1. BÖLÜM

17.8K 433 38
                                    


Sabahın ilk saatleriydi. Bugün pek uyuyamamıştım. Horozun ötmesi yataktan kalkmak için bahane olmuştu. Yataktan kalkıp pencerenin kenarına gittim daha yeni aydınlanmış Konak Bahçesi'ni gördüm. Mutfak çalışanı Ayfer'den başka kimse yoktu. Etrafta koşuşturuyordu sanırım yakında olucak düğün içindi. Bozdağ Aşireti'nin küçük ağası evleniyordu.

Üstümü değiştirip aşağıya indim. Ayfer'in yanına gittim beni görünce gülmeye başladı ne oluyordu niye gülüyordu? Bende gülerek ;

- Niye gülüyorsun, ne oldu ?  Diye sordum.

- Ne yapmışsın kendine ? Diye sordu gülerek.

Ne yapmıştım ki ben ?

-  Nee ? Ne yapmışım ?

Aynayı gösterdi bana. Aynadan baktığımda suratımda olmaya boya rengi yoktu. Önce kısa bir şok geçirdim anladım ki bizim yaramaz. Adem abimin oğlu ,benim canım yeğenim onu çok seviyordum. Babasıyla bir olup yüzümü boyamışlar. Tüm gece uyuduğum sadece bir kaç saat  içinde.

Bende gülmeye başladım tam mutfak kapısının önünde bizim yumurcağı gördüm. Ona baktığımı fark edince koşmaya başladı. Peşinden koştum onu yakalamak için.

Ne ara bu kadar hızlı koşmaya başladı bu ? Diye sordum kendime. Merdivenlerden yukarıya çıktı. Bende peşinden çıktım.

Uyanık !! Babamı görüp yanına koştu. Babamın etrafında dönüyorduk babam gülmeye başladı. Adem abim ,Helin yengem ,annem bize bakıp gülüyordu. En sonunda yakaladım yumurcağı. Kucağımda tutup yanaklarından öpmeye başladım...

Sofra hazırdı ve sofraya oturduk kahvaltı yaparken masadaki boş sandalyeye bakarak ;

- Baran abim nerede ? Ortada yok, çok mu heyecanlı ?

Deyip gülmeye başladım. Arkamdan gelen sesle daha da güldüm.

- Ne o abini mi özledi?

- Hemde nasıl, anlatamam.

- Ay canımm.

Deyip gülmeye başladı.

- Ne o çok mu heyecanlısın , hani evlenmeyi düşünmüyordun ?

- Ne yapayım? Evlenmeyeyim mi ? Senin gibi evde kalmaya hiç niyetim yok.

- Ben evde kalmadım bir kere.

Deyip babama baktım.

Babam hemen ortaya atladı.

- Ne kızımı evlediripte tek mi kalsaydım ?

Hepimiz gülmeye başladık. Çok yakında Baran abimin düğünü vardı. Kendine yakışır gelini bulmuş evlenecekti. Düğüne 3 gün vardı. Ben, yengem ve  annemle hazırlıklara uğraşıyorduk. Babam ve abilerim  davetiyelerle uğraşıyorlardı.
Bizimkisi yani Aşir ortada dolanıyordu.

2 GÜN SONRA

Yarın düğün vardı. Herşey hazırdı. Gelinlikler, ev temizliği ,davetiyeler herşey sadece yarın olcak olan düğünü bekliyorduk. Benim elbisem çok güzeldi kan renginde bir elbise. Aşir'e aldığımız takım elbiseye ne demeli çok tatlıydı içinde. o da amcasının düğünü için birşeyler yapmaya çalışıyordu. Aşir daha beş yaşında. Çok tatlı ve zeki bir çocuk emini büyükçe çok iyi bir ağa olucak. Akşam yemeği için masaya oturduk. Herkes çok yorgundu. Güzel bir aile soframız vardı ve yarın yeni bir kişi daha eklenecekti yani müstakbel yengem Sare.

Sare aslında benim en yakın arkadaşım. Abim Sare'yi görünce ona aşık oldu.

