Herkez uyuduktan bir kaç saat sonra bebek ağlamasıyla uyandık çok geçmeden sustu.Her akşam böyle yaşamayız umarım,sabah olmuştu tekrar dışarı çıkıcaktık zaten,kahvaltı felan derken öğlen 1 olmuştu bizimkiler bebek için kıyafet istemişti,Berke mırıldana mırıldana "Benzinmi sıçıyoz amına koyim biz,nerden bulucaz şimdi kıyafet" diye söyleniyodu Tolga yine her zamanki gibi sessiz sakin sakin ne desek yapıyodu,Berke ilk taksime yani silah dükkanına gidiceğimizi söyledi,yavaş yavaş ilerliyoduk yolda giderken bi benzincide durduk,ben etrafa bakınmak için dışarı çıktım çişimin geldiğini farkettim,illaki her benzinlikte olurdu lavabo,arkalara doğru gittim lavabo vardı lavaboya doğru yürümeye başladım sağ tarafımdan hırıltı geldi direk elimdeki palayla sese doğru koşmaya başladım fakat sesin geldiği yerdeki virüslü yerde yatıyodu ölü bir şekilde,Berke veya Tolga yapmıştır diyip bıraktım lavaboya girdim koşma sesleri geldi,arkamı dönüyodumki içeri bi anda biri içeri girerek üstüme atladı ilk yerde 4-5 tane yumruk attı bana pek umursamadım,gücümü toplayıp üstümden attım bide tekme atıp iyice uzaklaştırdım kapıya kadar sürüklendi attığım tekmeyle sarsılmış olmalı yüzünü görmek için kafamı kaldırdım fakat maskesi vardı.Ayağa kalkıp suratına tekme attım bir anda ayağa kalkıp koşmaya başladı arkasından koşmak istemedim,lavaboya girip işimi halledip arabaya döndüm olayı Berkeyle Tolgaya anlattım,bir daha buraya gelmeyiz olup biter dediler taksime gelmiştik,dikkat çekmemek için yavaş yavaş ilerliyoduk bi silah dükkân'ın önünde durduk arabadan dikkatlica inip kapıya doğru yöneldik,Tolga bize kapıyı açabiliceni söyledi normalde bende kırarak açarım ama çok ses çıkar.Tolga biraz uğraş gösterdikten sonra kapıyı açmıştı içeri girmiştik çantalarımızı evde boşaltıp geldiğimizden bir çok silahı alıyoduk ben mermileri alıyodum çantam izci çantasıydı baya bi genişdi ben etrafta bakınırken bir raf buldum rafı açıp içine baktığımda hayatımda isteyebileceğim en iyi şey vardı bir samuray kılıcı yani katana,direk alıp keskin tarafını parmağıma dokundurttum direk parmağımı kesmişti bu gerçek bir katanaydı harikaydı çok sevinmiştim kemeri ve kılıfıda vardı kemerini belime takıp,kılıfınada geçirdikten sonra hazırdım.Herşeyimizi toparladıktan sonra arabaya doğru yönelirken arkamızdan bir bağırtı geldi.
-BERKE EMİR! TOLGA! BEKLEYİN!
Ben:Noluyo lan bu kim?
Koşa koşa yanımıza gelen bu kişi okuldan arkadaşımız Mehmet'di bu Mehmet Mert boyu 1.95 Yüzücü baya bi yakışıklı bakim valla yakışıklı sevinmiştik berke ben tolga mehmet çok yakın arkadaştık eskiden...Virüsten önce,yanımıza doğru koşarak geliyodu.
Ben:Naber lan? Nasıl buldun bizi sen?
Berke:arabaya geçelimde konuşuruz tehlikeli şuanda bura
Arabaya geçmiştik eşyalarıda yerlerine koyduktan sonra arabaya oturmuştuk
Ben:eee nasıl buldun bizi olum anlatsana
Mehmet Mert:siz samsundan ayrılırken peşinize takıldım sizin huyunuzu bildiğim için yani silah alamaya gelicenizi bildiğim burda bekledim illaki buraya gelicektiniz,6-7 gündür sizi bekliyorum çok az yiyecek buldum ölüyorum açlıktan hiç yemeğiniz varmı hem nerde kalıyosunuz siz?
Ben:görürsün gidince
Eve ilerliyoduk bizim dörtlü yine buluşmuştu şimdiye kadar herşey çok iyi gidiyordu sevdiklerim en yakın arkadaşlarım hepimiz bir aradaydık.Eve geçerken bir bebek kıyafet dükkanında durduk,içeriye girip her bebek boyundan ikişer kıyafet alarak bütün çantayı doldurdum bide ayakkabı don felan ulan çocuk bakmak ne kadar zormuş ya kıyafetleride elime aldıktan hemen sonra arabaya oturdum yavaş yavaş eve geldik,mehmet mertin bize geldiğini müjdelerken canın kıyafetlerini götürdüm Ela bebekle oynuyodu,Elaya sorduğumdada normal hayatındada ailesinin üvey çocuklarının olduğunu söyledi onlarla ilgileniyomuş,kıyafetlerin hepsinin uyduğunu söyledi bebişi giydirdiğinde çok yakıştı kıyafetler,her neyse Mehmet Mert geldi bi kutlama yapmak gerek saatde daha erkendi dışarı çıkıp alışveriş yapıcaktım Berkeden arabanın anahtarını istedim verdi.Arabaya indim alışveriş düikanı bulup evde kim var kim yoksa kıyafet alıp güzel güzel hediyeler aldım,akşam yemeği içinde mantı aldım,evr gelirkende mantıyı aldığımız yerdende kuru yemiş felan aldım eve döndüm,eve dönerken televizyon felan aklımda geldi şimdi onun işi çoktur diyip devam ettim ama sonrada sürpriz yapim lan şunlara diyip bi televizyoncuya gittim bir kaç tane virüslü vardı katanama güvenip arabadan indim bir virüslü üstüme geliyoduki kılıcı çektiğim gibi kellesini aldım aşşa diğerlerinide öldürtükten sonra dükkanın büyük camını kırarak içeri girdim "LG 55 INC" televizyonlardan bir tanesini sırtlayıp arabanın üstüne bağladım,yavaşca ve dikkatlice eve doğru ilerledim eve geldiğimde ilk kıyafetleri ve yiyecekleri eve çıkardım sonrada inip televizyonu aldım,herkez çok şaşırdı bi o kadarda sevindi,yemeği bekledik yemeği yedikten sonra montajlicaktık akşam olmasını beklerken ben Can bebeğin yanına gittim Ela onu çok sevdiğinden olsa gerek sürekli onunla ilgileniyodu Ela alımlı ve güzel bir kızdı,boyu 1.78 boylarında felandı siyah saçları vardı fiziğide çok iyiydi aman banane be fiziğinden size kızı anlatcam diye ne hallere giriyorum(ha bide dolgun dudakları vardı) akşam yemeği çoktan hazır olmuştu oturup yemeğimizi yedikten sonra televizyonu hallettik bende biraz hackerlık olduğundan internetide halletmişdik güzel bir film açıp o akşam izlemiştik film bittikden sonrada herkez yatmıştı...
Bölüm sonu ^_^