"Chang-"
"Sus, sadece sus." Seungmin iç çekti ve diğerlerine baktı.
Zoraki Changbin'i de getirmişlerdi ve şimdi uçakta ikişer ikişer oturmuş birbirleriyle muhabbet ediyorlardı.
Seungmin Changbin ile, Han Felix ile, Hyunjin Jeongin ile, Rosé Yeji ile, Minho da Chan ile oturmuştu. Diğer herkes muhabbete dalmışken Changbin haklı sebeplerden ötürü kulaklığını takmış başını yasladığı camdan dışarıyı seyrediyordu.
Seungmin zoraki ayağa kalktı ve birkaç adım ötelerinde oturan Chan ile Minho'ya yaklaştı.
"Changbin ile konuşamıyorum." ikisi de onu normal bir zamanda çok da güzel tersleyebilirdi fakat Seungmin fazla çaresiz duruyordu.
"İzin ver önce ben konuşayım, en azından seni dinler böylece." Chan'ın boş bıraktığı yere Seungmin oturdu ve kendisine kollarını dolayan Minho'ya sarıldı.
O sırada onları izleyen Han alt dudağını ısırdı.
"Bak bak kolları bile aşırı azdırıyor, Felix bu adam biz sevişirken o kollarla beni tutuyor, ben duvara yaslanmışken o kollarla düşmemi engelliyor."
"Han sus amına koyayım." Felix onun omzunu hafifçe dürtünce Han dudak büzdü.
"Azdım ama ne yapayım Lix..." Felix oflayıp başını çevirerek arkasındaki Jeongin ile konuşan Hyunjin'e baktı.
"Benimki de çocuk seviyor, cidden... İleride ilişkimiz devam ederse Hyunjin ile çocuk evlat edinmeyi çok isterim."
"Onun fikrini sordun mu?" Felix bezgin bakışlarla ona döndü.
"Yolda gördüğü çocuklarla konuşup onlara şeker veren, ayda bir yetimhaneye gidip oradaki çocuklarla ilgilenen, her gün kreşteki çocukları oynatan birinden bahsediyoruz Jisungie, bir uçurumda ben ve küçük bir çocuk olsak önce çocuğu kurtarır." Han kıkırdadı.
"Hyunjin göründüğünden daha hassas ve sevgi dolu, bu arada siz hala nasıl tüm okuldan sevgili olduğunuzu saklayabiliyorsunuz?"
"İşte Lee felix gücü bebeğim, Hyunjin'in yüzüne bile bakmıyorum ve birkaç kere bu yüzden tartıştık."
"Kudursun köpek." Felix az önce Han'ın yaptığı gibi kıkırdadı ve başını onun omzuna yasladı.
"Film izleyelim mi?"
"İndirmiş misin?" Felix sessizce başını sallayıp telefonundan filmi açarak önlerine koydu ve az önce aldıkları abur cuburları açmaya başladı.
Arkalarında oturan Hyunjin ve Jeongin ise konuşmaya devam ediyordu.
"Yani kısaca... Buradaki iki aylık süremizde bir vokal eğitimi alacağım."
"Çok gönlün var gibi değil be Innie." Jeongin omuz silkti.
"Nasıl bir şey bilmiyorum sadece." Hyunjin hafif bir gülümsemeyle onun elini tutup bir kutu bıraktı, Jeongin kaşlarını çatarak elindeki kutuya bakmıştı. "Hyung bu n-hassiktir!" Jeongin kutuyu açtığında gördüğü şeyle şaşkınca ona baktı.
"Sessiz ol Jeongin, duymasınlar."
"Sen şimdi..." Hyunjin hafifçe başını sallayarak onu onayladı.
"Henüz okuyoruz, hemen olur mu bilmiyorum ama burada teklif etmeyi düşünüyorum." Jeongin elindeki kutuyu kapatıp Hyunjin'e geri verdi.
"Hyung, bundan emin misin? Belki Felix hyung bunu istemeyecek ve ayrılmanıza sebep olacak, bu daha sadece küçük bir ihtimal."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wonderland¦ HYUNLİX
FanfictionSadece merak ediyorum, Harikalar Diyarı'nda olsaydık bir şansımız olur muydu?