Kang Yujin, Lee Minho ile iyi giden ilişkisinin bir anda böylesine bozulmasını beklemiyordu.
"Madem hayatında yer bulamayacağım.
Şimdi karar ver Lee Minho, tüm hayatın mı ben mi?"
[Lee Minho & girl, fanfic, tamamlandı]
☆kitap kapağı @kontesruna tar...
"O seni aradığında nerede olduğunu biliyordu fakat ben farklı bir şekilde biliyordum."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
5. Bölüm
Dersimin olmadığı bir öğleden sonra çalan zille mutfağı temizleme görevini yarıda bırakıp kapıya doğru yürüdüm. Hızlıca üzerimi düzeltip kapıyı açtığımda karşımda erkek arkadaşımı bulmuştum.
"Selam." Yaslandığı duvardan söylediği cümleye karşılık kıkırdadım.
"Selam!" Canlı bir şekilde söylediğim cümleye karşılık o da gülümsedi.
"İçeriye geçiyorum." İçeriyi gösterdiğinde geçmesi için geriye çekildim.
"Geç ama temizlik yapıyordum biraz dağınık olabilir." Kafasıyla onaylayıp içeri girdiğinde direkt mutfakla bağlantılı olan balkona geçmişti. Elimdeki eldivenleri çıkararak yanına doğru ilerlediğimde çoktan sigarasını çıkarıp içmeye başladığını fark etmemle kafamı onaylamaz bir şekilde salladım. Sigara kokusunu sevmezdim. Benim kafa sallamamla onun da gözleri beni bulurken kıkırdadı.
"İçecek bir şeyler hazırlayayım mı?" Umursamazca omuz silkti.
"Fark etmez." Onu onaylayıp tekrar mutfağa geçtim. Ortalığı hızlıca toparlayıp (daha doğrusu her şeyi kenara yığıp) limonata hazırlarken bir yandan da geçen gün arkadaşım gelecek diye binbir zahmetle yaptığım ama işi çıkıp da gelemeyince kalan cheesecaketen iki dilim kestim. Sonunda limonatalar ve cheesecakelerle karşısında olduğumda gözleri büyüdü.
"Ne ara hazırladın bu kadar şeyi?" Söylediklerine karşılık gülmeye başlarken karşısında olan sandalyemi yanına çekip, ona sarıldım. Kafası direkt omzumu bulurken sarı saçlarıma küçük bir öpücük konduğunu hissetmemle gülüşüm büyüdü.
"Neden geldin? Yani ziyaretinin özel bir amacı var mı?" Yavaşça ayrılırken kafasını salladı.
"Özel bir amaç yok, öylesine geldim." Kafamı yana eğip bakışlarımı yüzünde topladım.
"Moralin bozuk gibi?" Eline aldığı limonatasından bir yudum alarak bana baktı.
"Yoo iyiyim ben." Omuz silkip ben de limonatamdan bir yudum alarak onu taklit ettim.
"Peki, öyle olsun bakalım." Yaptığıma karşılık gülmeye başlarken ona katılmıştım. Bir süre normal ve klasik şeylerden konuurken bir anda ismimi söyledi.
"Yujin?" Merakla ona döndüm.
"Evet?" Derin bir nefes alıp sorusunu yöneltti.
"Jay'le konuştun mu hiç bugünlerde?" Duyduğum isimle bir süre kalsam da kafamı salladım umursamazca.
