Gözlerin beni kalbinden önce gördü
İki dudağının arasından çıkan her kelime yüreğime kilitli mühürler var etti sevdiğim.Üniversite için evden ayrılmıştım. Rize'ye okumak için gelmiştim. İki gün oluyor yurtta kalmamın. Üniversitenin şehrin ilçesinde olması avantaj mıydı yoksa dezavantaj mıydı, bilemiyorum. Türkçe öğretmenliği bölümü için Osmaniye'den Rize gelmek gibi bir hata yapmıştım. Tek avantajı yurdun beş adım sonrası üniversite olmasıydı. Yol masrafı en azından yoktu. Dört kişilik odalarda kalıyorduk. Özel alan maalesef ki hiç yok denilecek kadar azdı.
Ben kim miyim? Yanlış tercih kurbanı Dilşah Öztürk. Siyah saçlarım, kara gözlerim ve onlara tezat beyaz tenli,yüzümde çil gibi görünen eskiden kalma sivilce izlerimle sıradan 20 yaşında ikinci sınıf öğrencisiyim. Aynanın önünde siyah şalımı boynumu görünmeyecek şekilde başımı örttüm. Birbirine girmiş kirpiklerime azıcık rimel sürdüm ve çatlamış dudaklarıma nemlendirici sürüp banyodan çıktım. Bu sabah dersim öğleden önce olduğu için üç oda arkadaşım da uyuyordu. Derse geç kalmamak için onları sizinle sonra tanıştırırım. Beyaz gömleğimi düzeltip koluma çantamı alıp dışarı çıktım. Bloğun önünde çardakta beni bekleyen Mavi'nin yanına gittim. Hem sınıf hem yurttaki tek dostumdur. Benim tam zıttım hem sarışın hem de uzun boyu ile manken gibi bir kızdı. Ben ise 1,60'larda yerle teması daha fazla olan biriyim.
"Günaydın balım." dedim ve o da
"Günaydın kara dutum."
Ayağa kalkıp beraber kantine doğru yol aldık. Kahvaltı sırası için sırada bekleyen kuyruğa geçtik. İçimiz dışımıza çıkana kadar geçen süreden sonra tost ve çay alıp boş bir masaya karşılıklı oturduk."Ödevini yaptın mı kara dutum?"
İlk hafta gelmememin mükafatıydı. Hafta sonu hep ödevlerle geçmişti.
"Hepsini yetiştirmedim,Mavi ya!"
Dudaklarımdaki ketçabı peçeteyle silip çöpümüzü atıp kalktık.
"İlk yılımız online geçti ama alan hocaları görmen lazım Gülşah, hepsi taş gibi. Tek kusurları taşlarını ödev niyetine kafamıza vuruyorlar."
Dediğine karşılık insafsızlar,demiştim. Beş dakikalık yoldan sonra sınıfa girmiştik. Sınıftaki herkes kendi alemlerinde çıkmıyorlardı. Öyle filmlerdeki gibi birlik, bağlılık falan hiç yok. Hepsi uydurma onlar. Bazen günaydın demeyi bile bilmiyorlar,kaç yaşında insanlar.
"Hey, kızlar! Benimkinin dersi şimdi. İlk defa sabah gülerek uyandım."
Sude cümlesini bize bakıp tamamladı. İlk yılımız online dersler olduğu için Sude'yi tanıdığım kadarıyla her gün birine abayı yakar ve bunu heyecanla bizimle paylaşırdı. Özünde iyi olan Sude ile konuşmak size hep güler yüzlü biri olmanızı sağlar. Onun yanında asık suratlı birini görmek çok zordur. Kahverengi bukle bukle saçlarını havada uçuşup önüne döndü. Benle Mavi ona gülüp aramızda sohbet etmeye devam ettik. Bir tek Mavi ile online eğitim döneminde mesajlaşıp konuşurdum.
Sınıf birden sessiz olunca kafamı çevirdim. Pencere kenarı ikinci sırada oturuyordum. Tahtaya dönen bakışlarım kalbimden önce gözlerim görmüştü. O an kahverengi gözler beni öyle bir etkisi altına almıştı ki ne ben dile getirebilirim düşüncelerimi ne de kalbim tam anlamıyla ifade edebilir. Kalbim hızlı atmak yerine yavaş yavaş atmaya başladı. Bir an hiçbir uzvumun tutmadığını hissettim. Midemde kasılmalar oluştu. Bir heyecan sardı bedenimi. Gözlerimi çekmek istedim ondan ama benim gibi olan kara gözleri etkisini altına almıştı beni. Uzun boylu,yüzü kemikli,kara göz ve saçları,hafif büyük burunlu olsa dahi dolgun dudakları onu tek kusuru gibi görüneni kapatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREĞİMDEN TUT
ChickLitDilşah yetimhanede büyümüş genç kız,üniversite kazanır ve öğretmenine karşı bir takım duygular besler. .Öğretmen-öğrenci. Tek şansım üniversiteyi kazanmaktı. Belki bundan sonra gökyüzü asla yıldızları eşit paylaşmayacaktı ama bir tane de olsa görme...