0.1

32.7K 938 378
                                    

Selamss. Nasılsınız? Ben çok aşşırı heyecanlıyım. Neyse çok uzatmayacağım. (İlk bölüm olduğu için kısa olabilir kusura bakmayın şimdiden)

(Burayı yazmayı unutmuşum çaktırmayın yemi ekliom kskd)
Başlama tarihinizi alalım sölee:

Benim 11. Kez çalan alarmı kapatmam ve annemin elinde terlikle odaya dalması bir olmuştu resmen.

FBI open the door.

"Kız kalk okula geç kalacaksın" diye bağırdı annem.

"Yaw anne beş dakika ya beş dakika daha sadece. " deyip anneme yalvarmaya başladım.

Ve BOOM annemin terliği kafamdaydı. "OHA KAFAM KOPTU!" Diye bağırıp kafam hala yerinde mi diye kontrol etmek için ellerimi kafama koydum. Şükür hala yerindeydi.

Annem ayağındaki öbür terliği de gösterip "Kalkmazsan ikincisi de geliyor bak."

"Ya of tamam." dedim komidinden telefonumu aldım. Saat 9:15'ti.
Hemen yataktan fırladım. "Ya anne niye kaldırmıyorsun."

"Kız iki saattir ne yapıyorum ben burada?!"
"Ya geç kalacağım... tamam anne sen çık ben hemen hazırlanayım."
Annem "Tamam" dedi ve odanın kapısını kapatıp çıktı.

Hemen banyoya girim. Elimi yüzümü falan yıkadıktan sonra çıktım. Dolabımı açıp siyah dar pantolonumu ve beyaz kısa kollu tişörtümü alıp hızlıca üstüme geçirdim.
Odamın öbür ucunda bulunan boydan aynamın önüne geçtim ve kendime baktım. Ya fıstık gibi kızım bee.

Aynen bayan egomuz.
Evet canım.
Yaw he he yürü git geç kalcan.
Taam

Makyaj masasına oturdum ve sadece bir rimel sürüp kalktım. Zaten normalde de çok makyaj yapmazdım.
Telefonumu ve çantamı da aldıktan sonra odadan çıktım ve hızlı adımlarla merdivenlerden indim.
Mutfağa girdim. Annem kahvaltı hazırlıyordu. "Anne be çıkıyorum bir şey lazım mı?" diye sordum. Ee işte hayırlı evlat sonuçta. "Yok kızım, kahvaltı yapmayacak mısın?"
"Yok anne yolda Göktuğ ile bir şeyler yerim."

Göktuğ ile çocukluğumdan beri beraberdim. Göktuğ lan ben onu unuttum ya okula birlikte gidecektik. "Tamam anne hadi ben çıktım." deyip koşarak mutfaktan çıktım.
Hızlıca ayakkabılarımı giydim ve kapıyı açıp çıktım. Bahçeden de koşarak çıktım ve Göktuğlara doğru koşmaya başladım. Zaten aramızda bir kaç apartman vardı sadece.

Göktuğların evinin oraya geldiğimde Göktuğ kaldırıma oturmuş çikolatalı süt içiyordu.

Sinsice yanına yaklaştım ve sütü elinden çekip içmeye başladım.
"Ne oluyor lan? " diye bağırıp ayağa kalktı. Ben olduğumu görünce "Kızım ne yapıyorsun ya ödüm koptu. Hem neredesin sen iki saattir geç kalacağız."

"Ya of geldim geldim işte hadi gidelim sarı çivçivim"

Göktuğ kafama vurup "Kızım okulda da böyle dersen ağzına bir tane yapıştırırım var ya."

"he, he havan bozulacak değil mi? Gören de yakışıklı sanacak."

Yiğidi öldür hakkını yeme yakışıklı çocuk.
Çünkü yanında ben varım.
Allahım sabır

Göktuğ elini saçına götürdü ve karıştırmaya başladı. "Değil miyim?"

"Öylesin, öylesin hadi hızlan geç kalacağız."

"Tamam... Ada?"

"Efendim?"

"Onu görünce kötü olmayacaksın değil mi?"

"Kimi?"

"Kimden bahsettiğimi çok iyi biliyorsun."

Tabii ki de biliyordum. Özgür'den bahsediyordu. Eski sevgilimden... 2 yıl birlikte olduktan en yakın arkadaşım Açelya ile beni aldatan eski sevgilim...

"Aman Göttuğ ben unuttum bile onu." dedim.

