Burası Yeri Değil

4.2K 183 22
                                    

Tatil günlerimde bile planlı bir şekilde ders çalışıyordum ki, istediğim hedefe ulaşmak için elimden gelen herşeyi yaptığımı bilerek rahat nefes alayım. Başarısız bile olsam- bu hiç olmadı- hiç olmazsa elimden gelenin en iyisini yaptım diye düşünürüm. Akşam yemeğini atıştırarak geçiştirip kendime ödül olarak tatlı almak için dışarı çıktım. Canımın istediği birşey olmadığı için büyük bir marketten dondurma ve gofret alarak evimin yolunu tuttum.

Maddi olarak pek bir sıkıntımız olmadığı için ve ben pek masraflı bir genç olmadığım için ailem kendime ait bir apart tutmam için ısrar etmişlerdi. Kirayı karşılıyorlar ve her ay kartımın ödemelerini yapıyorlardı. İki ayda bir kontrole gelen babam evde yiyecek birşeyler olmayınca bir saat nutuk çekip deli gibi alışveriş yapıyordu.

Bir bakıma onlara hak veriyordum, buraya geldiğim üç yıl içinde yaklaşık onyedi kilo vermiştim. Birazda boyum uzamıştı ama neyse. Şuan çok sıska duruyordum haliyle ama ben şikayetçi değildim bu konuda. Priapik bir genç olarak çok fazla enerji harcıyordum, düzenli beslenmeyince kilo vermem kaçınılmazdı. Ailemin bu durumdan haberi olmadığı için sadece kendimi aç bıraktığımı düşünüyorlardı.

Uzun zamandır ilk kez bütün gofret paketini bitirip, dondurmanında büyük kısmını yemiştim. Ellerimi şişen karnıma yaslayıp zevkle ovuşturdum. Etrafı toplayıp kendimi yatağıma bıraktım.

Çalan alarmı erteleyip yastığın altına tıktım. Uyuduğum uyku yetmemişti, çünkü ıslak rüya diye tabir edilen rüyalar görüp durmuştum. Hayır ergende sayılmazdım ki artık. Bu sefer ki rüyalarımı, tuhaf bir şekilde tanıdık gelen bir adam süslüyordu.

Duşumu alıp dersim için hazırlandım, bugün pazartesi olduğu için sabah 10 da başlayıp akşam 7ye kadar dersim vardı. İlk dersin amfisine girip her zamanki yere oturdum. Gözlüklerimi çıkarıp uykulu gözlerimi ovuşturdum. Tekrar gözlüklerimi takınca ön sıramda oturan esmer, yeşil gözlü genci bana bakarken gördüm. Yüzüme yapmacık bir gülümseme takıp bende ona baktım. Kaşlarını çatıp önüne döndü ve benim yüzüm anında eski ifadesiz halini aldı.

Dördüncü dersle beşinci dersin arasında yirmi dakikalık bir zaman vardı. Evden getirdiğim salatamı ve içeceğimi alıp dışarı çıktım. Diğer eşyalarımı amfide bırakmıştım çünkü ders aynı amfide yapılıyordu. Yaklaşık on, onbeş dakika sonra amfiye gelince benim yerimde siyah mat bir kutu olduğunu gördüm. Elime alıp salladım, pek bir ses çıkmamıştı. Açtığım zaman yine bir kağıt ve kalın tok bir satenden siyah bir kumaş vardı. Parmaklarımın altındaki hissi çok farklıydı.

'BİR SONRAKİ ARA DA BU KATTAKİ ENGELLİ TUVALETİNDE GÖZLERİNİ BUNUNLA ÖRTÜP BENİ BEKLE. SEVGİLİ MÜSTAKBEL KOCAM' Notun sonunda şeffaf parlak bir dudak izi vardı. Kalp atışlarım teklemişti ve vücudum dünden hazır gibi tepki veriyordu. Kağıdı burnuma yaklaştırıp öpücüğü kokladım, kirazlı dudak kremi kokuyordu. İçim bir tuhaf olsa da heyecandan ellerim terliyordu.

