слава богу.

7.8K 1.2K 3.4K
                                    

Herkese Merhaba!

Ben geldim, sizin güzel yorumlarınız ve oylarınızla bir haftada hemen geri geldim :)

Haftaya size bayram hediyesi olarak çok güzel bir bölüm atmayı planlıyorum, bu bölüm 500 oy ve 3200 yorum yapabilirsek yeni bölüm Pazartesi hemen gelecek. Pamuk eller oylara ve yorumlara^^

Son olarak gitmeden önce bu bölümü bir okuyucuma adamak istiyorum. Hikayelerimde kendini görmüş, cesareti kırılmasına rağmen okumaya devam etmiş cesur bir okuyucuma..

@sresynres bu bölüm sana, herkes insan. herkes bizim gibi, hep daha iyi hisset bu hayatta olur mu?

Son olarak her yeni bölümü, aranızdan birine ithaf etmek istiyorum. Bunu isteyenleriniz var ise Çan Çiçekleriyle ilgili birkaç cümle buraya bırakmanız yeterli, gelecek bölümden aranızdan birini seçeceğim^^

İyi okumalar dilerim hepinize^^

bana ulaşabileceğiniz yerler ;

instagram: aurora_mensis

instagram: can_cicekleri

Anya Belov instagram: anya_belovv

Aleksei Ivanov instagram: aleksei__ivanovv

twitter: auroramensiss

#çançiçekleri hashtagi ile twitter'da düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.

Bölümleri okurken hikayenin içinde yaşamanız için Spotify Çan Çiçekleri çalma listesini (Cry of Bellflowers) dinlemenizi öneririm.

Kullanıcı adım: aurora mensis

Önceki Bölümden...

Kaydım, durmadım Aleksei ile. Hissettiğim tüm ağrıları geride bıraktım, ağrı gittikçe çoğalsa da varlığını bana hatırlatsa da devam ettim. Programımızı sergilemek için müziğimiz belki de onlarca kez arenada yankılanmaya devam etti. Bedenim her yukarı kaldırıldığında daha da zorlandığımı hissetmeme rağmen durmadım. Son enerjimi bunun için kullandım, biteceğini düşündüğümdeyse Dimitri konuşuverdi.

"Son kez. En baştan."

Programımız dokuz dakikayı aşkın bir süre kadardı. Bunu tekrar yapacağımı düşünerek zorlu bir nefes verdiğimde çan çiçekleri rengi gözler beni buldu.

"İyi misin Aya?"

"Tabi ki iyiyim Alek."

Belki de ona ilk defa yalan söylemiştim, son olacağına inanarak bunu yapmıştım. Müzik başlayıp, programımıza en baştan başladığımızdaysa yapabileceğime inancım tamdı. Ta ki sona doğru kaldırma hareketlerine gelene dek. Bedenim titriyordu artık, tükeniyordu çoğalan ağrı ile başımdaki.

Her şey olması gerektiği gibiydi, ardından her şey yanlış gitmişti. Aleksei bedenimi kaldırıp doğrulmam için beni dikleştirdiğinde bedenimde olması gerektiğini gibi çalışmamıştı. Ensemde var olan ağrı keskin bir şekilde beynime saplanmış, her yer zifiri karanlığa gömüldü. Bedenim havadaydı belki ama onu tutacak kuvvetim yoktu. Birbirine çarpan zincir kazaları andırmıştı her şey.

Çan Çiçekleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin