Herkez uykusundan çok rahat bir şekilde kalktı sebepsiz yere mutluyduk ben sanki ablamı kaybetmemiş gibi davranıyodum,zaten normal hayattada kayıplara çok üzülmüyodum konu benden açılmışken kendimden bahsedeyim size 1.86 boyunda gözleri çekik hafif kaslı saçları uzun olan bir çocuktum Berke ise 1.80 boylarında hafif tombul ve yakışıklı bir çocuktu Tolgada 1.77 boyunda saçları rampa şeklinde zayıf ve karizmatik biriydi her neyse kızlar hepimizden erken kalkmış ve kahvaltıyı hazırlamışlardı evde işe yaricak birşey varmı diye bakınırken sigara buldum.Sigara içen biri değildim ,hatta nefret ederdim ama kafa dağıtmak için çok iyi geliyordu balkona çıkıp sigara paketinin yanında bulduğum çakmakla sigaramı yaktım içimden napıcaz diye düşünürken çağla kahvaltıya çağırdı gidip masaya oturdum kahvaltı güzeldi uzun süreden sonra sucuklu yumurta yicektim herkez oturdu.
Berke:beyler kızlar evde kalsın bizde şehire inip işe yaricak bişeler bulalım ne dersiniz?
Ben:valla bana uyar zaten evden çıkmaya yer arıyodum
Tolga:kahvaltıdan sonra çıkarız
Olayı kararlaştırmıştık Ezgiye çaktırmadan baktığımda endişeli gibi duruyordu
Ben:Ezgi noldu endişeli gibisin?
Ezgi:Korkuyoruk şehire iniceksiniz çok tehlikeli şuanda şehir daha sonra gitseniz olmazmı?
Ben:merak etme sen hiç bir şey olmicak
Evden çıkmak için hazırlanıyodukki bir anda berke bizi çağırmıştı bi sandık vardı önünde
Berke:gelin gelin bakın ne buldum
Ben:ne buldun lan.
Berke:dedemden kalan silah setini buldum dedem hayattayken bahsederdi ama hiç göstermezdi.
Sandıkta baya işimize yarar şeyler bulmuştuk küçük çakı ve 2 adet eski magnuma benzer silah vardı silahları sevmediğimden ben çakıyı aldım,sokağa inmiştik virüslü çok yoktu olanlarıda kolayca temizlemiştik Berke istanbulu iyi biliyordu sonuçta her yazını burda geçiriyordu ilk işimiz bi silah dükkanı bulmak oldu birde sırt çantası bulduk.Tedbirli davranarak 2-3 tane sırt çantası aldık,silah dükkanına girerek hemen hızlıca silahları topladık fakat istemedende olsa çok fazla ses çıkarmıştık o sırada virüslülerin sese odaklı olduğunu farketmiştim,zombi gibi değillerdi daha zekiler ve dahada çeviklerdi tam koşa koşa kaçarken macheteye benzer bir bıçak görmüştüm çok güzeldi,almazsam içimde kalırdı ama almaya dönersemde berke ve tolgayla yollarımız ayrılıcaktı hızlıca düşündükten sonra geri dönüp almaya karar verdim,kendi çantamı tolgaya vererek "akşam evde buluşuruz" diyerek koşmaya başladım çok fazla virüslü vardı aralarından sıyrılmak zor olucaktı ama şansımı denicektim,koşarken iyice hızlanarak virüslülerden kolayca sıyrılmıştım,sonunda bıçağa ulaşmıştım ama arkama döndüğümde ne kadar virüslü varsa bana doğru geliyodu taksim meydanına yakındık meydana doğru koşmaya başladım,meydanda köşeye sıkışmıştım elimdeki bıçakla indirebildiğim kadar virüslüyü indiriyordum ama nereye kadar böyle devam edebilirdiki artık ölmeye hazırdım gözlerimi kapattıp yere oturdum fakat bir anda silah sesleri yükseldi gözlerimi tekrar açtığımda berkeyle tolga gelmişti nasıl sevinmiştim anlatamazdım bir çoğunu birlikte temizledikten sonra Tolga bana "çok fazla zamanımız yok acele edelim daha fazlası yolda olucaktır" dedi ve koşmaya başladık Berke arkadan bize durun diye bağırmıştı noldu dediğimizde ise araba bulduğunu söylemişti araba Hyundai markalıydı hemen arabaya oturmuştuk berke düz kontak yapmak için eğilmişti çok geçmeden başarmıştı,eve doğru yola koyulmuştuk...
Bölüm sonu ^_^