Jisung'un mızmızlanarak ağlamasının sesi, sokaktan geçen birkaç kişiyi de rahatsız etmeye yetmişti.
"Alt tarafı bir bebeğe bakacaksınız ya, Hyunjin siktir et gitmeyelim." Felix valizi bırakıp oğlunu almak için oraya ilerleyince Hyunjin onu tuttu.
"Saçmalama Lix, yürü gidelim hadi." Jisung koşarak ona ulaştı ve sıkıca sarıldı.
"Ya biz küçüklüğümüzden beri beş dakika ayrı kalmadık, ben nasıl sensiz o kadar zaman geçireceğim? Beni hep ara tamam mı?" Felix oflasa da arkadaşına karşılık verdi.
"Ağlama artık Sungie ya, kötü hissediyorum."
"Gitmeni ve tatil yapmanı istiyorum ama senden uzak kalmak istemiyorum, ya size bir şey olursa?" Felix onun saçlarını karıştırdı.
"Olmaz merak etme, kendinize ve bizim veletlere dikkat edin tamam mı?" Felix onun yüzünü kavrayıp yanaklarına birer öpücük bıraktı. "Hyunjin olmasa sana bir dudak öpücüğü de verirdim ama... Bakıyor bir de pezevenk İNSANLARIN ÖZELİNE KARIŞMA JİN!" Hyunjin göz devirdi.
"Benden başkasını öpme diye sana kocacığım diye mi seslenmem lazım? Felix gidelim hadi bak uçağı kaçıracağız." Felix son kez Jisung'a sıkıca sarıldı ve onun dolu gözlerine gülümseyerek baktıktan sonra arkadaki arabaya bindi.
"Kendine iyi bak bebeğim!" Jisung da aynı şekilde ona el salladı.
"Bakarım şıllık hadi bye!" Felix bunun üstüne kıkırdayıp ona bir öpücük attı ve yerine kuruldu.
"Ya Jinnie..."
"Hm?"
"Jisung'u da mı alsa-" Hyunjin ona yandan bir bakış attı.
"Gitmek istemiyorsan dönebiliriz, sen tatile çıkalım falan dedin diye ben o villayı aldım babamdan." Felix dudak büzdü.
"İstemiyor değilim, Jisung'dan uzak olmak geriyor beni. Yani... Daha önce hiç ayrı ülkelerde olmadık, hatta sırf ayrılmamak için ben ailemin yanına Avustralya'ya dönerken o da benimle gelirdi. Bilmiyorum, ona bir şey olmaz değil mi?" Hyunjin kırmızı ışık yüzünden durup Felix'e döndü ve yanağına kısa bir öpücük bıraktı.
"Olmaz merak etme, tatiline odaklan tamam mı? Hem... Korkman gereken şey Jisung değil, götü kollamaya bak sen." çekilmeden önce boynuna bir öpücük bıraktı ve ona göz kırptı Hyunjin.
Felix şimdi cidden gerilmişti işte.
°°°
"Ben diyorum ki..." Hyunjin başını okuduğu kitaptan kaldırıp Felix'e baktı. "Havuza inelim, ama sevişmek yok. Seni özledim ben." Felix yaklaşıp onun kucağına oturdu ve kısa bir öpücük sundu. "Biraz seninle vakit geçirmek istiyorum." Hyunjin okuduğu kitabı kenara bırakıp onun belini sıkıca kavradı.
"Sevişmek yoksa neden kucağımdasın?"
"Sen fazla fesatsın."
"Yanlış yere oturuyorsun Felix." Felix bir süre alta bakıp onun ne dediğini anlamaya çalıştı, kasıklarına oturduğunu fark edince hafifçe kalkıp bacaklarına oturmuştu.
"Fark etmemişim, ya Jinnie... Vakit geçirelim işte. Cidden çok özledim seni." Felix yüzünü onun saçlarına yaslayıp birkaç nefesi içine çekerken Hyunjin istemsizce güldü.
"Yıllardır birlikteyiz Lix, beni nasıl özlemiş olabilirsin?" Felix oflayıp onun kucağından kalktı.
"Neyse ne, ben içeri gidiyorum." o hızlı adımlarla odadan çıkınca Hyunjin arkasından gülümseyerek baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wonderland¦ HYUNLİX
FanfictionSadece merak ediyorum, Harikalar Diyarı'nda olsaydık bir şansımız olur muydu?