19. Bölüm

3K 127 39
                                    

Sevmenin bedeli ağır ödenirdi. Yaşadığın duygunun ağırlığı ve üzerinde olan baskının ağırlığı.

Ya sevmezse beni diye düşündürür her gece yatağında aşık olan kişi. İçinde tuttuğu cümleler , sözler giderek çoğalırdı.

Çoğaldıkça da ağırlaşırdı.

Zaman unuttururdu onu sana. Belki bir anlık dediğin duygu ömürlüğün olurdu bazende.

Gönül bu her yerde durabilir , sevebilirdi.

Sevmenin bedeli ağırdı. Çok ağır..

...

Renas ve Arjin birbirine aşık olan iki genç. Ne yapacağını bilemeyen bir Arjin vardı bu duyguyu yaşamamış. Cesaretini aşka da vuran bir Renas.

Maalesef Arjin'in cesareti aşkın karşısında kendini gösterememişti.

...

Sabaha kadar zamanı tuvalete geçiren ana karakterlerimiz baya uykusuzlardı.

Renas'ın işi gücü vardı onun için uyanmak zorunda kalmıştı.

Arjin akşamki telaş ve kalabalıktan çok yorulmuştu ee geceyi de tuvalette geçirince tabiki de uyanmamıştı.

Renas'ın ailesi baya kalabalıktı isteme törenine bile baya kişi katılmıştı.

Bunun nişanı , kınası , düğünü vardı. Daha kimler kimler gelirdi Allah bilir.

Bu sene tüm maaş baklavalar , düğün yemekleri , çerezlere yatıcaktı herhalde..

...

Arjin uyanır uyanmaz son kez tuvalete koşmuştu.

Bu durum için söylediği tek cümle veya kelime " rezalet" olmuştu.

Renas Ağa şirket koltuğunda oturmuş Nişan için olacak şeyleri düşünüyordu.

Nişan bu hafta içinde olucaktı. Onun için yüzük takılmamıştı.

İsteme geride kaldı sıra nişan da..

Arjin uyanmıştı artık. Her yeri ağrıyordu. Yorulmuştu çünkü. İki aşiret ağırlamak kolay değildi.

Aşağıda herkesin yapıp onun yapmadığı kahvaltı masada duruyordu. Tek sorun masanın üzerinde hiçbir şeyin kalmamasıydı.

Arjin oturduğu sandayeden masanın üzerinde duran bir parça ekmeğe uzanarak eline aldı.

Masum masum bir parça ekmeği yerken telefonu çaldı.

Arayan kişi Renas tı.

Yutkunup derin nefes alan Arjin telefonu açıp kulağına dayadı.

- Ha.

- Ha ne ya ? İnsan bir efendim der.

- Noldu ya yine ?

- Noldu ya değil neden aramıştın diyebilirsin mesela. Senin bu kabalığını napıcağız biz ?

- Ya tamam. Ne , noldu ? Niye aramıştınız Beyefendi ?

- Ben seni bu halinle sevmişim.

- Renas Bey derdiniz nedir ? Söyler misiniz ?

- Napıyorsun sen ?

- Yemen yiyorum.

- Bu saate.

- Napalım Renas Ağam dünkü misafirlerden sonra mecbur.

- Yani biraz kalabalığın evet.

- Biraz ?? Neyse uzatmıyacağım. Bizde öyleyiz çünkü.

- Doğru , sizde çoktunuz. Bir isteme ya niye bu kadar toplandınız ?

DÜĞÜN GÜNÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin