Okumasanızda bir şey kaybetmezsiniz. Çünkü içime asla sinmeden atıyorum. Sadece smut diye ağzıma sıçan arkadaşlar yüzünden yazdım. Umarım beğenirsiniz. Muck.
-bölüm, minlix
.
.
.
.
.Yine yoğun bir günün ardından rahatlamak adına yatağa atmıştı kendini felix. Her zamankinden daha yorucuydu. Felix, Hyunjin'i de kafeye almış ve gidene kadar çalışmasını istemişti.
"Sevgilim."
Banyodan duyduğu sese kulak vermiş ve yanıtlamıştı, "efendim" hemen sonrasında kulağına gelen kilit açma sesi ile yerinde doğrulmuş ve odağını oraya vermişti. "Şu dolaptan havlu mu verir misin?"
"Tabi ki birtanem." sözleri bittiğinde hemen ayağa kalkmış ve dolaba yönelmişti. Biraz karıştırdıktan sonra bulduğunu belirtmiş ve minho ya uzatmıştı.
"Sağol bebeğim." minho söyledikleri ile eş zamanlı olarak sevgilisini içeriye çekmiş ve kapıya yaslamıştı. "Ne yapıyorsun Minho?" Kıkırtıları arasında konuşmuş ve yüzüne doğru, minho'nun eğilişini izlemişti. "Hiç bir şey."
"Yani istersen," boynunda ilerlerken, "Küçük çaplı bir,"
"İsterim."
Aldığı onay ile gülümsemiş ve dudaklarını birleştirmişti minho. Elleri arsızca felix'in üst ve alt vücudu arasında gidip gelirken, felix ellerini minho'nun boynuna sarmıştı. "Chris uyanırsa?"
"Bir daha yaparız." minho'nun zar zor dediği ile felix gülümsemiş ve kafasını sallamıştı.
Minho, önce felix'in üzerindeki gereksiz parçaları çıkarmış, ardından altındaki kısa şortu, iç çamaşırı ile çıkarmıştı. Yavaşça felix'i çevirmiş ve yüz üstü kapıya dayanmasını sağlamıştı.
Baştan aşağıya süzmüş, dudağını ısırmıştı. "Çok güzel olduğunu söylemiş miydim?"
Felix, konuşmuyor sadece gülüyordu. Minho'nun elleri, Felix'in kalçasını bulduğunda sıkmış ve kendisinden bir inleme kazanmıştı. "Hazır mısın, eğer değilsen devam etmeyeceğim."
"Hazırım minho. Lütfen devam et."
"Peki."
Parmaklarını önce kendi ağzına götürüp yalamış ardından felix'e vermişti. Yeteri kadar olduğunu düşündüğünde iki parmağını hızlıca içine yollamıştı. Felix'in acı dolu inlemeleri yerini zevke verirken banyodaki sesler şiddeleniyordu. "Seni istiyoru-m, m-minho"
"Öyle mi?"
"Lanet olsun hadi!"
Bir adım gerilemiş ve belinden onu da çekmişti. Sızlamaya başlayan penisini bir süre çekmiş, felix'in kasılan deliğine konumlandırmıştı. Bir anda hissettiği dolulukla Felix acı ile kıvranıyordu. "Bu ilkin değil güzelim. Niye bu kadar zorlanıyorsun?"
"Bilmiyor...um. Açıkçası... bilmekte.. istemiyorum."
"meleğim benim." beline bir öpücük bırakıp konuşmuş ve hareketlerini hızlandırmıştı. Minho bir elini erekte olan felix'in penisine attığında, Felix titremişti. İki-üç çekmede kendini bırakmış ve minho'nun eline gelmişti.
Minho geri çekilmişti. Felix kendini boşlukta hissettiğinde ne olduğunu anlamadan konuşmuştu. "Niye durdun?"
"Bebeğim seni daha fazla yormak istemem."
Felix, yüzündeki sırıtış ile elini sertleşmiş olan penise atmış ve sıkmıştı. "Seni rahatlatmamı ister misin sevgilim?"
"Yoruldun zaten felix. Ben kendim halledebilirim."
"İstiyorum." demiş ve aşağıya doğru inmişti. Yüzüne çarpan ve sızdırmaya başlayan penisi hiç düşünmeden ağzına almıştı. Diliyle boydan boya yalıyor ve minho'nun inlemeleri onu daha da istekleştiriyordu. Ellerini, felix'in sarı saçlarına atmış ve kendine bastırmıştı. Felix, öğürtü ile geri çekilmeye çalışmış fakat minho izin vermemişti. "Başladıysan devam et güzelim."
Gözlerini yukarıya çıkarmış ve kararmış olan gözlere sabitlemişti. Sonunda minho'da Felix'in ağzına geldiğinde, Felix'in, kendisine ait tüm menileri yutuşunu izlemiş ve ayağa kaldırmıştı. Dudaklarına öpücük bırakmış ve duşa girip yatağa uzanmışlardı.
Tam uykuya dalacakları sırada yanlarından gelen kalın ve uykulu ses ile o tarafa dönmüşlerdi. "Her şeyi duydum ve şimdi bende istiyorum." Sitem eder gibi konuşmuş ve yatakta ayağa kalkmıştı chris.
"Demiştim sana minho. Chris uyanırsa diye."
"Bende bir daha yaparız demiştim."
Zor geçen bir gecenin ardından her şey devam ediyordu. Aynı şeyler, Minho evde kalmış, Felix kafeye gelmiş ve Chris'te kütüphaneye gitmişti.
Gerçekten hâlâ içinde bulundukları duruma akıl sıra erdiremiyorlardı. Fakat böyle de mutluydular. Üçüde birbirine iyi geliyordu. Birbirleri olmadan bir hiç gibiydiler.
Hep beraber olmak istiyorlardı. Beraber nefes almak, beraber yaşamak, beraber yaşlanmak ve beraber ölmek istiyorlardı. Onlar asla ayrılmak istemiyorlardı.
Açıkçası etraflarındaki kişilerin ne tepki vereceklerini bilmiyorlardı ama bilmek istemiyorlardı da zaten. Çünkü hiç bir şey onların kararlarını değiştirmezdi. Onlar bir bireydi ve kimse karışamazdı, öyle değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3/1 •banginholix• [BIRAKILDI]
FanficAslına bakarsanız, 1 aşkın 3'e bölünmesini göreceksiniz. -Homofobikseniz ve üçlü bir ilişkiyi kaldıramazsanız gelmeyin! ! threesome ! [devam etmeyecek.]