Keyifli okumalar 😍☘️☘️☘️
26. BÖLÜM
"O teklif neydi öyle?" Via'nın cırlaması o kadar yüksekti ki sesi başımın içinde yankı yaptı. "O bakışlar! Aranızdaki o şey neydi, Nixavis? Anlat, yoksa devrileceğim, şuraya!"
Sabaha gözümü Via'yla açmıştım ve çok mutluydum (!).
Via, yatağımda oturmuş yavru köpek gibi gözlerime bakarken inleyip biraz daha yastığıma gömüldüm. "Uyumak istiyorum, Via."
Koluma bir şaplak atarak "Hayır, efendim," diye bağırdı. "O mağarada neler oldu bilmiyorum ama daha düne kadar nefretle anıp yüzünü buruşturduğun adama âşık olmuşsun gibi bakmanın sebebini anlatacaksın!"
Gözlerimi zorla açıp "Âşık olmuş gibi mi?" diye bağırdım. "Ne saçmalıyorsun?"
Yüzüne alaylı bir ifade yerleşti. "Bütün salon birbirinize ne kadar âşık olduğunuzdan bahsedip durdu, Nix."
Kaşlarım çatıldı. "Herkesin duyduğu ve yıllardır bildiği gibi Zonan bana zaten âşık. Ama ben değilim." Yani kısmen.
Via yatakta gövdesinin üzerine uzanarak ellerini çenesinin altında birleştirdi. "Tamam, Bayan Txerrea Kraliçesi ve müstakbel imparatoriçe. Anladık, mükemmel ötesisin ve Zonan da sana abayı yakmış. Ama kabul et sen de ona yakmışsın."
Homurdanarak kolunu ittirdim. Elleri yana kayıp çenesinin altından çıkınca başı birden yatağa düştü. Ağzının içinden bir küfür savurarak doğrulduktan sonra eski pozisyonuna döndü. "Eğer bana her şeyi anlatmazsan, Txerrea'ya seninle gelmem."
Omuz silkerek "Ben de zor kullanmak zorunda kalırım," dedim. "Tılsımlarımı üzerinde kullanmaktan çekinmediğimi biliyorsun."
Gözlerini kısmış olsa da yüzünden bir muziplik dalgası süzüldü. "Bunu yaparsan seni müstakbel abime şikâyet etmekten hiç geri durmam."
"Abin mi?"
Gözlerini devirerek bıkkın bir sesle "Zonan," dedi.
Göz devirme sırası bendeydi. "Ondan korkuyor gibi mi görünüyorum?"
"Ona sırılsıklam âşıkmışsın gibi görünüyorsun. Ama ablan olarak bana bile anlatmak istemiyorsan belki de oraya yalnız gitmen en iyisidir."
Gözlerimi kısıp onu baştan aşağı süzdüm. Via tavşan burcuydu. Safkan Untxia'ydı ve soyadı Lepus'tu. Bunun anlamı, burcuna hayat veren altın renkli Untxia tavşanının kanıyla kutsanmış olmasıydı. Yani dürüstlük onun kanında vardı. Yalanın kokusunu bu yüzden iyi alıyordu. Kendisi iyi bir yalancı olabilirdi; ama asla ciddi konularda yalan söylemezdi. Basit yalanlar kontrol edilebilirdi. En azından Via kontrol edecek kadar güçlüydü.
Ve onu çok iyi tanıyordum. Txerrea'ya gitmek konusunda iyi hissetmiyordu. Bunu ormanda konuşurken de anlamıştım ama Via bozuntuya vermemeyi iyi bilirdi. Ya gelmek istemiyordu, ya da gelmek istiyor ama bana söylemediği bazı nedenlerden dolayı gelemiyordu.
"Seni, benimle Txerrea'ya gelmen konusunda gerçekten zorlamam, Via. Senin evin burası ve İmparatorluk Leydisi, babamın da vaftiz kızı olarak yerin bu saray."
Boğazından gülmeye benzer bir ses çıktı ama bu gülmekten başka her şeye benziyordu. "Zorladığını nereden çıkardın?"
Sorusuna cevap vermeye gerek duymadım. "Eğer gelememenin arkasında bir neden varsa bana söylemelisin. Zaten orada sonsuza kadar kalamazsın. Babam muhtemelen buna müsaade etmez."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİLERİN ŞARKISI
FantasyIŞIĞIN ALEVİ SERİSİ 1. KİTAP "Nixavis, 11 krallığa hükmeden imparatorluğun prensesi ve tahtın gelecekteki varisiydi. Annesinin ölümünün ardından tek sarıldığı kardeşi Via ile denizin ortasındaki adada, büyük sarayda yaşıyordu. 21 yaşına geldiğinde t...