Kang Yujin, Lee Minho ile iyi giden ilişkisinin bir anda böylesine bozulmasını beklemiyordu.
"Madem hayatında yer bulamayacağım.
Şimdi karar ver Lee Minho, tüm hayatın mı ben mi?"
[Lee Minho & girl, fanfic, tamamlandı]
☆kitap kapağı @kontesruna tar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
7. Bölüm
Bir gün arayla okula tekrar döndüğümde üzerimdeki bakışları ve hakkımdaki fısıldaşmaları duyabiliyordum. Neyseki her şeye hazırlamıştım kendimi. Onu başka bir kızla görmekten tutun da üstümdeki bakışlara kadar her şeye hazır olmak için çabalamıştım.
Çünkü eğer hazır olmayıp onların tabiriyle aptal davranışlarda bulunsaydım mutlu olurlardı. Kötü insanlar böyleydi işte; birilerini üzmekten, kırmaktan zevk alırlardı.
Ve şaşırmadığım gibi olmuştu, o kız yanındaydı. Arkadaşlarımın oturduğu, onlarınkinin bir iki masa uzağı olan masaya oturduğumda onların grubu da Shuhua hariç Hyunjin ve Jiwon da dahil olmak üzere benim grubum da tamamen tamdık. Resmen kafeteryanın önünde iki arkadaş grubu olarak birbirimize düşmanca bakışlar atarken yanlarına oturmamla bana kahhve almadıklarını fark ettim. Daba doğrusu bu sefer sanki herkes sadece kendine alıp gelmiş gibiydi, hepsi oldukça dalgındı. Onlara doğru konuştum.
"Ben kahve alacağım kendime, isteyen var mı?" Birkaç bakış kötü bakışlarını atmaktan vazgeçip kısa süreliğine dönse de kimseden ses çıkmamıştı. Ayağa kalktığımda yanımdaki Yeonjun'un da ayağa kalkmasıyla ona döndüm.
"Birlikte gidelim, şimdi yine laf atarlar falan." Gülümseyerek ona tatlı bir şekilde sarıldım. Onun kız arkadaşı Yeji bize oturduğu yerden gülerken ikimiz sıraya doğru ilerledik. Onların masasındaki çoğunluğun bakışları bizim masamızdan bizi bulurken bu saçmalığın nereue kadar devam edeceğini düşünmüştüm. Böyle bir şeye hakları olduğunu düşünmüyordum çünkü. Hem bu olaylar falan derken her söylenilen söz herkes tatafından duyulmaya başlamıştı, bunh Yeonjun'un pizzacıda olanları bilmesinden az çok anlayabiliyordum.
Yeonjun sinirle onlara bakarken o masada da hareketlilik olup iki sandalye boşaldı. Minho ve yanındaki kız bizim hemen arkamızda sıraya girerken Yeonjun alaycı bakışlarıyla onları süzüyordu. Minho sıraya girmeleriyle kız arkadaşına döndü.
"Ne istersin?" Yüzümü buruşturmamaya çalışırken Yeonjun alaycı ve ezici bakışlarını çekmeden onları izlemeye devam ediyordu, hem de arkası dönük bir şekilde. Yani onları izlediğini fark ettirmeme gibi tereddütü yoktu.
"Bilmem ki bakarım, alırım bir şey." Kızın dudak büzmesiyle iğrenir bakılarımı saklamaya çalıştım. Bu sırada Yeon alaycı kıkırdamasını ortaya bırakmıştı. Minho tam kız arkadaşına dönecketi ki yanındaki kızın Yeonjun'dan rahatsız olduğunu fark etmesiyle derin bir nefes alıp sinirlendiğini bozuntuya vermeden kolunu Yeonjun'un omzuna attı.
"Yeon naber kanka? İyi görünüyor mu oradan?" Yeonjun tam cevap verecekti ki bir el Minho'nun Yeonjun'un omzunda olan elini sertçe indirdi. Herkes merakla o tarafa dönerken ben Yeji'yi görmemle gülmemeye çalıştım. Yeonjun ve Minho'nun tam ortasına geçip aynı Yeonjun'unki gibi olan ezici ve küçümseyici bakışlarını ikisi üzerinde gezidirdi. Minho anlamaya çalışarak ona bakarken Yeonjun'un yönünü hızla çevirip onu önüne döndürmesiyle konuştu.
