YILDIZLAR ARASINDA

~LOSYON~

"Traş losyonumu mu sürdün sen !? "

Korku ve hayal kırıklığı ile dolu bakışlarla yüzüne bakıyordum.Yapmamam gereken bir şeyi yapmışım gibi bakıyordu ve itiraf etmem gerekiyordu ki yakından çok ürkütücü görünüyordu.Kormam gereken birşey yapmamama rağmen kalbim yerinden fırlayacak gibi atıyordu ve bu denli yakın olduğumuzdan hissediyor olabilirdi.Biraz daha bu pozisyonda kalırsam belimin tutulacağını göz önüne alarak doğruldum.

"Hyung ,sanırım losyonlarımız aynı.Ben de yıllardır o markayı kullanırım.Çok memnunum gerçekten.Doğru tercih yapmışsın.Hiç kaşındırmıyor değil mi ? "

Zoraki gülümseyip sanki yıllardır arkadaşmışız gibi elimle omzuna bir tane geçirdim.

"Kızları da etkiliyorsundur o losyon kokusuyla değil mi , köfte seni."

Şuan durumdan sıyrılmak için hayatımda kullanmadığımız kelimeleri kullanıyordum.Çok iyi rol yapmama ve iyi kıvırmama rağmen numaramı yememişti.Ellerini göğsünde birleştirip ;

" Ben gülüyor muyum ? " dedi.

" Nasıl olurda senin gibi bir ergen benim kullandığım o pahalı losyonu kullanabilir ? Sen buna inana biliyor musun ? "

Eliyle çenemden öyle bir tutmuştu ki dişlerimin ağzımdan fırlayacağını düşündüm.Dudaklarım büzüldüğü için sesim ördek gibi çıkıyordu.

"Geldiğin günden beri üzerinde bir tuhaflık var ve korkarım bu tuhaflığın bizi de etkiliyor.Davranışlarına dikkat et.Unutmadan bir daha eşyalarıma dokunma."

Kafamı sallayıp eve yöneldim.Arkamdan baktığını hissediyordum.Ellerimde anlam veremediğim bir soğukluk vardı.O gerçekten tuhaf biriydi.Hızlıca eve girip bir daha konuşmamak için dışarı çıkmayacaktım fakat o benden önce davranıp yanıma kadar geldi.Yanımdan geçerken bilerek omzuma çarpıp benden önce kapıyı açtı.Bende arkasından içeri girmek için adım atmıştım ancak kapıyı suratıma kapamasıyla burnumu feci bir şekilde kapıya çarptım.İki elimide isteksizce burnuma götürüp öyle bir çığlık attım ki evdeki herkesin duyacağından emindim.Çığlığım üzerine o da sanki biri ensesine vurmuş gibi irkilip şaşırmış bir yüz ifadesiyle bana bakıp ;

"Ne bağırıyorsun be ?" dedi.

'' Burnuma çarptın kapıyı ! Sanırım burnum kırıldı.! ''

''İsteyerek olmadı.''

Burun sızımın geçmesini beklerken bıraz sonra herkes kapıya geldi.Donghae ve Siwon Oppa yerde olduğumu görünce koşarak yanıma geldiler.Çalışmalarını böldüğüm için içimde bir suçluluk duygusu hissetmiştim.Burnum daha da çok sızlamaya başladı ve sanırım kanayacaktı.

''Neler oluyor burada ? ''

Leeteuk oppa bana ardından Yesung Oppa'ya baktı.

''Hyung , ben çok özür dilerim çok üzg-''

''Hyun Jae ! Burnun kanıyor ! '' Donghae Oppa parmağının ucuyla burnumu gösterdi.Siwon Oppa'da başını onaylarcasına sallayıp ;

''Evet pamuk tıkamalıyız.'' dedi.Donghae Oppa ve diğerleride gözlerini büyüterek bakarken O da açıklama gereği duyarak ;

'' Şey yani burnuna..'' dedi.

''Kapı çarptı Hyung.Rahatsız etmek istemedim özür dilerim.'' Leeteuk Oppa elini sallayıp ;

''Sorun yok.Zaten çalışma bitmişti.Hyun Jae için bir pamuk ve yarabandı getireceğim.Siz de uslu durun.'' deyip üst kata çıktı.

Eunhyuk Oppa ortalarda görünmüyordu.Nerede olduğunu soracaktım ancak salondan büyük bir gürültü gelmesiyle hepimiz oraya baktık.Eunhyuk Oppa yerde yatıyordu.Ağzımdan küçük bir çığlık çıkmıştı ama ben hariç herkes gülüyordu.