7♡︎

1.2K 107 22
                                    

𝚜𝚘𝚗 𝚍𝚘̈𝚛𝚍𝚞̈𝚗𝚌𝚞̈ 𝚐𝚞̈𝚗

Yine bir okul günüydü. İzuku sırasında oturmuş Dışarıyı izliyordu.
Hocanın ona seslendiğini bile duymamıştı.

Aniden masasına vuran hocayla sıçradı izuku.

Hoca onu azarlasa bile artık acısı yüzünden düşünemez olmuştu.
Dikenler çok kötü bir şekilde batıyor ve asla çıkmıyordu.

Yine fokurduyordu. Yine kusacaktı.
Fakat hocası tam çantanın orda durduğu için ilacı almaya çalışırsa yanlış anlaşılacaktı.

Zaten geç olmuştu.
Dikenler boğazına saplanmaya başlarken kan ile birlikte çıkmak isteyen çiçekleri hissediyordu.

Hocanın bağırmasını umursamayıp sözünü kesti ve lavabo izni istedi.
Hoca kesinlikle umursamazlığına karşı daha da sinir olup bağırmaya başlamış sınıftaki tüm gözler onların üzerindeydi.

Ağzında kanı hisseden izuku iki elini hızlıca baatırmıştı. Fakat orta okulda yaşadığı gibi tutamazdı.

Büyük miktarda kan ve çiçek aktığı için parmaklarının arasından kanlar hızlıca süzülürken kalkıp geçmeye çalışıyordu.

Hoca buna daha sinirlenmiş fakat yerde oluşan kan birikintisini görmemişti.

İzuku çiçekleri çıkaramama acısı ile gözlerinden yaşlar aktı.

Çiçekler tüm ağzını doldururken kanlar sadece parmaklarının arasından süzülüp düşüyordu.

Artık nefes alması zorlaşan izuku dayanamayıp hocayı ittirmiş fark etmeden gücünü kullanarak lavaboya koşmuştu.

O sıra fark etmişti hoca. Üstünde durduğu sıvı kandı.
Büyük bir kan birikintisi.
Şok olan hoca kapıya dönmüş kapı kolunun kırmızı olduğunu görmüştü.

Çocuğun sorunu neydi. Yerdeki kan ince bir çizgi halinde yayılırken todoroki çoktan izuku'nun arkasından uçmuş su ve ilacı almıştı.

Todoroki'yi bu şekilde gören sınıf bile endişe yapmıştı.
İzuku sınıfın neşe kaynağı gibiydi.
Bazıları onu sınıfta tek iken ilaç içtiğini yakalıyor asla ses etmiyorlardı.

Herkes şok olmuş şekilde sadece yerde olan sadece 1,2 dakika içerisinde yayılan büyük kan miktarına bakıyorlardı.

Sadece 2 dakika.

İzuku ise göz yaşları ile birlikte kan kusuyor ve çiçekleri çıkarıyordu.
Dikenler öyle bir acıtıyordu ki.

Sadece çiçekle birlikte gelen kan değil diken yüzünden yırtılan boğazından da geliyordu.

Hala kusarken bulanıklaştığını gördü etrafın. Göz yaşları durmaksızın akıyor ve kan kusuyrodu.

Durması için yalvarırken kapıyı kırarcasına yumruklayan arkadaşına bile kapıyı açamıyordu.

Etraf yavaş yavaş kararıyordu
O sıra kapının açıldığını gördü.
Sonra karardı etraf.
Ağzının kenarından hala kan sızarken.

Bir kaç yaprak daha çıkardı.
Gözü yarım açık onu kucağına ala arkadaşına bakıyordu.

Kusması durmuştu. O an içinden gülümsemek geldi.

Gözünü kapayıp gülümsedi todorki'ye
O sıra bilincini kaybetti.

Todoroki ise okul başlangıcından beri zayıflayıp solan bedene bakıyordu.
Koşarak onu hemşireye götürüyor
Aynı zamanda dua ediyordu.

İzuku'yu hemşireye bırakan todoroki
Kimse görmeden lavaboya temizlemeye gitti.

Geldiğinde kanın yayıldığını gördü.
Siyah yaprakları atıp sifonu çekti.

Bütün olan çiçekleri alıp attı ve tekrar sifonu çekti.

O sıra bir çiçek gördü.
Sadece bir çiçek

İzuku'nun içinden çıksada gözü gibi zümrüt yeşili parlak bir çiçek.
O çok güzeldi. Aynı ona benziyordu.
Dikeni çok sivriydi.

Parmağının ucunu dokununca bile küçük bir kesik atmıştı.
O çiçek aynı izuku gibi güzel kokuyor.
Bakınca huzur veriyordu.

Eline aldı küçük küçük kesik açsada umrumda değildi. O çiçeği saklayacaktı.

Çünkü biricik ve tek arkadaşının kustuğu onca çiçeğin arasından izuku'nun güzelliğini belli eden tek çiçek oydu.

Tuvaleti temizleyen todoroki geri arkadaşının yanına döndü.
Uyanmıştı.

Tüm sınıf başındaydı.
İkisinin gözleri kesişti.
İzuku ayaklandı ve todorki'ye yürüdü.

Todoroki'nin hiç beklemediği bir anda ona sarıldı ve başını göğsüne gömdü.
İlk defa böyle sıcak bir his hissedince şaşıran todoroki önündeki minik bedene kollarına sardı.

Neden bu kadar iyi hissetmişti.

Neden arkadaşı gözü önünde ölüp gidicekti.

Neden bu kadar şey paylaşıp derdini paylaştığı arkadaşı gözü önünde acı çekiyordu.

Gözündeki yaş yeşil saçlara damladı.

Artık son 3 günü vardı.

Sadece 3 gün.

Hanahaki? BakuDekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin