SENİ KOCAM YAPACAĞIM

Yenilikler Ülkesi

2 YIL SONRA

Yeni bir ülkedeki, yeni bir şehirde tuttuğumuz yeni evimize elele girerken yüzlerimizde büyük bir gülümseme vardı. Görkem ve ben farklı firmalarda olsak bile, aynı pozisyonda iş bulup gayet dolgun bir maaşla işe başlayalı altı ay olmuştu bile.

Evlilik başvurusunu yapıp, gerekli evrakları teslim etmiştik az önce. Ailelerimize haber versek de tek geri dönen benim ailem olmuştu. Annem ve babam anında görüntülü arayıp, yine benden çok nişanlımla konuşmuşlardı.

Tabi benim can içimin bu konuda hiç bir şikayeti yoktu, ailemin ilgi ve sevgisi onu da mutlu ediyordu. Taşındığımızdan beri yüzünden eksik olmayan berrak bir gülümseme vardı.

Burnumu boynuna dayayıp nefeslendim, annem kıkırdarken babam bana saydırıyordu. 'Yemedik müstakbel kocanı' diyerek. Bu sözler aklıma bana yazdığı notları getirirken dudaklarımı boynuna bastırıp ilgisini üstüme çektim. Sabitlenen telefondan bana döndüğünde suratındaki gülümseme çapkın bir hal aldı.

Ellerini yanaklarıma koyup şap diye öpünce annem bir mutluluk çığlığı atıverdi. Sevgi gösterilerine bayılıyordu kadın, elimiz birleşse fotoğraf çekip paylaşıyordu.

"Biz bu ay sonu için nikah salonunu ayarladık, gelebilirsiniz değil mi?"

Görkem hala aileme hitap etmekte zorlansa da annem inatla anne demesi konusunda ısrar ediyordu.

"Geliriz tabi annem, bir uçak biletine bakar. Siz tarihleri bize mesaj atın, gerisine karışmayın." Sade bir nikah olmasını bekleyen Görkem'e büyük bir şok yaşatacağım salonu tutmuştuk sonunda.

Herşeyin en sadesini seçmek için çabalayan sevgilimi onaylayıp arkasından tüm seçimleri değiştirmiştim. Kuğu şeklinde nikah sandalyeleri bile ayarlamıştım, çünkü Görkem kuğuları çok seviyordu.

Nikahımızda sade olan tek şey beyaz damatlıklarımız olacaktı. Ortamdaki güllerin nasıl yerleştirilmesi gerektiğini bile tasarlamıştım.

Sonuçta sevdiğim kişiyle evleniyordum ve bu mükemmel olmalıydı. İki ayrı fotoğrafçı nikah boyunca hem bizim hem de davetlilerin fotoğraflarını çekeceklerdi. Ailemin bile haberi olmasa da Görkem'in kız kardeşine ulaşıp uçak biletini ve otelini, hatta kıyafetini bile ayarlayıp hazır etmiştim.

Onu yanında ailesinden kimse olmadan nikah masasına oturtamazdım, benim ailem onu tamamen aileden saysalar da kan bağı olan ve gerçekten sevdiği birinin yanında olması çok farklıydı.

Kız kardeşi ailesi gibi düşünmüyordu, abisini seviyordu ve gerçekten özlemişti. Konuşurken sesi titremişti, hatta bir ara evleneceğimizi duyunca ağlamıştı bile.

..........

Evimizde ailemizle birlikte giyinip hazırlandık, annem ikimize bakıp sürekli ağlıyordu. Bir ara babam bile gözlerini silmişti. Mutluluk gözyaşları olduğunu bilsem de içim yanıyordu.

Kısa bir süre sonra eşim olacağını bilerek Görkem'in elini tutup sımsıkı öptüm. Yaptığım sürprize ne tepki vereceğini bilmiyordum ama mutlu olmasını istiyordum.

Uzun araştırmalar sonucu bulduğum antika beyaz Chevrolet arabanın direksiyonuna geçtim. Filmlerdeki gibi süsletmiştim arabayı ve Görkem'in gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Ailem ve arkadaşlarımız diğer arabalarla bizi takip ederken nikah için tuttuğumuz salona doğru yola çıktık.

