SENİ KOCAM YAPACAĞIM

Tatil Tatil Olalı

Tatilde İzmir'e ailemi görmeye gitmiştim, özlem giderip gezip tozarken bile aklımda hep son yaşadığımız şey vardı. Ailem priapizm ile ilgili birşey bilmedikleri için geceleri erkenden odama kapanmama anlam veremiyorlardı. Ama gece odama kapanıp yorgun düşene kadar kendimle ilgilenmezsem insan içinde rezil olma olasılığım vardı. Kendi kendime yapmak artık yetmemeye başlamıştı. Onun kim olduğunu hala bilmesem de sıcacık ağzının, kıvrımlı dudaklarının müptelası olmuştum.

Onunla sadece öpüştüğümü düşünmek bile vücudumu hareketlendirmeye yetiyordu. Kokusu nane ve kiraz karışımı bir kokuydu, içime çekmek için sabırsızlanmaya başlamıştım kokusunu. Daha fazla burda kalmak istemeyerek, biletleri bahane edip kendi evim olarak gördüğüm eve doğru yola çıktım. Annem yine yanıma dünya kadar börek, sarma, içli köfte falan paketlemişti. Elimde tek bir valizle geri döndüm, gecenin saat onunda evime vardım. Tam kapıdan girip kapatacakken posta kutumdaki kağıt dikkatimi çekti.

'EN GEÇ CUMARTESİ GELECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUM. SABAH KAPINI ARALIK BIRAK VE HER ZAMAN Kİ GİBİ GÖZLERİNİ KAPAT. İNLEYEN KİM OLACAK BAKALIM SEVGİLİ MÜSTAKBEL KOCAM'

Bugün daha perşembeydi, dayanamayacağımı biliyordu. Bilmesi hoşuma gitmişti, evime gelecek olması beni acayip heyecanlandırmıştı. Biraz temizlik yaptım, annemin verdiği yemekleri buzluğa ve alt tarafa koydum. Uykumu almam gerekiyordu ama o kadar heyecanlıydım ki ne yapacağımı bilemiyordum.

Çalışma masamın çekmecesini açıp, bu güne kadar ki yazdığı notları çıkarttım. Tek tek okuyup her seferinde yaşadıklarımızı hatırlayarak kendimi çektim. Rahatlarken bunu artık tek yapmayı hiç sevmediğimi farkettim. Boş hissettiriyordu, sıcaklık ve heyecan yoktu. Halbuki onunla böyle mi oluyordu, ergen gibi dizlerimi titretiyordu resmen.

Cumartesi sabah 7de kendiliğimden uyandım. Hemen duş alıp biraz atıştırdım, traş oldum, üstüme bir eşofman bir tişört giyinip dış kapıyı hafifçe araladım. Gözlerimi bağlayıp yatağımda beklemeye başladım, çok geçmeden içeri giren adım seslerini duydum. Kapıyı kapatıp kilitledi, montunu çıkartıp astığını çıkan seslerden tahmin ediyordum.

Kalp atışlarım yavaş yavaş hızlanıyordu, derin bir nefes aldım. Yatak odamın kapısı hafif bir gıcırtıyla açıldı, adım sesleri önümde durmasıyla kesildi. Elini yanağımda hissettim, başımı eline yasladım. Yüzümü usul usul okşayıp başparmağını dudaklarıma sürttü ve ağzıma kaydırdı. Parmağını sertçe emdim, yaladım çekene kadar bırakmadım.

Geri çekilip seslerden anladığım kadarıyla bir kaç parça kıyafet çıkarttı. Beni omzumdan itip yatağa yatırdı, elleri tüm vücudumu okşarken kendimi ona bıraktım. Karnımı okşayan ellerinin yerini dudakları alınca sesli bir nefes aldım, aletim şimdiden eşofmanımı zorluyordu.

Karnımı sıcak dudaklarıyla öpüp bazen sert, bazen yumuşakça emiyordu. Kesin iz kalıyordu ama umurumda değildi. Hissettiklerim harikaydı, gözlerim kapalı olduğu için hislerim tavan yapmıştı. Karnımdaki dudaklarını dudaklarımda istiyordum, beni öpmesini istediğimi fısıldayınca aniden durdu.

Öperek yukarı çıktı, tişörtümü de sıyırıyordu, beni hafifçe kaldırıp üstümü çıkarttı. Kendi üstünü de çıkartıp kucağıma oturdu, kollarını boynuma sarıp oyunbaz bir şekilde dudaklarını dudaklarıma sürtüyor, ben hamle yapınca geriye kaçıyordu. Bir kaç kez böyle yapınca bir hamleyle onu kalçasından ve sırtından tutup çevirerek altıma aldım.

Dudaklarına hırsla yapışıp sertçe, işgal eder gibi ona hükmederek öpmeye başladım. Dillerimiz uyum içinde birbirine dolanıyordu, alt dudağımı sertçe ısırdı. İnleyip kendimi ona sürttüm, kollarını daha sıkı sarıp bacağının birini belime sardı. Karnıma değen aletini hissetmek beni daha da ateşlendirmişti.

Elimi belimi saran bacağına atıp okşayarak yukarı doğru ilerlettim, elim baksırına gelince kumaşı çekerek çıkartmak istediğimi anlamasını sağladım. Altımda hareketlenip son kalan kıyafetinden kurtuldu, bende kalan kıyafetlerimi çıkarttım. Sadece gözümdeki kumaş parçasıyla kalmıştım, nasıl göründüğümü umursamadan elimle yoklayarak bacaklarının arasına yerleştim.

Elimi ayağına atıp omzuma çektim, bileğini öpünce sesli bir inleme koyverdi. Aynı yeri ısırıp sertçe emdim, dudaklarımla baldırlarına ve uyluklarına ilerledim. Kasıklarına varınca elimi aletine attım, baştan sona parmağımla okşayınca elimin altında zıpladı. Avcumu yalayıp aletini okşadım, derin derin inledi.

Karnına öpücükler kondurarak yukarıya doğru ilerledim, boynuna ulaşınca hırsla öpmeye başladım. İsmimle inledi, sesini tanıyordum ama o olmasına imkan yoktu. Olamazdı, herkez onun peşindeyken bir çok kız ve erkek, o kimseyle ilgilenmezdi.

Teninde dudaklarım yukarı kıvrıldı, eğer bu altımdaki kişi oysa gerçekten çok şanslıydım. Bende onu görmek istiyordum artık. Elimi aletinden çekip deliğine atmadan önce ağzına soktum, salyasıyla ıslanan parmaklarımı beklemeden deliğine sokup hareket ettirmeye başladım. Açık açık inliyordu artık, omuzlarıma tutunmuş sıkıyordu.

"Acıyor mu? İstersen durabilirim." Derken bile yalan söylediğim belli oluyordu. Durmayı istemiyordum, omzumu sıkıp 'hayır' diye fısıldadı. Nefesi kulağıma vuruyordu, artık daha hızlı ve sesli nefes alıyordu.

Parmaklarımı daha derine itince ıkınır gibi inledi, galiba prostatını bulmuştum. Aynı yeri sertçe parmaklamaya başladım, sesi hem odamı hem kulaklarımı dolduruyordu. Parmaklarımı çekip kendimi girişine dayadım, içine girmeden sürterken 'hadi' diye inliyordu.

"Seni görmek istiyorum, görmeden devam etmek istemiyorum. Bende inlerken ve zevk alırken yüzünün aldığı şekli görmek istiyorum." Elini uzatıp kumaşı tek seferde çıkarttı gözlerimden, alt dudağını ısırmış hızlı aldığı nefesler yüzünden kızarmış yüzüyle bana bakıyordu. Eğilip dudaklarını öptüm, karşılık vermesi biraz zaman alsa da hemen eski haline dönmüştü.

Dudaklarını öpmeyi bırakıp komidine uzandım, çekmeceden bugün için aldığım kayganlaştırıcıyı alıp hem aletime hemde girişine döktüm. Tekrar parmaklarken gözlerine bakıyordum, utandığı belliydi ama bu hali hoşuma gitmişti.

Uzanıp tekrar öptüm, kendimi yavaşça içine itince ağzı oo şeklini aldı. Biraz alışmasını bekleyip yavaş yavaş hepsini soktum, gözleri dolmuş kendini istemeden sıkıyordu. Eğilip alnını öptüm, yanaklarını, burnunu, gözlerini en son dudaklarını öptüm. Enseme sarılıp dudaklarımı ağzına aldı, kalçasını hafifçe oynatınca inleyip hareket etmeye başladım.

İstemsizce hareketlerim sertleşmişti, boynunu dudaklarını talan ederken altımda inim inim inliyordu. Gözlerinden akan yaşları görünce aniden durdum, ama o altımda kendini bana itmeye çalışınca tekrar hareketlerimi hızlandırdım.

"Canın acıyor mu? Görkem canım gözlerini aç, bana bak." Gözlerini gözlerime çevirince bal rengi gözlerinin içinde kayboldum. Kafasını olumsuz anlamda sallayıp 'çok iyi' diye mırıldandı. Hızlı hızlı nefesler alıp dudaklarını ısırıyordu, kendimi daha sert itmeye başladım içine.

Büyüyen göz bebekleri aldığım zevki arttırırken kendini okşayarak ve titreyerek kendi karnına boşaldı. Daha da sertleşip bende içine boşalıp kendimi üstüne bıraktım. Kokusunu içime çekip boynunu öptüm, gözlerim kapanmaya başlarken onu üstüme alacak şekilde dönüp battaniyeyi üstümüze çektim. Bebek gibi göğsümde uyumuştu kocaman adam, onun sıcaklığıyla bende kendimi uykunun kollarına bıraktım. Tatil tatil olalı böyle bir zevk yaşatmamıştı bana.