Ezgiyle ele ele tutuşup bizimkilerin yanına gittik artık çıktığımızı onlara müjdelicektikki içeri girdiğimizde Ezgide bende çok şaşırdık hiç beklemediğimiz bir olay vardı.
Tolgayla İrem öpüşüyolardı Ezgi birden bir kahkaha kopardı,bende berkeye yılışık hareketlerle Çağlayı işaret ediyordum Berkede bana sessiz bir şekilde "Ağzına sıçarım senin" diyordu hepimiz gülüyoduk,elimi cebime attıp sigara paketini çıkardım fakat sigara paketinin içine baktığımda boştu bitmişti ne ara bu kadar çok içtim diye sorguluyodum,yeni sigara almanın zamanı gelmişti tek başımada gidebilirdim artık kendime güvenim tamdı.Berkede benle gelmek istemişti fakat ben istememiştim ayakkabılarımı giyip hemen sokağa indim elimdeki palayla bakkala doğru yavaş yavaş yürüyordum neden bakkal derseniz koli şeklinde alıcaktım sigaraları süpermarketlerin deposunda oluyor depolarında anahtarları zor bulunabiliyor kendimi riske atmamak için bakkala yöneldim bakkala az kalmıştı sadece 1 sokak fark vardı tam ilerlerken sağ tarafımda bir hareketlik olduğunu farkettim sanki birileri virüslülerle savaşmaya çalışıyordu ne olduğuna bakmak için park halinde olan arabaların üzerine çıktım bacaklarım uzun olduğu için bir arabadan başka bir arabaya rahatça geçiyordum tamda umduğum gibi olmuştu birisi virüslülerle savaşıyodu ilk önce erkek sanmıştım çok iyi savunuyodu kendini ne yazıkki erkek değilmiş.İlk önce kafama takmadım geri dönüyordum fakat düşündükten sonra kızcağızı orada bırakıp gidemezdim bende virüslülerin arkasından saldırarak 6-7 tane olan virüslüyü indirmiştik.
Ben:Adın ne?
Kız:Ela senin?
Ben:Emir Efe memnun oldum gidebilecek bir yerin varmı? eğer yoksa bizim evde kalabilirsin 6 kişiyiz yerimiz var 2 ay yetecek kadar erzağımızda var
Ela:Aslında gidebilecek bir yerim yok kendimce hayatta kalmaya çalışıyorum beni yanınıza alırsanız minnettar kalırım.
Elayıda aramaıza almaya karar vermiştim fakat önce sigara!
Bakkala girmeden önce dikkatli olmasını etrafı iyi kollamasını söyledim bakkala girip hemen koli koli sigaraları alıp poşete attım tam çıkarken buranın bir büfe olduğunu farkettim burası eğer bir büfeyse illaki içki olacaktı büfede biraz daha arandıktan sonra dolap bulmuştu kilitliydi işin ilginç tarafı kilidin üstünde anahtarlar vardı hemen açıp eladan yardım istedim bir çok birayı yüklenip poşetede koyduktan sonra eve döndük kapıdan girer girmez Ezgi bana
Ezgi:Bu kim lan? Olum oyarım seni bak ha
Ben:Ezgi dur bi sakin ol sokakta tek başına bırakamazdım onu
Ela:Merhaba ben Ela
Ezgi kolayca hemen ısınmıştı Elaya
şimdi sırada bizimkilerle tanıştırmak vardı
Elaya önden odaya girmesini tanışmasını söyledim bende duş alıcaktım
Ela odaya gitmişti Ezgi bizimkilerle tanıştırıyordu onları
Ela:Merhaba arkadaşlar aranıza yeni katıldım umarım iyi anlaşırız
Duşta kalmam çok sürmemişti iyi gelmişti duş uzun saçlarımı kurutması sıkıntı çıkartıyodu onları biraz olsun kısaltıcaktım tam elime makası alıp kesicektimdi Ezgi içeri girdi
Ezgi:çıkmadınmı daha diye bakıcaktım bende napıyorsun sen saçlarınımı kesceksin?
Ben:Çok uzadılar kurutması sıkıntı oluyor
Ezgi:eh be kuzum bekle geliyorum ben
Ezgi içeriye gidip çantasından bir şey aldı siyah birşeydi.İyice yaklaştığında anlamıştımki bu bir tokaydı
Ben:ne yapıcaksın onla? beni japon şemsiyesi gibi bağlamicaksın dimi?
Ezgi:yok yok korkma bağlicam ama komik bir şekilde bağlamicam
Ezgi saçlarımı geriye doğru taramıştı hoşuma gitmişti güzel duruyordu
İçeriye gittiğimizde çoktan güzel güzel yemekler yapılmıştı.Ela sofrayı hazırlıyordu anlaşılan Ela birilerinin gözüne girmek istiyodu gerçi bunu yapmasına gerek yoktu,kanı bize hızlıca ısınmıştı galiba bu iyi bir şeydi.
Tolgayla İreme baktığımda sürekli yan yanalardı bir birlerine bakıp gülüşüyolardı artık tamamen bir aşk çocuğuydu Tolga herkez Berkeye baktığımda ise dalgın bir şekilde Elayı izliyordu Elaya aşıkmı olmuştu lan bu? Ela Berkenin ona baktığını biliyordu hatta ara sıra Berkeye bakıp gülümsüyordu yavaş yavaş akşam oluyordu hava kararıyordu e artık keyif zamanı yavaş yavaş geliyordu Ezgiden biraları çıkartmasını söyledim biraz dondurucuya koyduktan sonra çıkardık artık buz gibiydi konuşulcak çok şey vardı ama insanların ağzından hiç bir şey çıkmıyordu.Evin geniş bir balkonu vardı 7 kişi sığacak kadar yer vardı hepimiz birer sandalye çekip bira ve sigaralarımızı içtik hepimiz birşeyler düşünüyoduk Tolgayla İrem her zamanki öpüşüp koklaşıyolardı Berke okuldada olduğu gibi hep bir yerlere dalıp düşünüyordu Ela ilk defa bira içtiğinden olsa gerek her yudum aldığında suratını ekşitiyordu Çağla kendi halinden memnundu.Bizde Ezgiyle karşı karşıya oturup birbirimize bakıp gülüyorduk.Gene Çağla bir anda ortaya atılıp hadi oyun oynalım demişti herkez ne oyunu lan felan diyince Çağla her zamanki gibi "Doğrulukmu? Cesaretlikmi?" demişti ben oyun oynamayı pek sevmediğimden izleyici kalmayı tercih etmiştim onlar oyuna çoktan başlamıştı gülüp eğleniyolardı helede aramıza yeni katılan Ela çok eğleniyordu onlar oynarken aklıma telefonum gelmişti montumun cebinde şarz aletim vardı telefonumu şarza takıp müzik dinlicektim yine her zamanki gibi "The Eden Project" dinleyecektim telefonumu şarza takıp yatağa doğru uzandım priz uzanıyordu kulaklığımı takıp müzik dinlerken uyuya kalmışım sabah uyandığımda sol omzumda bir ağırlık vardı gözlerimi açtığımda Ezgi omzuma yatmıştı galiba herşey daha yeni başlıyordu.Yeni bir hayat yeni bir döngü,yeni bir döngü..
Bölüm Sonu ^_^