Salon girişinde ikimizin de yakasına gonca mavi gül takan görevliye tebessüm ettim. Elele nikah masasına yürürken kalbimin atışı ve ortamdaki alkış sesi gittikçe yükseliyordu.

Biz salona girerken burada edindiğimiz arkadaşlarımız ve kendi çocukluk arkadaşlarımızdan oluşan büyük bir topluluk ayağa kalkarak bizi alkışlamaya başladılar. Salon tam istediğim gibi mükemmel bir şekilde süslenmişti. Güller, nikah sandalyeleri, bizi karşılayan görevlilerin elindeki çiçekler ve daha bir sürü şey.

Bakışlarını etrafta gezdirip bana dönünce gözlerinde parlayan yaşlara bakıp yutkundum, mutlu olduğunu bilsem bile gözünden akan yaşlar kalbime saplanıyordu sanki.

Ellerimi yanaklarına kapatıp gözlerinden öptüm sevgilimi, dudaklarını ısırıp elimi sımsıkı güç almak ister gibi tuttu. Müzik tam vaktinde çalmaya başlayınca nikah masasına doğru elele yürümeye başladık. Kalbim kulaklarımda atıyordu, çok heyecanlıydım.

İnsanın aşkı, özellikle karşılıklı aşkı bulması çok zor olsa da ben-biz bulmuştuk. Elimi tutan adam aynı zamanda kalbimi de ellerinde tutuyordu.

Nikah masasına gelince sandalyesini tutup oturmasına yardım ettim, ışık saçan gülümsemesi kalbimi bir kez daha hoplattı. Nikah memuru gelip nikah başlamadan hemen önce sürprizim için işaret verdim.

Görkem'in kız kardeşi Meltem elinde beyaz bir buketle bize doğru yürürken, hayretle ve artık açıkça ağlayarak masadan kalkan sevgilime dolu gözlerimle baktım. Kardeşler ağlayarak ve özlemle sarılırken bir alkış daha koptu salonda.

Kız kardeşi elinden tutup tekrar masaya getirdiği abisinin yanağına bir öpücük koyup, ailemin yanındaki yerini aldı. Biz elele ömrümüzün kalanında birbirimizin olmaya evet derken, birleşen ellerimizin hiç ayrılmaması için sessiz bir dilek diledim.

İmzalarımızı atarken ayağa kalkıp alkışlayan misafirlerimizle birlikte biz de ayağa kalktık ve yeminlerimizin mührü olarak dudaklarımızı birleştirdik. Gözyaşlarıyla ıslanmış dudaklarımızla kısa süren öpüşmemiz bir çok patlayan flaşla ölümsüzleşmişti.

En yakınlarımızla birlikte kutlama yemeğine giderken uzun zamandır görüşmeyen kardeşler hasret gideriyordu. Birbirlerine sürekli sarılan kocam ve kardeşini izlemekten kendimi alamıyordum. Onu bu kadar mutlu edebilmek harika bir duyguydu.

Ailemizle birlikte yemeğimizi yerken kadehler kalktı ve iyi dilekler sunuldu. Bu dolu dolu geçen zamandan sonra bir kez daha baş başa zaman geçirebilmek için eşimi kısa süreliğine dansa kaldırdım ve kollarımda olmasının mutluluğunu yaşadım.

"Beni o kadar mutlu ettin ki aşkım, bu sürprizi hiç tahmin edemezdim. Seni çok ama çok seviyorum, sen benim en büyük şansımsın." Boynuma koyduğu öpücükle vücudum her zamanki tepkisini verse de yutkunup kollarımdaki eşimle dansa devam ettim.

İki gün ailelerimizle kalıp ufak bir balayı gezisine çıkacaktık, özlem giderip ailelerimizi yolcu ettikten sonra yine birbirimize kalmak daha mantıklı gelmişti ikimize de.

Annem ve babam da dans pistinde bize katılınca yarı dans yarı sohbet devam ettik bir süre. Evimize doğru yola koyulurken aklımda bana 'en büyük şansımsın' diyen Görkem'in sesi vardı.

Bilmediği şey asıl onun benim en büyük şansım olduğuydu...