SENİ KOCAM YAPACAĞIM

Anne Problemi

Okul kapandıktan bir hafta sonra, bizi darlayan annem yüzünden yazlığa gelmek zorunda kalmıştık. Ne zaman öpüşsek anlamış gibi görüntülü arıyordu kadın. En sonunda iki haftalığına gitmeyi kabul ettik, otobüs biletlerimiz online alınmıştı.

Bizi otogardan babam almış, yazlığa gidene kadar durmadan annemin dedikodusunu yapmıştı. Arka bahçede büyük bir havuzu olan, beş odalı masmavi yazlığımız ufak sitedeki en büyük villaydı.

Görkem güneş gözlüklerini çıkartıp garaj yolunda elleri belinde dikilen anneme baktı. Sarı saçlarımız aynı renkti, gözlerimiz de. Ama annem kısa boyu ve hafif balık etli vücuduyla tam bir afetti. Babam çok şanslı adamdı doğrusu.

Babam arabadan inip annemi sulu sulu öpüp yanımızdan resmen kaçtı. Görkem elini tişörtüme atıp sımsıkı tutmuştu, panik olmasına saniyeler varken annem kollarını ikimize birden sarıp kocaman bir 'hoşgeldin' kucaklaması verdi bize.

Sonra beni tamamen boşverip, sevgilimi elinden tutarak içeriye soktu. Durmadan konuşup sorular soruyordu, cevap vermeye çalıştıkça kızaran sevgilimi ufak bir sadistlikle izlediğim doğruydu.

Mutfaktaki sandalyeye oturttuğu Görkem'e bir kez daha sarıldı, bu sefer sarılmasına samimi bir karşılık bulunca iyice sevinçten deliye dönmüştü kadıncağız. Akşam yemeğine kadar odaya geçmek için sevgilimi tutup kaçırınca bir süre arkamdan söylendi.

"Özür dilerim canımın içi, çok heyecanlı şuan. Yarın daha sakin olur heralde." Diyerek sımsıkı sarıldım, kollarını boynuma sardı hemen. Kokusunu içime çekerken anında sertleştiğimi fark edip geri çekildim hafifçe.

Beni benim kadar iyi tanıdığı için gülümseyerek kucağıma oturdu pantolonunu çıkartıp. Sertliğimin üzerinde hafifçe zıplayınca dudaklarımı ısırdım, boynuma yönelip sertçe ısırdı. Siktir, siktir, siktir...

Öyle bir inlemiştim ki, kesin yandaki yazlıktan bile duyulmuştur. Dişlerinin geçtiği yere dilini sürtüp sertçe emdi. Belinden tutup kendime iyice bastırdım, içine girmek istiyordum. Kucağımdan indirmeden kalkıp kapımızı kilitledim, bu evde annem gibi bir tehlike varken kapıyı açık bırakamazdım.

Pencere önündeki okuma divanına gidip kucağımdaki sevgilimle oturdum, öpüşmemiz iyice derinleşirken kendimi kalçasına doğru itiyordum. Dili dilimi yakalayıp ağzına çekerken, aldığım hazla kalçalarını iyice sıkıp inledim ağzının içinde. Dilimi öyle güzel emiyordu ki sanki yutmak ister gibiydi.

Kucağımdan yere indirdiğimde, gözleri parlayarak bana bakıp kotumun düğmelerine uzandı. Bir dakika bile geçmeden altım tamamen çıplak kalmıştı, aletimin ucunda biriken sıvıyı gözlerime bakarak dilinin ucuyla yaladı. Baş parmağımı ağzına sokup dilini okşadım, dilini dışarı çıkarttı hemen. Aletimi elime alıp diline vurdum bir kaç kez, ağzından akan salyasıyla ıslanmıştı bile. Bir kez kendimi çekip ağzına girdim, hemen boğazına kadar aldı. Başımı arkaya atıp boğuk boğuk inlerken zevkten gözlerim kayıyordu.

Ağzına gelmemek için kendimi geri çektim, tekrar almak istesede tek hamlede yerimizi değiştirdim. Çamaşırını çıkarıp gelişigüzel fırlattım odaya bir yere, pembeleşmiş aletini dilimle boydan boya yalayıp ağzıma aldım. Doyasıya emerken bir kaç kez boğazıma kadar itince gözlerim yaşardı. Gözlerine bakıp deliğini dilimle açmaya başladım, iyice geriye yaslanıp başını geriye attı. Sırtını ufak minderlere yaslayıp ayaklarını omzuma dayadı. İyice ıslanan deliğine iki parmağımı birden sokup nefes almasına izin vermeden hızlı hızlı parmaklamaya başladım.