Göktuğ da "İyi... Adım da Göttuğ değil. Göktuğ güzelim."dedi ve yanağımı sıktı.
Elini yanağımdan çekerek ona doğru döndüm.

Sırıtarak "Yo" dedim.
Göktuğ da derin bir nefes alıp önüne döndü ve okula kadar da daha konuşmadık.

Ve nihayet okul bahçesine varabilmiştik.

Göktuğ ile vedalaşıp kendi sınıflarımıza dağıldık. İkimizde lise son sınıftık. Bu yüzden üniversite sınavına hazırlanıyorduk.

Sınıfa vardığımda her zaman oturduğum arka sıraya geçip oturdum.

İlk ders coğrafyaydı. Yani kısacası ilk dersten beynimi kaybedeceğim anlamına geliyordu. Defterimi çıkartmak için çantamı açtığım sırada yanımda bir hareketlilik hissettim.
Ne oluyor diye bakmak için döndüğümde bir erkeğin yanıma oturduğunu gördüm.

Hemen kaşlarımı çatıp "İnsan bi oturabilir miyim diye sorar" dedim.

Çocuk bana döndüğünde beni gördüğüne şaşırmış gibiydi. "Pardon görmemişim" dedi.

NEEEĞĞ!
Kör mü lan bu?
"Kör müsün? " diye sordum.

Çocuk sırıtarak "Kör değilim de... " dedi ve durdu. Beni baştan aşağı süzerek "Malum boy sorunu"

Bİ DAKKA Bİ DAKKA 1.70 boyunda mükemmel ben GÖRÜLMEYECEK BİRİSİ MİYİM?!
Yalnız kardeş hatırlatayım sen 1.68'sin.
Yuvarlarsan 1.70oluyor bi kere tamam mı?

Sinirle "1.70 boyundaki beni görmüyor musun be?! " dedim. Sesim biraz fazla çıkmış olacak ki sınıftaki birkaç kişi bize bakıyordu.

"Görmemişim demek ki " dedi.
Yok vallahi ben sinir krizi geçireceğim şimdi.

Gözlerimi devirerek "İyi gördün, şimdi kalkabilirsin"dedim.

Çocuk dilini damağına vurdu ve "Kalkmayacağım, rahatsız oluyorsan sen kalkabilirsin"

Şuan hiç tartışmaya girecek halde olmadığım için "İyi" deyip çantamı ve defterimi alıp kalktım.

Sınıfa göz attım oturabileceğim bir yer var mı diye ama YOK! 1 tane bile boş yer yok.
Çaresizce yeniden yerime oturdum.

Çocuk bana döndü sırıtarak "Ee gitmiyor musun? " diye sordu.

Derin bir iç çekerek "Boş yer kalmamış" dedim.

"O zaman beraber oturacağız? "

"Maalesef " dedim ve önüme döndüm.

"Eğelenceli olacak " dedi.

Ona göz devirerek " Ya ya ne demezsin "

Birkaç dakika sonra hoca sınıfa girmişti. Kemal hocayı seviyorum ama dersini sevmiyorum.

Hoca gelir gelmez yoklamayı aldı.

Aslında bu işime geldi çünkü yanımdaki çocuğun adını da öğrenirdim.

Sıra bana geldiğinde elimi kaldırarak "burda" dedim. Hoca birkaç kişinin adını daha saydı ve en son "Arda Bilen" dedi. Yanımdaki çocuk da elini kaldırarsk burda olduğunu belli etti.

Demek Arda ha. Elimden çekeceğin var Arda Bilen.

Yoklama faslı bittiğinde hoca derse başladı.

Ben de bu sırada yanımdaki çocuğu incelemeye başlamıştım. Sarı saçlıydı, aynı Göktuğ'cum gibi., Yeşil gözlü, beyaz tenli, uzun boyluydu. Aslında yakışıklıydı. Ama yakışıklı olması gıcık olmadığı anlamına gelmiyordu.

Neyse bu düşüncelerimi bi kenara bırakıp dersi dinlemeye başladım.

Eveeeed bir bölümün sonuna geldikk. Ağağ çok heyecanlıyım çünkü ilk kitabım. Hani şöyle minnacık kısa olmuş olabilir ama kusura bakmayın. Neyse şu aşağıdaki ufacık yıldıza dokunuraanız beni çok mutlu edersiniz:) Kendinize cici bakın.
❤️

Son İki Sayı | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin