Ne Zaman Baba Ne Zaman

3.9K 171 5
                                    

Yarıyıl finalleri açıklanmıştı, birinciliği kaptırmamanın haklı sevincini yaşarken tebrik eden bir kaç kişiye içten gülümsememi gösterdim. 'Yine mi yaa?' diye söylenenlere de dil çıkarttım içimden. Onlarda partileyeceklerine çalışsalarmış, ne yapayım köpek gibi çalıştım, emeğimin karşılığı sonuçta. Kendime kutlama için mis gibi bir kebap söyledim çıkışta. Yarın son dersler vardı, sonra iki hafta tatildi.

Çantamı orta sıraya atıp lavaboya koştum, blok derslerden nefret ediyordum. Benim gibi çok su içenlerin kabusu oluyordu. Amfiye geri dönüp yerime gelince oturacağım yerde katlanmış bir kağıt vardı. Heyecanla ama kimseye belli etmemek için uğraşarak titreyen ellerimle katlı kağıdı açtım.

'TATİL ÖNCESİ SON BİR ZEVK İÇİN BULUŞMAK İSTERSEN SANA VERDİĞİM BAĞI GÖRÜNÜR BİR ŞEKİLDE SOL BİLEĞİNE SAR, 20 DAKİKALIK ARA DA ÜST KATTAKİ LAVABOYA GİDİP SON KABİNE GİR... SEVGİLİ MÜSTAKBEL KOCAM...'

Hızlanan nefesim ve kalp atışlarımla sağ cebimdeki kumaşı çıkartıp alelacele sol bileğime doladım ve gevşek bir şekilde bağladım. Üst üste yutkunmaktan boğazımda yanma hissediyordum. Ama olacaklar tıpkı bir senaryoyu okumak gibi zihnimde oynuyordu. Dudaklarımı kemirsem de çatladıkları için millete belli etmemeye çalışarak yaban mersinli balmdan sürdüm. İyice yedirip dilimi hafifçe üstünde gezdirdim. İyiden iyiye azmıştım, bu notu bana iki ders önceden vermesinin sebebi beni heyecanla bekletmekti belki de.

Sonunda beklenen ara gelince hemen tarif ettiği lavabonun yolunu tuttum. Son kabine girip kapıyı kilitlemeden kapatıp hemen gözlerimi bağladım. Klozeti kapatmış üstüne oturmuştum yine, heyecandan nefesimi kontrol edemiyordum. Dış kapı açılıp kapandı, adım sesleri bulunduğum kabine yaklaştı, bacaklarımı iyice açtım. Kapıyı usulca açıp içeri girince hemen kilitledi. Bacaklarıma elleriyle baskı uygulayıp biraz kapattı, bacakları bacaklarıma sürte sürte ilerleyip kucağıma yerleşti. Ellerimi kalçasına koydum hemen, hafifçe sıktım. Elleri yüzümü okşuyordu, parmaklarını dudaklarımda dolaştırırken dilimi çıkartıp parmağını yaladım. Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında naneli nefesi yaladığım dudaklarıma vuruyordu.

Üst dudağımın kıvrımında hissettiğim diliyle dudaklarım beklentiyle aralandı. Nefesim çıldırmış gibiydi resmen, aletimin üstümde biraz kıpırdandı. Kendimi tutamadan ona iyice sürtündüm, dudaklarını sertçe dudaklarıma yapıştırdı. İnleyerek öpüşüp ıslak sesler çıkartıyorduk, kendini bana sürtüp duruyor, kulağıma doğru inliyordu.

Sırtından tutup kendime iyice çektim ve öpüşmeyi iyice hızlandırdım. Tamamen kapalı tuvalet kabininde kalçasından tutarak ayağa kalktım, boynuma kollarını dolayıp bacaklarını belime sardı. Bir elimi pantolonunun belimden içeri sokup çıplak kalçasını sertçe avuçladım. Kendimi durmadan ona sürtüp delirmiş gibi saldırganca öpüyordum.

Boğazımdan hırıltı gibi bir inleme çıktı, karnıma sürtünen aleti garipsemem gerekirken bu şuan beni daha da heyecanlandırmıştı. Elimi düğmesine atınca elime yapıştı, burda olmaz demek istediğini anlasam da çok istiyordum. Onu klozete oturtup kendi fermuarımı açıp pantolonumu aşağı indirip aletimi eline verdim.

"Ne zaman baba ne zaman, mezara girince mi?" Söylediğim şeye kısık ve muzip bir sesle gülerken dilini aletimde hissettim, o benimle ilgilenirken bende örtülü gözlerimle göremesemde ellerimle hissetmeye çalışarak saçlarını, kulaklarını, gözkapaklarını okşuyordum. Kedi gibi ellerime sürtünüyor benimle ilgilenmeyi bir an bile bırakmıyordu.

Ben ağzına gelince hemen kaçar gibi çıkmaya yeltendi ama onu kolundan tutup yüzü kapıya gelecek şekilde çevirdim. Dudaklarımı boynuna bastırıp kalçalarımdaki pantolonumu boşverip elimi aletine attım inleyip başını geriye doğru omzuma yasladı.

Boyumuz sanki aynı gibiydi yada benden bir tık kısaydı, bir yandan boynunu ve kulak memesini emerken bir yandan elimi pantolonunun belinden içeri sokup sıcak aletini kavradım, avcuma sığıyordu.

Diğer elimi de pantolonuna soktum ve toplarını avuçladım. Bir parmağımı toplarının altından deliğine yaklaştırdım, hafifçe okşuyordum. İnlemesini yutmak için dudaklarına yapıştım, yoksa bir gelen olsa yakalanırdık.

İki taraftan onu uyarırken kendi elleriyle pantolonunu açıp biraz indirdi, şimdi daha rahat hareket ediyordum. Kendimde sertleşmiştim ama şuan kollarımdaki bu gencin zevkini hissetmek istiyordum.

Onu iki taraftan okşarken dilimi ağzına soktum ve ellerimi sertleştirdim. Dilimi hırsla emerken titreyerek elime geldi, deliğindeki parmaklarımdan hissedebiliyordum, deliği açılıp kapanıyordu. Dudaklarımdan ayrılıp kendini toparladı hemen. Kendini klozete atıp nefesini düzenlemeye çalıştı.

"Bugün önce ben çıkıyorum, merak etme sen hazır olup söyleyene kadar senin kim olduğunu bulmak için birşey yapmayacağım. Kendine dikkat et."

Eğilip yoklayarak onu dudağından son bir kez öpüp kabinden çıktım. Üstümü başımı düzeltip ellerimi yıkadım. Siyah kumaşı gözlerimden çözüp cebime koymuştum. Kapıdan çıkınca neden içeriye kimsenin girmediğini anlamıştım. Kapıda temizlik var levhası asılıydı. Kalkık aletimi umursamayıp ıslık çalarak kafeteryaya yöneldim.

SENİ KOCAM YAPACAĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin