Max~
Koridorda Lucas ile yürürken konuşuyorduk. "Ona neden zombi çocuk diyorlar? Bir hafta ormanda kaybolmuş, onu anladım ama neden zombi olsun? Herkes öldüğünü sandığı için mi?"dedim."Evet. Ona cenaze töreni bile yaptık."dedi." Bir hafta sonra mı?"dedim. "Başka bir çocuk taş ocağında boğulmuştu. Cesedi çürüdüğü için will sandık."dedi."Ne? Hiç komik değil."dedim."Şaka değil, herkes biliyor. İstediğine sor.Ama Will'e sorma, bu konuda çok hassas. Tamam mı?"dedi. "Tamam."dedim. Sınıfa doğru yürümeye başladım.Steve~
Basketbol oynarken billy yanıma gelip konuşmaya başladı. "Harrington,değil mi? Dün gece kız kardeşimle beraber çıktığını görmüşler. Eskiden bu okulda senin sözün geçermiş. Öyle mi? Sana kral Steve derlermiş. Sonra ezik olmuşsun."dedi. "Bence kapa çeneni de oyna."dedim nefes nefese. Bana çelme taktı ve yere düştüm. O sırada topu aldı ve skor yaptı. Arkadan bana biri seslendi. "Steve?"dedi nancy. Dışarı çıktık ve konuşmaya başladık."Neden geldin?"dedim havlu ile ensemi silerken. "Sence?Bu sabah niye gelmedin? İlk dersi kaçırdım."dedi. "Jonathan bırakır dedim."dedim."Neden bahsediyorsun?"dedi.
"Vay be, alkolü hiç kaldıramıyorsun. Tina'nın partisine gittiğimizi hatırlıyor musun?" Dedim."Evet."dedi. "Sonra ne oldu?"dedim ve onu dinlemeye başladım.
"Dans ettiğimi hatırlıyorum, kokteyl döktüm. Sarhoş olduğum İçin bana kızdın, sonra da eve bıraktın."dedi ve güldüm. "Hayır. İşte o kısmı karıştırdın. Seni bırakan diğer erkek arkadaşın jonathan'dı."dedim."Anlamadım."dedi. "Gayet basit.Aklından geçeni söyledin."dedim. "Ne? Ne diyorsun sen?"dedi. "Dediğine göre barb'ı biz öldürmüşüz,Ben umursamıyormuşum çünkü hayatım saçmalıkmış, Bütün ilişkimiz saçmalıkmış ve...neredeyse her şey saçmalıkmış. Ha, bir de beni sevmiyormuşsun."dedim. "Sarhoştum Steve. Hiçbirini hatırlamıyorum."dedi. "Yani söylediğin her şey de saçmalık mıydı?"dedim. "Evet."dedi. "Söyle o zaman."dedim.
"Ne söyleyeyim?"dedi. "Beni sevdiğini."dedim. Bana baktı ve"ciddi misin?"dedi. Takımdan biri gelip," Harrington! Gelmen lazım. O pislik bizi mahvediyor. Hadi!"dedi. "Tamam!"dedim ve hemen arkasından. "Hadi!"dedi. Nancy yere bakıyordu ve bana döndü. Daha fazla dayanamayıp yürümeye başladım.
"Bence hayatın saçmalık."dedim ve içeriye girdim.
Max~
Dustin dün yakaladığı canavarı okula getirmişti ve bize göstermek için kütüphaneye toplanmıştık. Kutuyu açtı ve hepimiz içine baktık. Sülük gibi bir şeydi."Adı dartanyan."dedi dustin. Eline aldı ve bizde geriye çekildik. "Şirin, değil mi?"dedi. "Dartanyan mı?"dedi mike. "Kısaca dart."dedi dustin. "Çöpünüzde miydi?"dedim. "Yiyecek arıyordu. Eline alır mısın?"dedi dustin.
"Hayır."dedim."ısırmaz."dedi dustin. "İstemiyorum."dedim. Elime verdi. "Ay, vıcık vıcık!"dedim. Lucasın eline verdim. "Canlı sümük gibi."dedi Lucas. Will'e verdi. "Tanrım!"dedi ve mike verdi. "Nedir bu?"dedi mike. "Ben de onu merak ediyorum."dedi dustin. Dustin bir kaç tane kitap getirdi.
"Önce bir tür iribaş sandım."dedi. "İribaş mı?"dedim. "Kurbağa yavrusunun eş anlamlısı. İribaş, kurbağa lavrası demek."dedi."Biliyorum."dedim. "O zaman çoğunun suda yaşadığını da biliyorsundundur. Dart'ın suya ihtiyacı yok."dedi."suda yaşamayan iribaşalar yok mu?"dedi Lucas. "Kara iribaşlar mı? Var. İki tane. İndirana semipalmata. Bir de adenomera andreae. Biri Hindistan'da, biri Güney Amerika'da. Benim çöpümde ne işi var?"dedi dustin." Bilim insanları getirmiştir. O da kaçmıştır."dedim. "Görüyor musunuz? Sanki içinde bir şey kımıldıyor."dedi mike. Lambayı dartın üstüne getirdik ve çığlık attı. Yürümeye başladı. Tam masadan atlayacakken dustin onu tuttu. "Yok bir şey. Seni korurum ufaklık. Hoşuna gitmediğini biliyorum. Geçti. Bir şey daha var. Sürüngenler soğukkanlıdır. Ektotermiktir. Isıyı, güneşi severler. Dart nefret ediyor. Canını yakıyor."dedi dustin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stranger things-Steve harrington
AdventureHawkins'e yeni taşınan mia mayfield, hayatına devam etmeye çalışırken Steve harrington ile tanışır. Kardeşi max ile iyi anlaşırken, (üvey) kardeşi billy ile hiç anlaşamamaktadır...