8.Bölüm "Geçmişin Güzellikleri"

725 23 3
                                        

Şarkı/Pvris-Old Wounds8

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şarkı/Pvris-Old Wounds
8.Bölüm "Geçmişin Güzellikleri"

Hayat neden Kuzey'in varlığını sürekli hatırlatıp duruyordu? Ben hayatımı tam yoluna koyayım diyordum biri kalkıp yine Kuzey'i karşıma çıkarıyordu. Hayatın derdi neydi benimle? Neden sürekli içime huzursuzlukların yenisini ekliyordu? Ben ne yapmıştım da bedelini ödüyordum?

"Kızmadın mı?" dediğinde başımı iki yana salladım.
Sonuçta abisine rağmen bana iyi davranıyordu. Abisi gibi değildi. Abisinin yaptıkları yüzünden onu suçlayamazdım ya. O zaman Kuzey'in bana yaptığından ne farkım kalırdı?

Ben hala sorumun cevabını alamamıştım. Üçüncü kez sormak istemiyordum. "Hala cevap vermedin."

"Doğru pardon. Senin, benimle olduğunu biliyor." dediğinde aniden ona baktım. "Ne?" diye bir kelime çıktı ağzımdan istemsizce. Nasıl yani söylemiş miydi?  Güvenmemeliydim.

"Hey öyle düşündüğün gibi değil. Hem seni rahatsız edemez artık. İçin rahat olsun." Dudaklarımı birbirine bastırdım. Sorunu çözebilmiş olduğundan emin miydi? Çünkü içimdeki korkuyu dindirmiyordu. "Eminsin değil mi?" diye mırıldandım. Başını salladı.

Araba işlek bir caddede durmuştu. "Buralarda iş bulma olasılığın daha yüksek." Camdan etrafa baktım. "Sağ ol." diyerek arabadan indim. "Bir şey olursa ara." diye seslendi. Uzaktan başımı sallayıp ardından elimi salladım. Göz kırpıp arabasıyla uzaklaştı.

Etrafa bakarak yürümeye başladım koca caddede.
Ellerimi montumun cebine soktum. Gözlerim dükkan camlarında asılı kağıtlardan arıyordu. Bir kafenin camındaki kağıdı örmemle içeri daldım.

Kasiyerin yanına ulaştım. Sarışın bir kızdı. Dikkati telefondaydı. "Merhabalar hala kasiyer arıyor musunuz?" Başını telefondan kaldırıp telefonunu pantolonunun cebine sıkıştırdı. "Evet. Sizi Ayhan Bey'in odasına yönlendireyim." Başımı sallayıp onu takip ettim.

Bir kapının önüne geldiğimizde durduk. Kız kapıyı tıklattı. İçeriden "Gel." kelimesi duyulunca içeri girdi. Benimde içeri girmem için bekledi. Gri saçlı, zayıf bir adamdı.

"Ayhan Bey, kasiyerlik içi-" derken adam, kızın sözünü kesti. "Tamam. Sen çıkabilirsin." dedi sertçe. Kız hızlıca odadan çıktığında adamla biz kalmıştık.

Bakışlarını bana çevirip konuştu, "Hemen yarın saat yedi de burada ol, başlayabilirsin. Kızlar sana işini gösterir." Başımı salladım. Ne çabuk iş bulmuştum. "Şimdi çıkabilirsin." dediğinde odadan ayrıldım. Bu kadar hızlı iş bulacağımı tahmin etmemiştim. Kafeden çıkıp sokakta yürümeye başladım. Şimdi ne yapacaktım? Param olsa en azından bir yere oturup bir şey içerdim ama yoktu. Gamze'nin şirket telefonu cebimde titremeye başladığında cebimden çıkarttım.

KAFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin