OKULDAKİ BAD BOY

sevgilim

Gözlerimi mutlulukla açtığımda Berkecan'ı gördüm.  O ise çoktan gözlerini açmış beni izliyordu daha fazla bu tatlılığına dayanamadım ve yanaklarında öpüp 

-Günaydın sevgilim dedim. Berkecan da bana muhteşem gülüşlerinden birini sunup 

-Günaydın aşkım dedi. Güne böyle başlamak müthiş hissettirmişti. Resmen mafya bad boyumla sevgili olmuştuk şaka gibi... Ne zaman evlenirdik acaba? Ben evlilik hayalleri kurarken Berkecan beni kucağına almıştı, şaşkınlıkla ona bakarken

-Hadi gel mutfağa geçelim kahvaltı yapar biraz gezeriz. Demesiyle mutluluğum ikiye katlandı. 

Berkecan'ın bir günde bana karşı tavırları değişmişti sanki WATTPAD kitabının içindeydim. Mutfağa gitmemizle ağzım beş karış açıldı bütün dolaplar simsiyahtı zaten Berkecan'a SİYAHTAN başka renk yakışmazdı. Siyah asiliğine asilik , mafyalığına mafyalık katıyordu seksi sevgilim benim. Berkecan beni sandalyeye oturtup kahvaltı hazırlamaya başladı bende onu izlemeye...

***************

Berkecan'la geçen güzel kahvaltının ardından kırmızı range roverına binmiş yola çıkmıştık. Nereye gittiğimiz hakkında bir fikrim yoktu ama onunla ölüme bile giderdim. Onu o  kadar fazla seviyordum ki artık bu sevgi kalbime ağır geliyordu. Yolu izleyerek geçen 45 dakikanın sonunda lunaparka gelmiştik. Bir anda şaşırdım mafya bad boy asi BERKECANI atlı karıncanın üstünde hayal etmek çok zordu. Bu düşünceyle gülmemi durduramadım ve ağzımdan yüksek sesli kahkahalar çıktı. Benim bir anda gülmeme şaşıran Berkecan ise şaşkın bakışlar eşliğinde

-GÜZELİM iyi misin? dedi. 

-Evet AŞKIM iyiyim sadece seni atlı karıncada hayal edince güldüm dedim ve bunu dememin üzerine Berkecan da yüksek sesli kahkahasını patlattı ve arabadan inip lunaparkın yolunu tuttuk. 

Berkecan'la bir sürü güzel oyuncaklara binmiştik sadece  dönme dolap kalmıştı. Berkecan dönme dolaba en son binelim demişti bende tabii ki erkeğimin sözünü dinlemiştim. Bu arada asıl şaşırdığım şey ise Berkecan lunaparkı kapattırmıştı yani şu an sadece biz vardık. Oy benim paralı mafyam kurban olayım sana ben. Sıra dönme dolaba gelince Berkecan görevliye 

-Abi yapman gerekeni biliyorsun dedi ve beni bileğimden sürükleyip kabinlerden birine oturttu.  Berkecan'a dönüp 

-Neyi yapması gerektiğini biliyor dememle 

-Şişt , anın tadını çıkar. Soru sormak yok güzelim dedi ve beni susturdu. En tepeye geldiğimizde birden bir sarsıntı oldu ve dönme dolap durdu. Korkuyla ona baktığımda beni daha da şaşırtan bir şey oldu: BERKECAN BANA RESMEN AŞKLA BAKIYORDU.