SENİ KOCAM YAPACAĞIM

Ahlaksız Teklif

Evim artık sadece bana ait dört duvar gibi hissetmiyordum. En az haftanın üç-dört günü Görkem bende uyuyakalıyordu. Onu o kadar yoruyordum ki haline bazen üzülüp uyurken üstünü temizleyip giydiriyordum. Okulda da daha rahat hareket ediyor bazen koluma giriyordu, en ufak temastan sonra soluğu başbaşa kalabileceğimiz bir yerde alıp kendimizi kaybediyorduk.

Mayıs ayının başında afet gibi olan hocamız bizi amfide çıkmadan yakaladı, Görkem'in tek düşük notu o derstendi. Alttan dersi kalsın istemiyordu, ama kadın ek not vermiyordu bir türlü. Gözlerimi kısarak hocaya baktım, gözleri ikimizin vücudunda avcı gibi dolanıyordu. Bakışları beni irrite etsede sabrettim, bekledim ağzındaki baklayı çıkartsın diye.

"Senin için bir teklifim var Görkem, eğer kabul ederseniz notunu hemen bugün gayet yüksek bir puana çekeceğim. Kabul etmezseniz seneye tekrar görüşürüz." Kedi gibi uysallaşan sevgilim gözlerindeki umutla hocaya bakıyordu. Ben derdini anlasamda kararı sevgilime bırakmıştım.

Hevesle kafasını salladı, ne olduğunu duymak istiyordu. Tıpkı bir yırtıcı gibi sevgilime yaklaşırken elini tutup kendime çektim, kimse ona dokunamazdı.

"Sadece sizi izlemek istiyorum, dahil olmadan yakından izlemek istiyorum. Bazen sesli müdahalede bulunmak ve yönetmek istiyorum." Görkem ağzı açık hocaya bakrken kadın bana baktı, ben sevgilime sarılıp kulağına fısıldadım. 'İstemiyorsan açıkça söyle, ben sadece senin için ne istersen yaparım. İstersen olur, istemezsen ben çalıştırırım seni' dudaklarını ısırıp düşündü bir süre.

"Tamam yapalım, nerde ve ne zaman?" Gözleri dimdik bakıyordu hocaya, eli benim elimi sımsıkı tutsa da yüzü sertti.

"Şimdi, güzel bir otel biliyorum. Tüm masraflar benden merak etmeyin." Eliyle bizi otoparka yönlendirdi, Görkem elimi sıkıp bıraktı ve hocanın lüks aracına arka koltuğa yan yana oturduk. Elini avcuma alıp öptüm, dudaklarımı hiç çekmeden tekrar tekrar öptüm.

"İkimizden birine asla dokunmayacaksın, bizim sana dokunmamızı da istemeyeceksin. Ayrıca asla soyunmayacaksın" Görkem isteklerini sıralayınca hoca şuh bir kahkaha attı.

"Merak etme tatlım, sadece göz zevkimi tatmin etmek istiyorum. Henüz Yavuz senin kim olduğunu bilmiyorken ben senin ona alan aşkından haberdardım" Göz kırpıp yola bakmaya devam etti, gayet lüks bir otelin kapalı otoparkına çekti aracını. Lobi de kimse bizden kimlik almadı, elinde eski tip bir anahtarla gelen hocamız bizi asansöre yönlendirdi. Yedinci katta sadece dört oda vardı, biz en sondakine geçtik. Geniş ve ferah oda orman manzaralıydı, ortada çok çok büyük yuvarlak bir yatak vardı.

Ayağındaki nefret ettiğim topukluları çıkartıp kapının yanına bıraktı ve bizi yatağa yönlendirdi. Ellerim terlemişti, odanın klimasını açıp kendini yatağı gören berjere bıraktı. Ellerini çırpıp hadi anlamında bize kışkış hareketi yaptı. Görkem dudaklarıma yapışınca diğer herşeyi unuttum, tüm zihnim sadece ona odaklandı. Öylesine öpüyordu ki beni, sanki dudağımdan ayrılsa nefesi kesilecekti.

Ellerimi kazağının eteğine atıp tek hamlede çıkarttım, üstünde benim yine bana ait bir tişört vardı. Boynuna yönelip hırsla öpüp emmeye başladım, kollarımda eriyordu resmen. İnlemesi odada yankılanıyor, aletim artık pantolonumu zorluyordu. Elini kotumun üstünden aletime attı, boynuna doğru inledim. Mosmor olan tenini bırakıp onu kucağıma aldım. Yatağa yatırıp vücudunun her köşesini öptüm, emdim ve bazı sevdiğini bildiğim yerleri ısırdım. Altımda kıvranıyordu, pantolonunu tutup çıkartırken hocamız koltukta biraz dikleşti.

Açığa çıkan baldırlarını, uyluklarını ıslak ıslak öperken baksırdan da kurtuldum. Elimi aletine atıp biraz okşadım, dilimle yavaş yavaş yalayıp emdim. Dilim deliğine yönelince yüksek sesli bir inleme bıraktı odaya. Arkamdaki koltuktan "dilini deliğine sokup öyle em"diye bir emir geldi. Dediğini yerine getirirken altımda çarşafları sıkan Görkem kendini kaybetmişti zevkten.

Parmaklarımı teker teker deliğine soktum, içeri dışarı hareketlerle onu alıştırıyordum. 'Sehpada kayganlaştırıcı var' hemen elime aldım deliğine sıktım sevgilimin. Soğuk jelle irkilse de parmaklarım içine tekrar girince rahatça inledi, jeli diğer elimle aletime de sıkıp içine yavaşça girdim. Elleri pazularımı okşuyordu, önce sakin bir tempo tutup sonra daha da hızlandım.

"Kendini uca kadar çekip aniden, sert biçimde kökle" arkama bile dönmeden dediğini yaptım. Görkem haykırırcasına inledi, sesi beni iyice çıldırtmıştı. Bu hareketi defalarca yaptım ve ilk kez aletine dokunmadan inleyerek boşaldı. Gözleri kaymış, zevkten ter içinde kalmıştı. Kendimi son hız içine itmeye başladım, bende içine boşalınca kendimi yanına attım. Görkem tekrar elini aletime attı, yarı baygın uyluğuma uzanıp yeni sönmüş aletimi ağzına çekti. Ağzının ıslak sıcaklığıyla inleyerek tekrar sertleştim. Bu sefer yavaşça tadını çıkararak sevişiyorduk, sanki izlenmiyormuş gibi.

"Yavuz sen alta geç" Söyledikleri beni şoke etmişti. Görkem şap diye bir sesle aletimi ağzından çıkarttı, şok olmuş bir halde hocaya bakıyordu. "Altta ben oluyorum."dedi sertçe.

"Bir kez de Yavuz altta olsun, ne olacak sanki" Gülümseyen kadına bakıp yutkundum. Hiç altta olmamıştım, ama bir yandan Görkem için her şeyi yapardım. Kafamı sallayıp tekrar öptüm sevgilimi, onu vücudumu öpmesi için yönlendirdim. Hazır olmalıydım.....