Mia~
"Mia! Beni starcourt'a bırakacağına söz vermiştin! Hadi kalk!"dedi max odama girip. "Tamam. Giyiniyorum."dedim ve odamdan çıktı.
Arabaya bindik ve avm'ye sürmeye başladım. "İçeride bir yerde oturur seni beklerim, tamam mı?"dedim. " 'bir yer' dediğin scoops ahoy olmasın?"dedi max. Koluna hafifçe vurup, "kapa çeneni,max." Dedim.
Avm'ye geldiğimizde Lucas ve will avm'nin önünde konuşuyordular. "Selam." Dedi max. "Selam. Mike sonuncu olucak." Dedi Lucas. "Ben içeri geçiyorum."dedim Max'e. İçeri girip scoops ahoy'a yöneldim. Steve bir kaç hafta önce bir kızın işe gireceğini söylemişti. Bir kaç haftadır görüşmüyorduk.
İçeri girdim ve kasadaki kıza baktım. "Selam."dedim. "Selam."dedi. "Ben Mia."dedim. "Bende...robin."dedi. "Steve'i görmeye gelmiştim."dedim. "Ah sen şu meşhur miasın."dedi. Bir anda kapı açıldı ve steve çıktı. "Hey! Geleceğini bilmiyordum."dedi ve bana doğru geldi. " max'i bıraktım ve merhaba diyeyim dedim."dedim ve ona sarıldım.
Sarıldıktan sonra beni öptü. "Siz şimdi sevgili misiniz?"dedi robin. Steve ile birbirimize baktık. "Yani...şey..."dedi steve. "Daha o konuyu konuşmadık."dedim. Robin başını salladı ve gelen müşterilere döndü. Steve kapıyı açıp içeriyi gösterdi. İçeri girdim ve oda arkamdan geldi.
"Seni özlemişim."dedi. "Bende seni."dedim. Masadaki kağıda işle ilgili bir şeyler yazıyordu. Yazarken konuşuyorduk.
Max~
Lucas ve will'le mike'ı 20 dakika boyunca bekledik. "Geciktin."dedi Lucas. "Pardon."dedi mike bisikletini zincirlerken. "Yine."dedi Lucas. "Başı kaçacak." Dedi will. "Böyle sızlanırsanız evet. Hadi"dedi mike önden yürüyerek. "Böyle sızlanırsanız evet."dedi Lucas mike'ı taklit ederken.
"Lütfen sus."dedi mike. "Tahmin edeyim. Meşguldün."dedi Lucas ve öpücük sesi çıkardı. "Çok olgunsun cidden Lucas."dedi mike. " 'el, keşke hep öpüşüp koklaşsak, bir daha arkadaşlarla takılmasak.' "Dedi Lucas.
"Lucas, kes şunu."dedim. "Will komik buldu."dedi Lucas."komik."dedi will. "Sevgilimle romantik takılmak istemem çok komik."dedi mike. "Ben de sevgilimle romantik vakit geçiriyorum."dedi Lucas.
Merdivenlerden insanların arasından geçerek aşağı indik. "Affedersiniz!"dedi mike. "Pardon!"dedi Lucas arkadan. Mike bir kıza çarptı. "Dikkat et!"dedi kız. "Evet! Dikkat et inek!"diye bağırdı lucas'ın kardeşi erica. "Yatma vaktin gelmedi mi?"dedi Lucas. "Ölme vaktin gelmedi mi?"dedi erica.
"Psikopat."dedi Lucas. "Beyinsiz."dedi erica. "Çok olguncaydı."dedim ve lucas'ın kolunu tutup çektim.
Scoops ahoy'a girdik ve mike zile basmaya başladı. "Şapşal, senin çocuklar geldi."diye bağırdı robin. Steve arkadaki pencere kapıyı açtığında Mia'yı gördüm. Bize el salladı."Tek romantik vakit geçiren sen değilsin."dedi Lucas ve omzuma vurdum. "Yine mi? Şaka mısınız?"dedi steve. Mike son bir kez daha zili çaldı.
Steve bizi arkaya soktu ve kapıdan girmemizi sağladı. "Hadi, çabuk."dedi steve. Koşmaya başladık. "Bakın, bunu. Biri duyacak olursa..."dedi ve sözünü böldük. Hep beraber, "ölürüz!"dedik.
Sinema kapısına geldiğimizde mike dışarıya baktı. "Temiz."dedi. Hızlıca kapıdan çıkıp izleyeceğimiz 'day of the dead' filmine girdik.
Sandalyelirimize oturduk. "Bak Lucas, yetiştik."dedi mike. "Fragmanları kaçırdık."dedi Lucas. "Yine de yetiştik, beyinsiz."dedim ve güldük. Will çantasındaki abur cuburlardan bize uzattı. Filmi izlerken elektrikler gitti. Bütün sinema salonu bağırmaya başladı. "Hadi be!". "Olamaz!".
Mia~
Steve külah dondurma koyarken elektrikler gitti. "Tuhaf."dedi steve. Işıkları açtığımız yeri açıp kapattı. Hızlı bir şekilde bunu tekrarladı. "İşe yaramaz, şapşal."dedi robin. "Sahi mi?"dedi steve. Steve daha da hızlı açıp kapamaya başladı. İşe yaramıyordu. Sırıttım. Bir kaç saniye sonra elektrikler geri geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stranger things-Steve harrington
AdventureHawkins'e yeni taşınan mia mayfield, hayatına devam etmeye çalışırken Steve harrington ile tanışır. Kardeşi max ile iyi anlaşırken, (üvey) kardeşi billy ile hiç anlaşamamaktadır...