"Püf! Yeter Efran!"
"Tamam tamam." dedi. Ama hâlâ gülüyordu. Derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım. Tekrar açtığımda artık nasıl sinirle baktıysam sus pus oldu. Oh olsun.
"Altı üstü bir şakaydı. Bir baktım kız yerde!" dedi Atahan. Kollarımı göğsümde bağlayıp başımı hızla yana çevirdim. Trip modum açık!
"Heh! Şimdi tam oldu!" dedi Ata. Umrumda bile değil. Konuşmuyorum onlarla!
"Benim söz noldu Rey?" dedi Efran. Sahi ben ona söz vermiştim di mi? E şu anda müsaittim. Başımı yavaşça ona çevirdim.
"Söz noldu yavrusu?" dedi Atahan. Sinirli bir şekilde ona baktım. Başımı yine hızla çevirdiğimde Atahan "Ah!" dedi. "Ne diye vuruyorsun oğlum?"
"Sussana lan! Bak yine trip moduna girdi!"
"Amaan! Ne haliniz varsa görün! Çıkarken kapıyı da kapatın."
Biz Atahan'ın evindeydik di mi? Ooy oy! Atahan'ın arkasından baktım. Odadan çıkar çıkmaz kollarımı çözüp "Hadi gidelim." dedim. Benim bu halime kahkaha attı. Ne var yahu?
"Gidelim yavrum."
Her zamanki gibi kısık sesle "Gevşek." dedim.
Her zamanki gibi gülüp "Sadece sana özel yavrum." dedi.
Ben de gülümsediğimde dışarıya gittik. İnadına kapıyı açık bırakmıştım. Tabi Atahan arkamızdan "Sinir şeyler!" diye bağırıp kapıyı çarpmıştı. Babasının malı sanki diyeceğim de babasının malı.
Onun arabasıyla bir kafeye gelip kahve sipariş ettik. Yanına da pasta. Ve tabi ki çikolatalı!
"Ee Efran?"
"Ee? Bir şey yok. Öyle işte." dediğinde güldüm.
"Saçmalamaya devam mı edeceğiz?"
"Yo. Sen anlat işte. Nelerden hoşlanırsın mesela?"
"Hmm. Bilmem ki?" dediğimde güldük. "Daha önce hiç randevuya çıkmadım."
"Ben bir kaç kez arkadaş zoruyla birileriyle konuşmuştum. Ama onlarla şu an bir değil."
"Neden ki?"
"Bilmem, farklı işte."
"Neyse. Kaç kardeşsiniz Efran?" dedim. Ardından kahvemden bir yudum aldım. O değil de buranın pastası çok güzelmiş ya...
"Üç. Eren'i biliyorsun zaten. Bir tane de ablam var." dedi. Bir an olsun benden gözünü ayırmıyordu.
"Güzelmiş. Biz çarpı ikiyiz." dediğimde tek kaşını kaldırdı. Anlamadı net. "Çarpı iki?"
"Altı kardeşiz işte. Yedi ama altı."
"Anlamadım." dediğinde başımı yavaşça salladım.
"Şimdi biz aslında altı kardeşiz. Bir abim bir ablam var. Benden küçük de üçüzler var. İkisi erkek bir kız. Bir de amcamın oğlu var. Ama bizimle büyüdü. Amcam ve yengem..." dediğimde duraksadım. Derin bir nefes alıp devam ettim. "Biz küçükken vefat ettiler."
"Başınız sağolsun." dedi. Ortam neden böyle sessiz oldu ya? Etrafa bakarken kafeye baştan aşağı kırmızı olan biri girdi. Kızılbacak!
Kaşlarımı çatmış ona bakarken o da beni gördü. Bu tarafa geldiğinde izin almadan masaya oturdu. Bu da ne?
"Abla?"
Şaşkınca Efran'a baktım. Tamam, önceden bir yerden tanıdıklık olsun aramız daha iyi olur demiştim ama bu değil! Böyle değil!
![](https://img.wattpad.com/cover/299761585-288-k588372.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mum Kokusunda
RomanceKitap Kapağı 🕯️MeczupSever Rayiha&Efran Ben Rayiha Sakin, Sakin Ailesinin üçüncü veliahtı. Bir baş belası abiye, bir cadaloz ablaya, üçüz canavar kardeşlere sahip biriyim. Hayatım bundan ibaret. Ekstra olarak sevdiğim bir işim ve arkadaşlarım var...