DÜĞÜN GÜNÜ

11. BÖLÜM

Yazılan yazılar  kadermidir , o yazılan yazı sizce neydi ? Yoksa Renas'ın dövmesi mi ?

Evet , Renas'ın dövmesi.

Hayatı gözlerinde gördüm..

Renas vücuduna kazılmış olan yazıyı yazmıştı kağıda. Sol koluna yazılmış olan yazı.

Ama hiç düşünmemişti o hayatın Arjin'nin gözlerinin içinde olduğunu. Önceden yaptırılan dövme artık bir anlam kazanmıştı. Her Arjin'nin gözlerine baktığında yaptırdığı dövme canlanıyordu. Artık dövme de biliyordu bir anlam kazandığını. Hemde büyük bir anlam. Sahibinin kolunda sevdiğini temsil ediyordu. Bu ona gurur gibi geliyordu. Artık onunda bir önemi vardı.

Arjin okuduğu kağıdın ardından çok belli olmayan bir mutlulukla küpelerin ikisinide eline aldı. Aynanın karşısında kulağına taktı. Narin ve birden fazla deliğin olduğu kulaklarında takılı olan altın küpelere baktı. İstemsizce yüzünde bir gülümseme oldu.

Renas'ın Dilan'a bakmayışı , Dilan'nın ona yürümesine rağmen hala onu düşünmesi Arjin'e çok iyi gelmişti. Herşey şüpeliydi fakat Renas'ın , Arjin'e olan aşkı asla öyle değildi. Arjin de bunu anlamıştı artık.

Yüzündeki gülümsemeyi durduran şey bir anda aklına gelen düşünceler oldu. Kendine sorduğu sorular..

- Ne yapıyorum ben ? Saçmalama Arjin iki küpe gönderdi diye ne yani. Allah Allah.

Arjin elini kulağına götürüp küpeleri çıkartıcaktı ki. Az önceki düşüncelerinin tam tersi geldi bu sefer aklına.

- Offf , çok mu üstüne gittim acaba ?Çok tersliyorum ya. Yazık ya adama.

Arjin küpelerini çıkartıp baş uçuna koydu. Takıcaktı o küpeleri sabah. Hatta tek sabahta değil. Renas'ın onları kulağında görmesini istiyordu.

Ama şimdi geç olmadan uyuması gerekiyordu. Yarın sabah okuldan çok sevdiği bir arkadaşının nişanı vardı. Oraya gidecekti. Büyük ihtimal Renas ta orada olucaktı. Çünkü damat Renas'ın çocukluk arkadaşıydı. Ve yarın Renas'ın ona aldığı elbiseyi giyip , küpeleri takmaya hazırdı. Bir an önce yarın olmasını bekliyordu. Renas'ı sinir etmek istiyordu. Çünkü Arjin Renas' ı başka kızlarla gördüğünde çok daha sirlenmişti. Hele ki Dilan , Dilan'a yaklaşmasını istemiyordu. Bunun için varlığını belli etmeliydi. Ve bir an önce  gözlerini kapattı.

Renas sabah erkenden kalkmıştı. Yatağında telefonunu kurcalıyordu. Biraz geçtikten sonra sıkılıp ayağa kalktı. Banyoya gidip aynadan kendine bakıyordu. Elini saçına götürüp dağınık saçlarını düzeltti. Derin bir nefes alıp uykulu bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

- Ammada yakışıklıyım ha.  Rabbim kime vereceğini biliyor. Arjin nasıl bana bakmıyor anlayamıyorum. Hem yakışıklıyım hem zenginim hem ona değer veriyorum. Bu kadın aşktan anlamıyor.

Renas elini yüzünü yıkayıp odasına geri döndü. Dolabın kapısını açınca aklına Kerem' e olan takım borcu geldi. Bugün ona bir takım ayarlıyacaktı. Önce üstünü giydi. Sonra da telefonu ve cüzdanını alıp odadan çıktı. Arabasına binip şirkete gitti. Asistanı Ebru odaya girdi. Ve konuşmaya başladı.

- Günaydın efendim.

- Günaydın.

- Bugün geleceğinizi düşünmemiştim.

- Niye gelmiyeyim ki. Bugünnün önemi ne ?

- Bugün Arcan Bey'in nişanı var ya efendim.

- Aaa o bugün mü ?

- Evet, efendim.

- Aklımdan çıkmış. Saat kaçta tam olarak ?

- Sanırım dörtte başlıyor dediniz.