Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
bu fotoğraftaki kıyafetleri giydiğini hayal edin aşklar...
tamamen hazırlandıktan sonra dışarı çıktım ve metroya bindim. Elimdeki karta kısa bir bakış attım..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(aşklarım kusura bakmayın ancak bu kadar yapabildim 3-4 saattir bu kart ile uğraşıyorum beceremedim yaa. sinirimi bozdu çok özeniyorum ama olmuyor lütfen bununla idare edinn)
metrodan indim ve bir kaç sokak yürüdüm. sonunda Mochi Pizzacı'sı tabelasını gördüm ve sakin sakin yürüyerek içeri girdim.
İçeri girer girmez bi rahatlık geldi. içerisi o kadar güzel dizayn edilmişti ki anlatamam. insana ister istemez huzur veriyordu.
neredeyse tüm masalar boştu. en köşeye geçip oturdum. Bir tane garson elinde menü ile masama doğru yaklaşıyordu.
yakalığında Sanzu Haruchiyo yazıyordu. Saçları Pembeydi ve dudak çevresinde iki tane yarası vardı. baklava desenine benziyordu..
çok garip bir tipti.. bi tık da ürkünç. menüyü masama bıraktı ve "Hoşgeldiniz. Ben Sanzu." dedi.
bende gülümsedim ve "Hoşbuldum ben de Chifuyu. Buraya biri ile görüşmeye geldim. ve tabii karnımı doyurmaya" :) dedim.
o da hafifçe gülümsedi ve "Yardımıma ihtiyacınız olduğunda beni hemen ileride bulabilirsiniz.. Şimdii kimi arıyordunuz?" dedi
güldüm ve "Teşekkür ederim tabii size ulaşırım.. aradığım kişi Rindou diye bir çalışan"
"Rindo mu?"
"Evet ne oldu ki?"
"Şey.. hiç bir şey olmadı. ben onu çağırayım"
dedi ve hızla uzaklaştı.. nedense kahkahasını zar zor tutuyormuş gibi bir ifadesi vardı yüzünde..
2 dakika sonra çalışan kıyafeti ile gülümseyerek gelen bir Rindou gördüm.
o gülümseyince ben de istemsiz bi şekilde gülümsedim. yanıma geldi ve "Gelmeni beklememiştim" dedi.
güldüm ve "Bende geleceğimi düşünmüyordum açıkçası ama bi daha gelme fırsatım olur mu bilemedim ve beleşe pizza yemeyi de kaçıramazdım sonuçta."
koca bi kahkaha attı ve "Çok açık sözlüsün ama bu oldukça hoşuma gitti sen iyi birisin Chifuyu" dedi.
gülümsedim ve "O zaman bana büyük boy pizza getirir misin Rindou?"
"Tabi ki Chifuyu Matsuno."
tekrar güldü ve gitti. yaklaşık yarım saat sonra elinde iki tepsi ile geri geldi.
güldü ve karşıma oturdu. sonra da pizzamı uzatıp "Afiyet olsun sevgili müşterim" dedi ve yine bir kahkaha patlattı.
güldüm ve beleşe aldığım pizzamı yemeye başladım.. afiyetle pizzalarımızı bitirdikten sonra biraz sohbet ettik. saate baktığımda 22.45 olduğunu gördüm.
zaman fazla hızlı akmıştı.. alelacele sandalyeden kalktım ve Rindou'ya sarılıp "Ben yarın ailemin yanına Londra'ya gidicem yeni arkadaşım. bu yüzden bugün geldim aslında. bir daha fırsat bulabilir miyim bilemedim ben de geldim." dedim
şaşırdı ama o da bana sarıldı ve "pekala Chifuyu. Öyleyse sana numaramı vereyim belki yazışırız" diyip gülmeye çalıştı
ben de tebessim ettim ve "pekala" dedim..birbirimize numaramızı verdik ve sonra dükkandan çıktım.
metro istasyonuna gittim ama metrolar çalışmıyormuş.. grevdelermiş.. ne yapacağımı bilemedim.. karşıda bir park vardı. orada oturmaya ve biraz vakit öldürmeye karar verdim
bi motor sesi duydum.. motorlu bi çocuk geçti.. sonra kafasını arkaya çevirip bana baktı.. motorunu döndürüp geri geldi.. ve kaskını çıkardığında şoka girdim
