Prenses beni durdurdu.
-Estelle!
Bu iki yılda yakınlaştığımızı söylemeliyim. Özellikle ilişkisini desteklediğimden beri.
-Majesteleri.
Yine de onu selamladım.
-Estelle buna gerek yok diye daha ne kadar demeliyim!
-Ahaha.
-Benimle gel.
Beni kolumdan tutup dışarı sürükledi.
-Majesteleri bir şey mi oldu?
-Senin savaşa gideceğini duydum.
Ahh bunu ondan saklamaya çalışıyordum. Beklenenin aksine yumuşak kalpli biri.
-Bunu bana söylemeliydin.
-Majestleri bu benim görevim.
-Biliyorum ve seni durduramayacağımı biliyorum.
Bana bir mendil uzattı.
-Lütfen bunu kabul et. Kendim işledim.
Mendilin üzerinde karmaşık desenler vardı. Bunun ne kadar zaman alacağını Estelle'in hatıralarından biliyorum.
-Buna değer vereceğim. Teşekkürler majesteleri.
Bir anda bana sarıldı.
-Dikkatli olmalısın.
-Evet.
Gece bu olaydan sonra devam etti. Ama sadece donuktu.
Bundan sonra eve döndüm. Hala yapacak çok işim var yani bu gece uyuyamam.
Orduyu yolculuğa çıkması için çoktan hazırlamaya başladım. Haftaya yola çıkmayı planlıyorum. En geç iki hafta sonra ise orijinal kitapta denen yere gideceğim.
Biz vardıktan bir hafta sonra da düşmanın saldırmasını bekliyorum.
Ama her şey düşündüğüm gibi gitmeyecektir.Bu yüzden o bölgeye askerleri dağıtarak yerleştireceğim.
Sadece tek ordu, dükün ordusu olarak gideceğiz.
İki yıldır ordu için özel olarak emek harcadım. Kişisel olarak antrenmanlara katıldım ve onları denetledim.
Hazırlar. Bir Savaş için ekstra eğitim aldılar. Antrenman sırasında ordudan ayrılanlar bile oldu.
Eve girince üstümü daha rahat bir şeyle değiştirip çalışma odama girdim.
Sonra Abel'i çağırdım.
-Majesteleri.
-Abel Ordu hazır mı.
-Evet tahmin ettiğiniz gibi en geç haftaya çıkacağız.
Beraber haritanın başına geçtik. Bize bir stratejist lazım. Babam eskiden hem stratejileri kuran hem de saldıran kişiydi.
Şimdi bile abimi yenebilir ama bunu uzun süreli yapamaz.
Onu savaş alanına götürüp tehlikeye atamam hem de ben yokken buranın işleriyle uğraşacak biri lazım.
Bir kaç şey tartıştıktan sonra karar verdim.
-Abel uzun zamandır ihmal ettim. Orduyu hazırla yarın kontrole geliyorum.
-Anlaşıldı majestleri.
İki haftadır devredilme işlemlerinden dolayı sahaya inemedim. Umarım gevşememişlerdir.
Yoksa bazı yaptırımlara maruz kalacaklar.
Gece boyu belgelerle uğraştım. İmza atılacak ve damga basılacak bir sürü yer.
Grandükün asistanlarına acıyorum her şeyi onlar yapıyor.
Ama bana da bir tane lazım. Babam bunları nasıl yapıyordu hiçbir fikrim yok.
Gecenin bir yarısı kapım tıklandı. Acaba kim?
-Girin.
İçeri gelen Marie'di. Başka kim olabilir di ki?
-Majesteleri size çay getirdim.
-Teşekkürler Marie.
-Çok çalışıyorsunuz biraz dinlenmeli siniz.
-Ahh bunları başka türlü yetiştiremem.
-Ama yarın orduya gideceğinizi duydum.
-Evet öyle bir planım var.
-Yine de...
Benim için endişeleniyor olmalı. Son iki yılda ne zaman hizmetçilerden biri benim hakkımda dedikodu yapsa ağzının payını verirdi.
Üstün webtoon bilgilerim asla yanılmaz. Marie'nin iyi biri olduğu isminden belli!
Marie'nin itirazlarına rağmen gece boyu çalıştım. Sabah uyandığımda masamdaydım.
Aynada ise yüzümde mürekkep izleri gördüm. Tamamen dağılmışım...
Üstümü giydim ve antrenman sahasına indim.
Hadi biraz buraları denetleyelim.
_______
Yazar:Villainesssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peki Ya Bir Kötülüksem
Historical FictionBir Webtoon bağımlısı olarak başıma gelebilecek en iyi şey geldi ve bir Webtoon'a (favori webtoon'um) kötülük olarak girdim! Tamam bazı eksileri olabilir mesela ölecek olmam gibi ama başrollere bir şey yapmadan uzaktan izlemenin sakıncası olmaz deği...