezsin." Diyerek burukça gülümsedi.

Harry tanımadığı birini öğrenmişti, bir akrabasını ama onu bile o karanlık gecede kaybetmişti. Salonu büyük bir karamsarlık kaplarken Sirius kafasını sallayarak kendine gelmeyi denedi. Y/N üzgün insanlar görmeyi sevmezdi. Her zaman o kişileri güldürmeye çalışırdı. Özellikle Sirius'un üzgün olmasını istemezdi Y/N, sonuçta gülüşüne aşık olduğunu söylemez miydi hep?

Sirius buruk gülümsemesi ile albümün diğer sayfasını çevirdi. Bakışlar yeni sayfaya döndüğünde Sirius ve Y/N'nin bir fotoğrafı vardı. Y/N sırılsıklam bir şekilde şaşkınlıkla etrafına bakarken, Sirius yerde elindeki kova ile kahkaha atıyordu. Burası Potter'ların eviydi. Fotoğrafı çeken ise James olmalıydı. "O gün şakayı yapmamızdan sonra bütün gün trip atmıştı. Bir çocuk ile buluşmaya gideceğini öğrenmiştik ve o çıkmadan hemen önce yapmıştık. James kardeşini kıskandığı için yapıyordu, bende aynı sebeple yaptığımı sanıyordum fakat onu sevdiğim için yaptığımı çok geç anladım." Diyerek güldüğünde diğeri de gülümsemişti.

"Bize nasıl bağırdığını çok iyi hatırlıyorum. Sanırım hâlâ kulağımda problem olduğu için." Diyerek kulağını tutan Sirius ile kahkaha atmışlardı. Remus ise ne yaptığını anladığı için dolan gözlerini gizlemeye çalışıyordu. Sirius diğer sayfaya geçtiğinde ise Remus ve Y/N'nin ağacın altında oturup kitap okuduğu bir fotoğraf vardı. Y/N başını Remus'un omzuna yaslamıştı. Fotoğraftaki farklılık ise ağacın tepesinde duran James ve Peter'dı. Sirius fotoğrafı çekerken elini uzatmış ve barış işareti yapmıştı. Tam o sırada çalan kapı ile bütün atmosfer bozulurken, Harry bu anın bölünmesi ile üzülmekten kendini alamamıştı. Herkes asasını eline alırken Molly kapıyı açmak üzere ilerlemişti. Gelecek kimse yoktu, herkes içerideydi.

Kapıyı yavaşça araladığında gördüğü beden ile gözleri büyürken, elindeki asayı düşürmüştü Molly. Sen ise yara dolu vücudun ile son gücünü kullanarak ona sıkı sıkı satılmıştın. Molly hızlıca kollarını sana sararken ağzından şaşkınlıkla senin ismin dökülmüştü. Sirius heyecanla yanınıza gelirken senin yaralarına dikkat ederek kucağına almıştı. Diğeri ise senin hâlini görmemesi çocukları uzaklaştırmıştı. Sirius seni koltuğa dikkatlice bırakarak yanına oturduğunda ellerini sıkıca tutmuştu.

Snap senin için iyileştirme iksirleri hazırlamaya başlarken, Molly yemen için kolay bir şeyler hazırlıyordu. Remus ve Arthur hem sana hemde Sirius'a destek olmak için yanınızda duruyorlardı. Sen zorlukla gözlerini açarken Remus hızlıca su getirmeye gitmişti. "Zorlama kendini, daha iyi olduğun zaman anlatırsın." Dediğinde yorgunlukla kendini geri bıraktın yattığın yere. Severus elinde iksir ve kremler ile yanına geldiğinde zorlukla sana iksiri içirmişti. Getirdiği kremleri Sirius'a vererek geri çekildiğinde Remus'un getirdiği suyu da içmiştin. Diğeri sizi yanlış bırakmak için giderken Sirius yaralarına krem sürmeye başlamıştı. Her yaranla özenle ilgilenirken canını yakmamak için oldukça çaba sarf ediyordu.

Harry ise daha fazla yukarıda duramayarak aşağıya inmeye başlamıştı. Daha yeni öğrendiği ve kayıp olan teyzesi biranda kapıda beliriyordu fakat her yeri yara bere içindeydi. Seni tanımasa bile kan bağı olan bir akrabasını kaybetme korkusu vardı içinde. Odaya girdiğinde yaraları kapanmaya başlayan sen ve senin başında endişe içinde bekleyen Sirius vardı. Yanınıza gelmeye başladığında ancak fark edebilmişti Sirius onu. Sirius oturduğu yerden kalkarak Harry'nin geçmesine izin verdiğinde gördüğün yüz ile gözlerinin dolduğunu hissettin.

"James..." Elinde olmadan dudaklarından dökülen isim ile hem Sirius'un hem de Harry'nin gözleri dolmuştu. Bitkin bir şekilde elini ona doğru uzattığında sıkıca tutmuştu ellerini. "Babana ne kadarda benziyorsun. Aynı dağınık saçlar ve aynı yüz. Lily'nin gözlerini alman ise büyük bir şans. James... Lily'nin gözlerine ne kadar aşık olduğunu sürekli anlatırdı bana." Sen konuşmak için kendini bu kadar zorlarken ikiside dinlenmen için seni uyarmıştı. Senin için bu hayatta en önemli olan bu iki erkeğin senin iyileştiğine inana kadar peşinden koşmasını büyük bir mutlulukla izledin.

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

Kestik 🎬🎬

Umarım bölüm hoşunuza gider ballarım✨💛

🧙‍♀️Lumos...

Harry Potter ile hayal etHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin