III.

552 32 23
                                    

Gözlerime inanamıyorum. Bu gerçekten senmiydin?

Fırat hala şaşırmış birşekilde Barış'ı izliyordu, onu gördüğü için mutlumuydu? Yoksa bir psikopatın hayatta olmasından memnun değilmiydi? Kafası çok karışmıştı. Gözlerini kırpamıyordu ve ondan sonra Barış ona;

B: "Beni adından seslenmen ne hoş, çok uzun zamandır senin sesini duymadım"

Fırat, Barış'ın sesini duyduğunda yavaşça ayağa kalkmıştı.

F: "Sen... ama sen nasıl yaşıyorsun?..."

B: "Hikayemizi nasıl burada bittirebilirdim ki? Nasıl bütün eğlenceyi geride bırakabilirdim ki? Özelliklede seni."

Diye cevap vermişti kıkırdayarak. Fırat mimiği oynayacak durumda bile değildi. Zaten dudaklarını konuşturmak için çok zor oynatıyordu. Daha sonra dayanamayıp Barış'ı kendine çekti ve iki ellinide onun sırtına koyarak aniden sarıldı. Bu seferde Barış'tı saşırmış olan. Onun ellerini kendi sırtında hissetiğinde hafif bir kızarmıştı. Kendi karnında kelebkler uçuşuyormuş gibi hissediyordu, hemde ilk defa. Fırat ona sarılır sarılmaz onun kulağına;

F: "Cezaevine geri döneceksin. Bunu biliyorsun dimi?"

Barış bunu duyduğunda morali bozuldu ve ona;

B: "Bunu sonra konuşsak mı? Bu anı bozmasan diyorum."

F: "Peki..."

Fırat hala sarılırken hafifçe gülümsemeyi başarmıştı. Kendi gözlerini kapattı ve ona daha sıkı sarıldı. Aradan birkaç dakika geçtikten sonra sarılmayı kırarlar.

F: "Gel şimdilik benim evime, sabah Nazlı'yı okula götürdüğumde bu konu hakkında herşeyi konuşacaz."

B: "Olur, peki, benim için uyar"

Derler ve eve doğru yürümeye başladılar. Yürurken hiçbiri konuşmadı bir sessizlik oluşmuştu aralarında. Daha sonra eve geldiklerinde Fırat kanepeye bir örtü ve bir yastık getirerek.

F: "Burada uyuycan, senin için okey mi?"

B: "Okey okey"

Diye cevapladı gülümseyerek, daha sonra kanepeye yattı ve kendi kafasını yastiga yaslayarak yorganla kendini örtü. Fırat onu izledi ve daha sonra kendi yatak odasına dönerek kendi yatağina yattı...

Sabah olduğunda ilk uyanan Nazlı olmuştu, hemde erken yattığı için baya erken uyanmıştı. Kendi yatak odasından çıktı ve kanepede Barış'ı gördüğunde şaşırdı. Onu hatırlıyordu ve onun öldüğünü biliyordu. Ona Fırat ile Büge herşeyi anlatmıştı ve daha sonra Barış'tan gozünü ayırmayıp çığlık attı. Barış aniden bir çığlıkla uyandı, o kadar ödü koptuki kalbi onu terk edecekmiş gibi hisedderek:

B: "Anskm, ne oluyor ya!? Ne bağırıyorsun!?"

Nazlı Barış'ı gördüğünde ondan hala korkuyordu, hemen Fırat'ı cağırmaya çalışarak;

N: "Baba! Baba lütfen gel-"

Diyecekken Fırat kendi odasından çıkmış elinde bıçak tutuyordu. Barış'ın Nazlı'ya birşey yaptığını düşünmüştü kendisi bile çok korkmuştu. Barış, Fırat'ın bıçakla yatak odasından çıktiğını görerek;

B: "Çüş, bu kadarda korkmayın benden oğlum, aşılarım yapıldı merak etmeyin ısırmam sizi"

Kim olsa onu görse şaşırırdıki zaten, korkardı ki zaten. Eski Barış geri dönmüştü, yani belkide katil olmaya devam edecekti...

N: "Baba, Barış abi burda ne yapıyor?"

Diye sormuş hala korkmuş ses tonuyla. Nazlı'yı anlayabiliyordum, bunu gerçekten atlatmak onun için kolay olmayacak gibiydi. Öldüğü düşundüğu bir adam şimdide yaşıyor, bir katil yaşıyordu...

Fırat, Nazlı'nın o korkmuş dolu gözlerine baktı ve bıçağı masaya koyup hemen eğilerek ona sıkıca sarıldı.

F: "Kızım, sana herşeyi anlatacağım tamam mı? Ama şimdilik sen kimseye onun yaşadığını bahsetme anlaştık mı?"

Nazlı, Fırat'a sarıldıktan sonra kafasıyla onayladı. Gerçekten çok cesur bir kızdı. Barış'ı gorür görmez Fırat'a haber vermesi... aynı zamanda da akıllı bir kızdı. Daha sonra Fırat kahvaltı hazırlamaya başladı ve o sırada Barış ne Nazlı'yla yada ne Fırat'la konuşmuyordu. Ev sessizdi. Fırat sofrayı hazırladığinda herkes oturdu ve kahvaltı etmeye başladılar.. Aradan birkaç dakika gittikten sonra Fırat Nazlı'yı okula götürdü ve geri geldiğinde kanepeye oturarak Barıs'ta onun yanına oturdu.

B: "Büge'yle evlenmişsin... ikinci kez aldatılıyorum ben"

F: "Evlendim, ve dün ayrıldım."

B: "nE? Ciddimisin?"

F: "Evet ciddiyim, zaten ilişkimizin devam etmeyeceği belliydi. Ikinci kez bende aldatılıyorum"

Bir an birbiriyle bakıştılar ve daha sonra ikiside gülmeye başladı.

F: "Ah Büge ah... ne yaptın bize"

Fırat, sonra masada kalmış yüzüğe bakar ve onu eline alarak;

F: "Bak, buydu Büge'nin. Utanmadanda dün bunu buraya bıraktı ve evi terk etti, terbiyesiz..."

B: "Istiyorsan bana ver, ben takayım."

Fırat, Barış'ı duyup bir anda yanakları pembeleşti. Ikiside birbirine bakıyorlardı ve daha sonra ona;

B: "Yok yani istemiyorsan verme"

Fırat, bunu düşündü ve yüzüğu kendi cebine koyarak ona vermedi.

F: "Herneyse, hadi cezaevine"

Deyip ayağa kalktı ve Barış'ın da ayağa kalkmasını bekledi. Barış onu duydu ve kıkırdamaya başlayarak;

B: "Kuralları unutuyorsun Savcıı"

Dedi şeytan yüzüyle kıkırdarken ve daha sonra cebinden bir silah çıkararak ayağa kalktı ve onun kafasına doğru hedefledi. Fırat, silahı gördüğünde gerilmeye başladı ve ona;

F: "Manyak ne yapıyorsun? Indir o silahını"

B: "Ben geri döndüm savcı, burda herşey istediğin gibi olmayacak. Benimde kurallarım var, anlaşma yapacağız seninle. Aksi takdirde sonuçlarına katlanırsın. Benim senden tek istediğim şey, beni cezaevine götürmeyeceksin, beni polislere şikayet etmeyeceksin. Kapiş?"

F: "Peki tamam dur.. benimde istediğim birşey var."

B: "Peki, dinliyorum"

F: "Herhangi bir canlının, bir insan veya hayvan fark etmez. Kimseyi öldürmeyeceksin, kapiş?"

B: "Ee ama çok şey istiyorsun savcı, ben eski Barış olmaya geldim."

F: "Barış, lütfen. Bak söz veriyorum seni polislere şikayet etmem, hatta aksine senin hakkında dosyalar bulucam ve senin masum olduğunu kanıtlamaya çalışıcam. Ama bana birşeyde söz vermen gerek, başka kimsenin daha canını almayacaksın. Bana yapılanları, bir başkasında da olmasını istemiyorum..."

B: "... üfff peki, tamam. Söz."

Barış silahını indirdi ve kendi cebine koyup elini onna uzatır. Fırat onun eline baktı, ve daha sonra onun kahve gözlerine bakarak onunla el sıkışır. Daha sonra Fırat'ı biri arar ve Fırat telefonu açar...

Devam edecek...

𝐒𝐓𝐀𝐘˚₊· ͟͟͞͞➳❥«FIRBAR»...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin