Bölüm49 İlk Çarpışma

2.3K 312 153
                                    

Herkes hazırdı.

Sağlık elemenları bir yerde kuruldular. Hedef alınmaları kötü olurdu bu yüzden biraz daha uzaktalar.

Bir sonraki gün haberimizden mesaj geldi. Onlar bu gün içinde ulaşacak!

Bu mesaj büyü ile gönderildi. Yani tam tarihinde gelmiş olmalı.

Hepimiz dizildik.

Silahlılar söylendiği gibi saklandılar.

Hepsi çalıların arkasına ve başka yerlere yerleştiler.

Tepe istendiği gibi alındı ve okçularla toplar tepesine yerleştirildi.

On büyücü tüm okçuları ve ve topları korumak için pozisyonlarına geçti.

Ben, abim ve Abel en öndeydik. Daniel ve Harry arkada kaldı. Yani kampta kaldılar. Sonuçta ata bile binemeyen Daniel sadece ayak bağı olurdu.

Şafak çökerken karşı taraftan sesler duyuldu.

Yakında atlar ve arkasında gelen on binlerce asker açığa çıktı.

Sonunda buradalar!

İmparator en önde atıyla güneşi arkasına alıp yürüdü. Hmph. Bu yakışıklı yüzü keserken üzüleceğim doğrusu.

Ordular yüz yüze geldi. İmparator sırıtıyordu.

-Heh. Demek yüceltilen imparatorluk topraklarına geldik.

Bir anda yüzündeki tüm sinirler donmuş gibi şer bir yüzle bana baktı.

-Neden sadece vazgeçmiyorsun?

Sanki yapar mışım gibi. Omuz silktim ve konuştum.

-Üzgünüm ama bunu yapamam.

-Haah. Başka bir şansım yok sanırım.

Saldırı için elini kaldırdı.

Ama ben daha önceydim.

-İleri! Gidin ve onları yok edin.

Biz koşmaya başlayınca imparator sanki ağa girmişiz gibi sırıttı.

Büyücüleri ayrıldı ve okçulara doğru gitti. Ama hasar veremeyince mecburen orduyu korumak için geri döndüler.

Ordumuz ok gibi içeri daldı.

Caein ve diğerleri saklandıkları yerden koruma büyüsü yaptılar. O sırada ben en önde atımla birlikte düşmana daldım.

İmparator da geri çekilmedi ve benimle çarpışmak için atıyla geldi.

Artık etrafımızda ki kargaşaya rağmen yalnız ikimiz vardık. Kılıçlarımız birbirine çarptı ama ikimizde sadece birbirimizi denemek için vurduk.

Bur kaç vuruştan sonra imparatorun sırıtışı büyüdü.

-Heh. Misilleme yaparak kazanabileceğinizi mi sandınız. Okçularınız şimdiye...

Bundan sonra dönen büyücüleri gördü.

-Onları şimdiden öldürmüş olmalılar. Kaybedeceksiniz. Bu çöpten orduyla kazanmayı nasıl planladıysan. Bu da son vuruş!

Etrafında mavi aura belirdi. Demek su elementine sahip.

Ama ordumla alakalı söyledikleri... Bebeğim sana kötü bir haberim var, beni kızdırdın.

Siyah aura kızgınlığımla birleşti ve gürledi. İmparatorun yakışıklı yüzü buruştu.

-Bu...bu...

-Heh. Evet haklıydın bu son vuruş.

Gelen kılıca büyük bir güçle vurdum ve imparatorun kılıcı kırıldı tam boynunu kesecekken atıyla yaptığı bir manevra sayesinde kurtuldu.

-Lanet olsun! Kaçma!

Askerleri arkadan geldi ve bana saldırdı. Etrafım karmaşa doluydu. Kan gölü ve çığlıklar her yerdeydi

Hani valse benziyordu!?

Dövüştüm ve durmadan yenileri önüne geldi. Kan gördükçe içimde büyüyen arzuyu farkettim.

Hayır canım ne katliamı. Haha...

Gözlerim savaşırken kırmızı aura aradı abim hala hayatta mı?

Ben anlayamadan gökten gelen büyü saldırılarından kaçmak için kara büyü kullandım.

O büyücüler toplu saldırı yapamayınca komutanı öldürmeye karar vermiş olmalı.

Kara büyümle kalkan yapmalıyım.

Ama bundan önce.

Büyücü baktım dartlarımdan birini attım.

Tam göğsüne saplandı.

Bunu beklemiyor olmalı.

Dartta zehir yoktu. Onun dışında kara büyü vardı.

-Seni lanetliyorum büyücü. Her aldığın can en yakın olduğun insanların canına bedel olacak!

Kara büyünün tabuları vardır. Bunlardan biri lanetliyerek birini doğrudan öldüremezsin.

Kara aura içine doldu.

Bu sırada gelen saldırılara engel oldum.

Saatler geçti ve ordu sonunda istediğimiz gibi açılmıştı.

Etrafta olan cesetleri saymak mümkün değil.

Kırmızı aura ileride göründü. O yaşıyor.

Abel yeşil auraya sahip. Gücünü topraktan alıyor.

Yeşil aurayı da gördüm.

Tüm ordu burada toplandı ve Caein'in telapatik büyü sayesinde dediğine göre ordu istediğimiz şekilde konumlandı.

Şimdi buradan çıkmalıyız çünkü büyü saldırıları sırasında ölebiliriz.

Ama geri çekilirsek farkediliriz. En azından ben burada kalmalıyım.

-Caein herkesin benim sesimi duymasını sağlayabilir misin?

Fazla mana harcayacak ama bu gerekli.

-Peki.

-'Herkes beni dinlesin. Birazdan burası ateş altında kalacak. Bu yüzden yaşayanlar kaçın! Ben burada kalacağım.'

Bir anda bir ses yükseldi.

-Çekilmeyecegiz!

Bu lanetler!

-'Caein abim ve Abel'i al ordunun başında biri olmalı'

Caein hızla geldi ve o ikisinin uçurdu.

-Hayır ne yapıyorsun! Bırak bizi!

-Komutan hala orada!

...

-'Caein ateşlemeye başlayın'

________
Yazar:Villainesssss

Peki Ya Bir KötülüksemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin