DÜĞÜN GÜNÜ

20.BÖLÜM

2 HAFTA SONRA..

Arjin kapıyı açıp kargocu dan kutuyu aldı. Ödemeyi yapıp içeriye girdi. Oturma odasında kutuyu açıp Yiğit'in düğünü için sipariş ettiği elbiseyi kaldırdı. Elbise çok güzeldi. Krem rengiydi. Bugün kına yarın düğün vardı. Kınada mavi bir elbise giyecekti.

Sare , Helin , Arjin elbiselerini giyip saç ve makyajlarını yaptı. Bozan Ağa ve Ayşe Hanım önden gitmişlerdi zaten. Onlar da gideceklerdi. Adem de önceden gitmişti.

Biraz geçtikten sonra Baran gelip onları götürdü.

Eğlenceli bir gece olmuştu. Kına yakılıp gelinin eline altın koyulmuştu.

Halay çekilmiş çiftetelli oynanmıştı.

Halayda kavga bile yaşanmıştı.

Halayın başını çeken bir kız vardı. Sürekli halayın başındaydı. Arjin kaç kere gidip mendili elinden almak istese de izin vermemişti. Arjin en sonunda tuvalette kızı sıkıştırıp iyi bir korkutmuştu. Kız bir daha halay başı olmamıştı.

Aynı kız bir de Renas'ın peşine düşmüştü. Kızın bu sefer sağ çıkamayacağı belli..

Halay boyunca Arjin kızı izlemişti. Ona bir kez ayar olmuştu kolay kolay bırakmazdı.

Kına bittikten sonra Aşir'in ateşi çıkınca Helin ve Arjin onu eve getirmişlerdi. Arjin konağa gelip kapının önünde durdu. O sırada telefonu çaldı. Arjin bilmediği bir numaranın aradığını görünce Helin' e " sen git ben geliyorum" dedi.

Arjin telefonu merakla açtı..

Karşıdan gelen ses ile heyecanla gülümsedi.
Arayan kişi Arjin'in merakla beklediği kaçak Furkan dı.

- Neredesin ? Hem vuruyorsun hemde korkup kaçıyorsun , nasıl iş bu ?

- Nişanlını vurmam zoruna gitmiş anlaşılan.

Arjin gülerek " Benim seni vurmam hoşuna gidicek anlaşılan " dedi.

Furkan gülerek Arjin'e yarın Renas'ı vurduğu uçuruma gelmesini söyledi. Arjin de onu onaylamıştı. Arjin hızlıca odasına çıkıp çekmecesini açtı. İçindeki silaha baktı. Eline alıp inceledi. Sonra onu bırakıp aklına gelen fikiri saklayıp Aşir'in yanına gitti.

Aşir ilaç içtikten sonra kendine gelmişti. Sonra da uyumuştu.

Bozdağ ailesi de kınadan dönüp uyumuşlardı.

Sabahı heyecanla bekliyor Arjin düğünden önce ufak bir işi olduğunu söyleyerek evden çıkacaktı.

...

Sabahın ilk saatleriydi. Arjin uyanıp üstünü giyindi.
Çekmecede ki silaha son kez bakıp çekmeceyi kapattı. Önce Furkan'ların konağında koruma olan bir adamının yanına uğradı. Sonra da Renas'ın vurulduğu Rijvan kayasına gitti.

Uçurumun kenarında durmuş dağları izliyordu Arjin. Gelen araba sesi ile arkasını dönmüştü.

Arjin arabasını baya ileride park etmişti. Büyük bir sebebi vardı..

Arabadan inen Furkan Arjin'in yanına gelip durdu. Gülerek konuşmaya başladı.

- Oo merhaba Gelin Hanım. Vay be sende bir Rijvan olucaksın artık.

Arjin kaşlarını çatıp Furkan baktı.

- Neden çağırdın beni ?

- Neden mi ? Bilmem öylesine.

- Öylesine ?

- Ne bekliyordun seni vurmamı felan mi ?

- Sen daha iyi bilirsin bence.