Bir gün Baran abimle kavga ediyoruz. Çardak için. O beni "Burası benim yerim" deyip ittiriyordu. Bende " Arkadaşım gelicek " diye onu ittiriyordum. Çardakta birbirimize girmiştik sonunda annem gelip kızdı bize, abim dayanamayıp pes etti. "Ne arkadaşmış bee . Kim bu arkadaşın ? "diye sordu. Bende " Sare ,benim en yakın arkadaşım " dedim. Abim söylenerek dışarıya çıktı.

                   ...
  

Biz Sare ile çardak ta sohbet ederken abim kapıya tekme vurarak konağın bahçesine girdi. Sare korkmuştu abim benim adımı haykırıyordu. Yine ne yaptım diye düşünürken aklıma birden sırf gıcıklık olsun diye abimin en sevdiği saati satıp yerine ona dış fırçası aldığım geldi. Ve direkt Sare'nin arkasına saklandım abim beni görmüştü ve peşimden koşmaya başladı. Konağın bahçesinde turluyorduk resmen, annem ve Sare bize gülmekten bir hal olmuşlardı sonra abime "Yapma arkadaşım var." dedim. Bana baktı sonra bize gülen arkadaşıma baktı. Ben abimin hiç böyle baktığını görmemiştim. Sonra Sare ile birbirlerine aşık oldular ve yarın evlenecekler.

Helin yengemle Adem abim de birbirlerine deli gibi aşıklardı. İyiki evlendiler yoksa Aşir gibi bir yeğenim olmayacaktı .

Neyse sofradan kalkıp odalarımıza çekildik yarın büyük gündü. Herkes görsün Bozdağ aşiretinin düğünü nasıl olurmuş.

Sabahın ilk ışığı ile uyandık hepimiz. Çok büyük bir düğünümüz vardı. Tüm aşiret ağalarının katılacağı bir düğün, tüm düşmanların katılacağı bir düğün. Özelikle de RİJVAN aşiretinden Zelal'in katılacağı bir düğün. Bu kızdan nefret ediyordum çok gıcıktı. Benden ne istediğini hala anlayamıyordum. Herkesin beni konuşması onu delirtiyor olmalıydı. Tabiki Bozan Ağa'nın kızını konuşacaklar. Onu mu konuşsunlar?

O gıcık şeye inat daha da süslenecektim.

Bugün düğünde hem gelinin en yakın arkadaşı hem de damadın kardeşi olarak bulunucaktım.

İşte Düğün başlıyordu. Bir sürü araba ile gelini evinden almaya gittik. Gelini aldıktan sonra düğün yerine gelmiştik. Sare arabadan inmiyordu çünkü ben ve Sare'nin annesi Zeynep teyze iyice tembihlemiştik "Bağ evi almadan inme "diye.  Babam da bize istediğimizi verdi ve Sare arabadan indi.

Düğün başlamıştı. Halay kuyruğunun ucu görünmüyordu. Abilerim başı çekiyordu. Tüm aşiret ağaları burdaydı, çok kalabalıktı. Ben Aşir ile uğraşıyordum her yeri bir birine katıyordu. Halaya katılacaktım ama Aşir beni bırakmıyordu. En son Ayfer'in gelmesiyle rahatladım. Aşir'i ona emanet ettim ve halayın başını çekmek için abilerimin yanına gidip Adem abimin koluna girdim. Herkes bana bakıyordu. Özelikle de Zelal. Kıskançlıktan bayılmak üzere olduğu çok belliydi. Sonra Aşir yanıma geldi kolunu tutup oynadık birlikte. Sonra Sare ile birlikte ortada oynadık. Çok yorulduğumuzda  Sare' nin gelinliğini tutup gelin masasına oturduk.

Silah patlama sesleri geliyordu babam konağın balkonundan silah sıkıyordu..

Düğünün heyecanını yitirdiği ve davetlilerin yavaştan evlerine dağıldığı sesiz bir zamanda Sare bana ;

- Çaktırmadan Adem abinin arkasındaki adama bak. dedi.

Kafamı o yöne çevirdiğimde beni izleyen bir çift kara göze dek geldim. Bana neden öyle bakıyordu? Kimdi bu ?

_____________________________________

Yeni kitap.

İYİ OKUMALAR...

DÜĞÜN GÜNÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin