3/1 •banginholix• [BIRAKILDI]

2

"Ya Minho yavaş olsana. Çok hızlı sürüyorsun." Bağırarak söylemişti Jeongin.

Seungmin ve Minho uzun zamandır çok yakın arkadaşlar. Yedikleri içtikleri ayrı gitmez denir ya. Onlar bu sözün beden bulmuş hâli. Her zaman birbirlerinin yanında olur, her sıkıntılarında beraber olurlar. Ah anlarsınız ya. Dert ortağı.

Uzun sahilin kenarında bisiklet yarışı yapan ikili, artık yorulduklarını hissettiklerinde bir kafeye oturmaya karar verirler.

"Merhaba. Ben bir limonata istiyorum." tezgahtar onaylayıp hazırlamak için arkasını dönmüş o sırada diğer siparişi almak için başka birisi gelmişti. "Buyrun siz ne istersiniz?"

Seungmin'e doğru yöneltilen soru ile Seungmin yukarıdaki tabelaya bakmış ardından konuşmuştu.

"Hmmm. Ben de bir latte alayım. Lütfen şekerli olsun." siparişi almış ve arkasını dönmüştü. Zaten sonra ikili boş bir masaya oturmuş ve beklemeye başlamışlardı.

"Gördün mü Minmin."

"Neyi görmem gerekiyordu Seung?"

"Bu kadar salak olamazsın herhalde. Namı değer Lee Felix... Benim siparişimi alan oydu."

Minho gözlerini açmış ardından hâlâ sipariş alan bedene baktı. Dikkat etmemişti. Fakat uzaktan gördüğü kadarı ile güzel biriydi. Hayır hayır, çok güzeldi. Minho, bunu dile dile getirmekten çekinmedi.

"Güzelmiş."

Çoktan gelmiş ve siparişleri vermek ile meşgul olan garsonu fark etti. Kafasını kaldırdı ve 'güzel' olan olduğunu fark etti. Ardından afiyet olsun diyip ayrıldı masadan.

"Sen ne demiştin Minmin?"

"Aa hiç bir şey." bunu elleri ile oynarken söylemişti. Seungmin bunu fark edip konuştu.
"Yapma minmin. Yalan söylediğin zaman ellerinle oynarsın." sandalyeye yaslanıp kahvesinden bir yudum aldı Seungmin.

Elleri ile oynadığını yeni fark etmişti Minho. Daha çok batmadan konuşmak istedi. "Yakalandım desene" yüzüne tebessüm ekleyip kafasını kaldırdı, tezgaha baktı.

Oradaydı. Gözlerini ayırmadan devam etti. "Çok güzel diyorum."

Seungmin yüzüne bir piçi andıran gülüş eklemiş ve Minho'ya cevap verdi. "Felix mi?" O sırada yan masadan sipariş alan Felix, masaya doğru gelmiş ve konuşmuştu.

"Buyrun. Bir şey mi istediniz."
Minho ve Seungmin bir süre birbirlerine bakmış ardından Minho konuşmuştu.

"Evet."

Felix sorar şekilde bakmış ve bir cevap beklemişti.

Minho, Seungmin'e bakmış ve gözleri ile onaylandığında devam etti. "Seni."

Felix aldığı cevap ile bir an durmuş ve şaşkın bakışlarını masada ki ikiliye yollamıştı. "Anlamadım?"

"Anlamayacak bir şey yok. Minho, senden hoşlanmış. Bu kadar."