"Senin alacağın intikama sokayım Hyunjin." Felix söylene söylene banyodan çıkarken Hyunjin yatakta ona bakıp sırıtıyordu.
"Rahatsız mısın?"
"Yok çok rahatım koyduğumun pezevengi, sus da bana kıyafet ver hadi." Felix yatağa bornozuyla uzanınca Hyunjin ayağa kalktı ve dediği gibi ona kıyafet çıkardı.
"Benimkilerden giysene?"
"Kıyafet kıyafettir." Felix onun elinden verdiği kıyafetleri alıp üstünü giymeye başladı, Hyunjin onu izliyordu.
"Felix, acaba diyorum..." Felix altına şortu geçirip başını ona çevirdi. "İleride benimle evlenmek ister miydin?" Felix duraksadı.
"Neden bunu şimdiden soruyorsun?"
"Sadece merak." Felix şortun iplerini bağlamaya döndü.
"İsterdim, ama emin değilim. O zamana kadar burada olur muydun?" Hyunjin yatağa uzanıp başını tavana çevirdi.
"Peki şu an?"
"Teklif etseydin reddeder miydim bilmiyorum ama şu an okuyoruz ve ben kariyer yapmadan evlenmek istemiyorum." Hyunjin hafifçe gülümseyip onu şortundan tutarak kendine çekti ve iplerini bağlamaya başladı. "Sen Hyunjin? Ben teklif etseydim kabul eder miydin?"
"Düşünmezdim bile sanırım, ilişkimiz yeni olsa bile..." Hyunjin onun beline sarılıp başını karnına yasladı. "Seni seviyorum ve sensiz bu hayata devam edebileceğimi sanmıyorum." Felix hafifçe gülümseyerek yandaki tişörtünü aldı ve üstlerine geçirdi, tişörtün üstünden Hyunjin'in kafasına sarılıp bir eliyle saçlarını okşadığında Hyunjin de gülümsemişti.
"İyi ki varsın Hyunjin, beni o gün reddetmediğin ve hislerime böyle güzel karşılık verdiğin için teşekkür ederim." Hyunjin onun sözlerinin üstüne karnına küçük bir öpücük bıraktı.
"Seni çok seviyorum Lixie."
"Ay yumoş yumoş oldum." Felix başını eğip onun saçlarına bir öpücük bıraktı. "Aşık olduğum adam kollarımın arasında ve beni sevdiğini söylüyor, ne kadar güzel bir hismiş." Felix derin bir nefesi içine çekerken Hyunjin biraz daha doğrulup onun göğsüne başını yasladı.
Bu kalp atışlarına muhtaç gibi hissediyordu.
°°°
Hyunjin heyecanla ellerini birbirine sürttü.
"Hazır mı her şey tipini siktiğim orangutanlar ve Innie?" Jeongin ona uzaktan bir öpücük atarken Minho kafasına havuzdaki ıslak topu atmıştı.
"Hazır, bay çok yakışıklı." Hyunjin göz devirerek Han'ın yanına oturdu.
"Ay Jinnie!" Han ona sıkıca sarılırken Hyunjin onu kolunun altına aldı. "Sen ciddi ciddi Lix'ime göz koydun yani?"
"Felix benim sevgilim Jisung, o bana göz koymuş." Han dudak büzerek omuz silkti.
"Lix elden gidiyor, ağlayayım mı?" Han burnunu çekince Hyunjin onun saçlarını karıştırdı.
"Sen cidden bunun için ağladın değil mi?"
"Gece uyumadı." Minho bıkkın bir tonla söylemişti bunu.
"Benim sevgilim de gece boyu benimle oturdu." Han hızlıca kalkıp ona yaklaştı ve arkadan sıkıca sarıldı. "Ben bu yüzden aşığım bu adama." Hyunjin, Minho'nun yüzündeki sırıtmayı ve kızarmış yanaklarını görmüştü.
"Siz ikiniz dinlenin o zaman, ben de bir şeyler yapayım." Hyunjin aslında böyle şeylerde heyecan yapardı ve bu yüzden ona yiyecek bir şeyler alma görevi verilmişti, ama Felix'e bir süpriz yapacaksa kendi parmağı da olsun isterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wonderland¦ HYUNLİX
FanfictionSadece merak ediyorum, Harikalar Diyarı'nda olsaydık bir şansımız olur muydu?