SMUT ALARMI!!
bayadir yazmadigim ve hicbir sekilde seksuel eylemim olmadigi icin yazarken biraz zorlandim.... hatta kotu bile olmus olabilir ama bu mini fic bitmeliydi askolar ve benden bu cikti 🥹🫶🏻
jeongguk'un dili jimin'in dudaklarını büyük bir hırsla aralarken, jimin sanki ilk defa seks yapacaklarmış gibi heyecanlanmıştı. kalbi gittikçe şiddetleniyor, uzun zamandır ayrı kaldıkları için tüm bedeni titriyor ve bu duruma alışmaya çalışıyordu. jeongguk'u sarhoş edip yatağa atma planını gayet güzel uyguluyordu. eh, tabii bir şekilde heyecanını bastıramazsa kötü şeyler yaşanmasından (erken boşalmaktan) da korkmuyor değildi. öyle ki jeongguk'un ıslak ve sıcak dili dudaklarını yağmalarken başka şeyler düşünüp boşalmamaya çalışıyordu. sonuçta ne kadar geç o kadar iyiydi.
jimin inleyerek jeongguk'un dudaklarını öpmeye devam etti. aslında dışardan biri baktığında iğrenç gibi görünecek bu öpüşme jimin'e aşırı erotik geliyordu.
''biraz daha,'' jimin dudaklarını jeongguk'un dudaklarından koparmıştı, ''devam edersek, ben-''
jeongguk sağ elini usulca kaldırıp jimin'in sol yanağına yasladı. başparmağı ile ortamın ateşinden kızarmış yanağı narince okşarken, ''evet, sen?'' diye sordu.
jimin'in beni az daha öpmeye devam edersen boşalacağım demeye götü yemiyordu. söylerse jeongguk yüz sene kendisiyle dalga geçerdi. her sekslerinde bunu hatırlatıp ortamın libidosunu söndürürdü. ve jimin bir daha asla kaldıramazdı... yani şeyini.
''dalga geçmezsen söylerim,'' dedi jimin cilveli bir sesle. yanağındaki ele yaslandı, sıcacıktı.
''jimin tabii ki dalga geçeceğim,'' jeongguk ciddiyetle konuştu. ''salak mısın? bu fırsatı asla kaçırmam.''
işte bundan korkuyordu. karşısındaki piç jimin'in utanç dolu anlarını tüm beynine kodluyordu. seviyordu falan ama jeongguk'un da artık bir şeylerden taviz vermesi gerekiyordu. bu ilişki için jimin büyü kitaplarından, ritüellerden, fallardan vazgeçmişti. karşısındaki adam da biraz insan olmaya çalışabilirdi.
''yarrak kafa senin için tüm büyücülük faaliyetlerimi durdurdum,'' jimin yanağındaki eli çekip hafifçe vurdu. ''sen de biraz insan olmayı deneyip dalga geçmesen olmaz mı? belki utanıyorum bazı şeylerden neden beni aşağılıyorsun?''
jeongguk, az önce zevkten kıvranan adamın şimdi kendisine ''yarrak'' diye hitap etmesine alınmış bir şekilde baktı. ulan işte ne bekliyordu ki! jimin yine jimindi. bi güzel aşk yaşayamıyorlardı.
''ne güzel sevgi sözcükleri kullanıyorsun öyle,'' jeongguk dalga geçerek güldü. ''ulan şurada barışmışız güzel güzel seks yapacağız yine içine sıçtın mal herif.''
jimin'in kasıkları bir anda beklentiyle sızladı. şu an yapmak üzere oldukları şeyi bir an için beyninde silmiş, otomatik olarak jeongguk'a saldırmaya başlamıştı. kaşlarını çattı. sinirleri bozulmuştu şimdi de, azgınlık ve agresiflik arasındaydı.
jeongguk ise o an jimin'in yüzündeki ifadeye bakıp, kendi kendine acaba biz toksik bir ilişki içinde miyiz diye soruyordu ama yok değildi ya, jimin maldı sadece. jeongguk gayet iyi idare ediyordu. tek taraflı bir toksiklik yaşıyorlardı.
''tamam ya, özür dilerim.'' jimin safça gülümsedi.
jeongguk alnını jimin'in alnına bastırdı. çok tatlı güldüğü için az önce yaşanan tatsız olayı unutma kararı almıştı. ''devam edelim mi,'' diye fısıldadı. sıcak ve ferah nefesi jimin'in ıslak dudaklarına vuruyordu. ''içinde olmayı özledim.''

ŞİMDİ OKUDUĞUN
let me be your man | jikook
Fanfiction━ ❝park jimin ritüel videolarının işe yarayacağını düşünmemişti.❞ ━ texting, jikook + taegi | grup mesajlaşmaları. (tamamlandı)