3/1 •banginholix• [BIRAKILDI]

5

"İnan bana, bu duymak isteyeceğim en son şey bile değildi Bin."

Dolu gözleri ile konuşmuştu Chris.

"Ne yapmalıyım Chris. Ne yapabilirim?"

"Bir şey yapma Bin. Sadece git. Git istiyorum."

Changbin, yaptığı hatayı kabulleniyordu. Böyle bir şeyi en yakın arkadaşına nasıl yaptığını sorguluyordu. Nefes alış verişleri onu yoruyordu. Gergindi. Yeterince.

"Pekala Chris. Gideceğim. Fakat hâlâ sa-"

Changbin'in sözleri yarıda kalmıştı. Yerinden sinirle ayaklanan Chris, sözlerini söylemisine izin vermemişti.

"NE SİKİM İSTİYORSUN HÂLÂ. SANA HER DEFASINDA GÜVENDİM. KİMSEYE DEĞİL SANA GELDİM CHANGBİN. BU YAPTIĞINI KENDİNE YAKIŞTIRABİLİYOR MUSUN?!! İSTEMİYORUM. SENİ VE SİKİK KARARLARINI. HAYATIMI BOKA ÇEVİRDİĞİNİN FARKINDASINDIR UMARIM. SİKTİR GİT."

Öfke ile bir anda parlamış ve odasına çıkmıştı Chris. Odasının kapısını o kadar sert çarpmıştı ki merdivenin demirleri yerinde zedelenmişti.

Changbin sıkıntılı bir şekilde evden çıktı.

---

"Olay Bin. Ne oldu?"

"Off delirmek üzereyim San."

Wooyoung ve San'ın hâlâ olayı anlamadıkları belliydi. Ne Chris telefonları açıyordu ne de şuan Changbin konuşuyordu.

Wooyoung sitem edercesine konuştu. "Changbin. Konuşur musun lütfen."

Derin bir of çekip dudaklarını araladı.

"Bu Felix."

"Lee olan?"

San'ın dediğini onaylamış ve stresten kuruyan dudaklarını diliyle ıslatıp devam etmişti.

"Geçen gün Chris evdeydi. Bende dershaneden dönüyordum. Oranın kahvesini çok seviyor diye almak istedim. Neyse işte, Felix benden Chris'in numarasını istedi. Bir şey demedim. Yani istemez falan diye geçiştirdim."

Wooyoung "Ee"

"Bir şey olduğu yok. Sonrasında verdim işte."

"Of Changbin. Chris'in bu konuda rahatsız olduğunu biliyorsun. Bu konu hakkında zor zamanlar geçirdi."

San susmuş, bu sefer Wooyoung konuşmuştu.

"Bize bile zor verdi numarasını. Vermek istemedi. Niye yaptın Bin?"

"Bilsem." susmuş ve karşıdaki ikiliye bakmıştı. "Kendimden nefret ediyorum."

"Etmelisin."

"Sus San. Yangına körükle gitme."

"Yok, konuşsun Woo. Etmeliyim. Hatta ölmeliyim. Niye yaptım aklım almıyor."

Sıkıntı ile dirseklerini, bacaklarına yaslamış ve bankta düşünmeye başlamıştı.

"Hayır yani biliyorsun demi çocuğun başına gelenleri?"

"Az buçuk evet."

"Bak Bin." Yerinde kıpırdanıp konuşmuştu Wooyoung. "Chris, bu okulda çıkan dedikodular sonrasında telefonunu yüzlerce kişi aradı. Her defasında değiştirdi yine yayıldı."

Bu sefer San devam ettirmişti.

"Ve tam peşini bıraktı, rahat nefes alacak derken bu sikik Mingi çıktı. O da bulunca olanlar oldu."

"Durun bir dakika. Buraya kadar bir şeyler biliyordum. Mingi'nin onu bulduğunuda. Sonra... Sonra ne oldu?"

"Mingi, Chris'i rahatsız etmeye başladı işte. Son noktayı da işte bir gece koymuştu."