BÖLÜM 7️⃣

9 1 0
                                    

Sevmeyi seviyor insan
Kalpleri kırıp ağlatmadan
Yaralarımı sar lütfen
...

İki senedir kendi ayaklarımın üstünde durmasını öğretti hayat bana. Bana bu dünyada babam gittikten sonra elini uzatan tek kişi Ayşe idi. Biz kadınlar neden o kadar çaba göstermemize rağmen hakkettiğimiz değeri göremiyordu. Ayşe de değer görmeyen kadınlardan biriydi. Eşi sırf para için yurtdışından biri ile sevgili olup kaçak olarak terk etmişti ailesini,yurdunu. Boşanmadan biriyle sevgili olması zinaya gelmiyor muydu? Hani müslümanlara haram kılınmıştır bu. Akrabalarından hiçbiri ses çıkarmadan hatta destekleyenler vardı ama kimse Ayşe'ye ne olur diye sormuyor. Size bir sır vereyim mi? Boşanıp kaçtıktan sonra ailesi Ayşe'ye tehtid edip başka biri ile görüşmesini bile engelliyorlardı. Beni yanına aldıktan sonra ikimiz duvarlarımızı yıkmaya başladık. Önce küçük bir butikte çalıştık. Daha sonra Ayşe kendisi düğüne taktıkları altınları bozup kendi butiğini açtı. Kendi ayaklarının üzerinde durduktan sonra eski eşinin ailesi hiçbir şey yapamadı. Ben yurda gelmeden önce sevdiği biriyle biri yuva kurdu. Arada konuşuyoruz ve bana hep nasihatı: Bir kadın ne olursa olsun ayaklarının üzerinde durmak zorundadır. Cahil insanların dilinden ancak böyle gelebilirdi hem cinslerim."

"Yine daldın bakalım." Mavi yanımda oturmuş elindeki kalemiyle kolumu dürterek konuşmuştu.

"Konserden sonra ders dinlemek sıkıcı geliyor." Üniversitenin kötü yanı buydu. Bir gün canınızın isteği kadar eğlenirken ertesi gün canınızın çıkacağı kadar yoğrulursun. Şimdi de sıkıcı eğitim dersinin bitmesi için dua ediyordum.

"Ders bitmiştir arkadaşlar." Sonunda duymayı beklediğim cümle kulağım işitince masa üzerindeki not defterimi çantama atıp sınıftan dışarı çıktım.

"Yurda gidip akşam yemeğine kadar uyuyacağım. Çok yorucu bir ders bu ya!"

Mavi sistemle konuşunca yüzümde hafif gülümseme oldu.

"Seneye on dersimizde sekizi bu hocaya ait. Alışsan iyi edersin. Hem şanslısın. Hafta sonu konserden sonra pazar günü kütüphaneye gitmediğim için bugün gitmem lazım. Ben hiç dinlenmeyeceğim yani." Onunla ayaküstü biraz daha konuşup ayrıldık.

Ben biraz kendime gelmek için kantine inmeye başladım. Kantin fazla kalabalık değildi. Hemen kahvemi alıp kapıya yakın bir köşede oturdum. Buharı tüten kahvemi yudumlayıp biraz daha kendime geldim. Karşımdaki sandalyenin çekilmesi ile kafamı kaldırdım.

"Yağız!" Bir an karşımda görünce şaşırmıştım. Bugünkü dersten izin alıp erken çıkmıştı.

"Selam,naber?"dedi.

Gülümseyerek cevap verdim:"Sağol,öyle dersten sonra kendime gelmeye çalışıyorum."

Yüzündeki gülümseme arttı.

"İlk defa derste kargomun gelmesine çok sevindim. Ben biraz daha kalsaydım baygınlık geçirecektim."

Dersten neden erken çıktığını açıklamış oldu.

"Yurda mı gideceksin şimdi."diye sordu.

"Hayır, kütüphanede işim vardı. Kitapları dizmek için gideceğim birazdan."

Başını öne ve arkaya doğru salladı.

"Çok şanslısın ki şimdi boşum ve yardımcı olacağım sana. İtiraz yok. Benim de yurda gidince canım sıkılıyor hem."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 22, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YÜREĞİMDEN TUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin