SENİ KOCAM YAPACAĞIM

Bu Kim?

Bir gece önce yaşanan olaylardan sonra Görkem yine benim evimde kalmıştı, daha doğrusu sızmıştı. Uyurken üstünü giydirsem de hala baygın gibi uyuyordu yatağımda. Gözlüklerimi takıp mutfağa ilerledim, odanın kapısı açık olduğu için arada bir uyanmış mı diye kontrol ederek kahvaltıyı hazırlıyordum.

Kapıda dönen anahtar sesiyle kimin geldiğini anlayıp odaya doğru yönelecekken, odamın kapısından uyuyan sevgilimi izleyen babamı görünce içimden kendime küfrü bastım.

"Yavuz, bu genç kim?" Fısıldamasını fırsat bilip kolundan tutup mutfağa çektim.

"Baba, hayırdır? Aramadan geldin." Sorusuna cevap vermemem yüzüden kaşlarını çatmıştı.

"Sanki hep arayıp geliyorum sıpa, içerdeki arkadaşın mı?" Derin bir nefes aldım, aileme hiç yalan söylememiştim. Şimdi de söylemeye niyetim yoktu, zaten anlayışlı insanlar olduklarını biliyordum.

"Sevgilim... Görkem, baba." Yutkunup havalanan kaşlarına ve aydınlanan yüzüne baktım. Ağzı bir açılıp bir kapandı, dili tutulmuştu.

"Aferin lan, bende seni aseksüel sanmıştım. Hergele, doktora götürecektim seni biraz daha sevgilin olmasaydı." Tepkisi beni şoka soksa da, söylediklerini kavrayınca söylenmeye başladım.

"Baba aseksüellik nerden çıktı yaa, ne alaka yani?" Sitem dolu sesime kahkaha atıp, kasıklarımı gösterdi çenesiyle.

"Ne bileyim, kalkmıyordur belki kimseye diye düşündüm. Malum hiç sevgilin olmadı bu zamana kadar." İç çektim sinirle.

"Kalkıyor merak etme, bıkmak üzereydim bir ara hatta kalkıp durmasından. Priapiğim ben, tedavisi de zor maalesef." Dediğimde kaşları tekrar havalandı, elini omzuma atıp sarıldı sımsıkı. Bende babama sarıldım, arkamdan sinirli bir sesle ismim söylenince ayrıldık bir anda.

"Yavuzz, bu kim?" Yüzü o kadar kötüydü ki, ağlamak üzereydi sanki. Yanına koşup saçlarından öptüm sımsıkı sarılıp, babam bizi dikkatle izliyordu.

"Canımın içi, babam gelmiş. Sen uyuyordun, uyandırmadım bende." Suratıma bakıp babama döndü, şöyle bir süzüp bana ters ters bakıp odaya yöneldi sinirle. Bende peşinden tabi..

"Babam diyor bir de, adam bizden toplasan beş yaş büyük yaa.." Sinirle söylenerek eşyalarını toplayışını korkuyla izliyordum. Kendime gelip ellerine doğru atıldım, kendime çekip dudaklarına yapıştım. Kıskanç Görkem izlenmeye değer olsa da beni terketmesi için bir sebep olmadığını açıklamam lazımdı.

"Aşkım, canım sevgilim. Genç duruyor ama gerçekten babam. Hatta bak annemle fotoğrafları var burda, evlilik fotoğrafları falan da var." Gözleri yüzümü turlarken yatağa oturdu pat diye, elleriyle yüzünü kapatıp öylece kaldı.

"Ben şimdi kayınbabamı mı kıskandım?" Oflayarak yüzünü bana çevirdi, elini boynumda gezdirip hafifçe okşadı. Kıskançtan utangaçlığa kayan hali beni güldürürken kapıda bizi izleyen babam boğazını temizledi. Görkem elini hemen çekip ayaklandı, bir babama bir bana bakarken iyice kızarmıştı.

"Hadi beyler siz gelene kadar çaylar soğuyacak, gelin de kahvaltımızı edelim. Ben akşam olmadan uçağa yetişmeliyim daha." Gülerek mutfağa giden babamın peşinden bizde masaya geçtik.