Ara verildiğinde kutunun içindeki kumaşı alıp cebime attım. Engelli tuvaletine girip klozeti kapatıp üstüne oturdum. Kumaşı gözlerime bağlayıp beklerken kalp atışlarımı kulaklarımda hissediyordum. Kapı açıldı, içeri birisi girip kapıyı kilitledi, sertçe yutkundum.

Yaklaşan ayak sesleri heyecanımı arttırıyordu, bir el yanağımı okşayıp boynuma indi. Enseme dolanıp beni hafifçe öne çekmesiyle dudaklarımda hissettiğim yumuşak dudaklar nefesimi kesti. Burnumdan nefes alıp yüzümü sağa yatırdım biraz, dudaklarımı aralayıp alt dudağını ağzıma aldım.

Resmen yüzünü bile görmediğim birini, hemde bir erkeği öpüp bundan deli gibi zevk alıyordum. İnleyerek dilimi ağzına doğru yolladım, iyice hissediyor dudakları dilimi okşar gibi emiyordu. Ensemdeki elini alıp aletime koydum, anında okşamaya başladı. Kısık sesle inliyordum ağzının içinde, eli fermuarımı buldu. Ustaca indirip aletimi dışarı çıkarttı, önce elini sarıp biraz sıktı, sonra ileri geri hareket ettirip okşamaya başladı.

Ellerimi ona uzatıp vücudunda gezdirdim, düğmelerden anladığım kadarıyla gömlek giymişti. Omuzlarını sıkıp ellerimi boynuna, ordan da yanaklarına çıkardım. Dudaklarımızı ayırıp boynuna yöneldim, dilimi boynunda dolaştırıp öpüp emiyordum. Yüksek sesle inledi, ismimi söyleyerek inlemişti. 'Ahh Yavuzzz' sesi o kadar boğuk, o kadar derindi ki herkes olabilirdi. Bir elimi onun eline sarıp daha sert olmasını sağladım, yoksa sabaha kadar burda durabilirdik.

Elini elimden çekip eğildi, nefesini aletimin ıslanmış başında hissediyordum. Ellerim saçlarını buldu, cesaret verir gibi yaklaştırdım onu, beni notlarıyla kışkırtan oydu. İlk dil darbesiyle dudaklarım aralandı ama o kadar yoğunlaşmıştım ki hissetmeye, açılan ağzımdan en ufak bir ses çıkmadı. Dilini boylu boyunca gezdirip, bir anda gırtlağına kadar aldı.

Saçlarından tutup zevk içinde 'aferin, çok iyi' gibi şeyler mırıldandım. Hareket etmesiyle nefesim kesildi hem dilini iyi kullanıyor, hemde tamamını ağzına alabiliyordu. Bunu şimdiye kadar kimse yapamamıştı, kendimi iyice arkaya yaslayıp aldığım zevke bıraktım kendimi.

Gelmeme yakın dizlerimi titreterek tamamen yutmak ister gibi bana gırtlağını hissettirerek dibini buldu, geleceğimi söylesemde bunu yapmaya devam edince kendimi tutmayı bıraktım ve fışkırır gibi ağzına boşaldım. Yutkunmasını bile hissederken sönmeye başlayan aletimi son bir kez emip ağzından çıkardı. Hassas olan aletim ağzında seğirince burnundan gülüp, başına bir öpücük kondurdu.

"Dur gitme, seninle işim bitmedi daha." Arkasından seslensemde kapının kilidini açıp dışarı çıktı. Hemen gözlerimdeki bağı çıkarttım. Kendimi toparlayıp sınıfa gittim. Yüzüm aldığım zevkle hala yanarken birkaç baş bana dönüp baktı. Alt dudağımı ağzıma alıp yerime geçtim. Kitabıma konulan notu alınca nefesim tekledi.

'BURASI YERİ DEĞİLDİ. AMA YAKIN ZAMANDA BENİMLE OLAN İŞİNİ HALLETMEN İÇİN YER AYARLAYACAĞIM. ÇÜNKÜ GÖRDÜĞÜM KADARIYLA BEN SENİ DEĞİL SEN BENİ İNLETECEKSİN. ETRAFTA KİMSELER OLMAMALI DEĞİL Mİ SEVGİLİ MÜSTAKBEL KOCAM?'

SENİ KOCAM YAPACAĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin