İzuku uyandığında güneş batıyordu.
O kadar uyumuşmuydu.
Evet uyumuştu.
Saat'e baktı. Acilen çıkmassa çalışmaya geç kalacaktı. Bugün gücünü almalıydı.
Çantasını takıp hızlıca koşmaya başladı.
Geldiğinde All Might oradaydı.
Biraz konuştuktan sonra o gücü almıştı.
Fakat neden mutluluk yoktu.
Neden eskisi gibi gülümseyemiyordu.
Neden yalandan gülmek zorundaydı.
Hayır, hayır. Yalandan gülmek zorunda değildi.
O gülüyordu.
Veya güldürüyordu. Evet. Bir hastalık ölüme ve acıya sürüklerken izuku bu acıdan rahatsız değildi.
Yavaş yavaş ölüme gidiyordu çünkü.
Kesinlikle o ameliyatı olmayacaktı.
~~~
Sınav günü gelip çatmıştı. Tek değişen artık saatte bir saplarıyla birlikte kan ve çiçek kusmasıydı.
Evet artık dahada zorlanıyordu.
Nefesi daha çok daralıyordu.
Doktor ona 2 hafta içinde ameliyat olmazsan kurtuluşun olmayacak diyordu.
Son bir haftası vardı.
Bir hafta.
Üzgün değildi. Acı çekerek ölecekti.
Kacchan'ını unutmaktan bin kat iyidir diye düşünüyordu.
Bedeni git gide zayıflamıştı.
Annesi ile yemek yerken annesi terslikler olduğunu çoktan anlamıştı.
Küçük izuku'sunun eski gülüşü yoktu.
Eskisi gibi enerji yaymıyordu.
Önündeki katsudona bile saldırmamıştı.
Annesinin gözleri doluyordu.
Nolmuştu onun biricik oğluna.
Ne olmuştu tatlı gülüşüne?
Ne olmuştu mutlu haline?
Ne olmuştu onun enerjisine?
Ne olmuştu küçük çocuk gibi heyecan saçıp evde koşturan izuku'ya?
Ne olmuştu?
Neden her sabah erkenden kusma sesi duyuyordu?
Neden konu açılınca oğlu kaçıyordu?
Neden ona artık bir şey anlatmıyordu?
Neden klozette kan damlası görmüştü?
Neden oğlunu uyurken koklayıp öpmeye gelirken bileğinde kesikler bulmuştu?
Neden kar beyazı teni ölü beyaza dönmüştü?
Neden gözündeki parlayan kısım yok olmuştu?
Neden gülüşü eskisi gibi iç ısıtmıyordu?
Neden?
İzuku eskiden annesi sofraya küçük kolay bir yemek koysa bile koştura koştura gelir mutlulukla küçük bir çocuk gibi yerdi.
Annesi şuan onu göz yaşı akıtmamak için zor dururken UA okuluna gönderiyordu?
Şuan mutlu olması gerekmiyormuydu?
İzuku annesine eyilip yanağına öpücük kondurmuştu.
Annesinin yanağında hissettiği kuru dudaklar neydi.
Neden canlı bir öpücük hissetmemişti.
Kapıyı kapatıp yaslandı. Tüm göz yaşlarını saldı.
Oğlu izuku midoriya gözleri önünde resmen eriyip gidiyordu.
Elinden hiçbişey gelmiyordu inko'nun
Oğlu ona hiç birşey anlatımıyordu.
Sürekli uyuyordu.
Sürekli.
