Bölüm 37

22.6K 688 40
                                    

BÖLÜM 37

İnsanlar her zaman her yerde acıkmışlardır; ama her zaman her yerde erdemli olamamışlardır.

(Socrates)

HABERCİ DENİZ KABUĞU

Geceyi her zaman ki gibi Ay taşı dağında geçiriyorum. Bulutlar gözümde farklı nesnelere dönüşüp duruyor. Pamuk tarlasını andıran bulutlar... Kimi üç yapraklı yoncaya kimi ise kılıca yada ok ve yaya dönüşüp duruyor. Korkuyorum ve kendimi mutsuz hissediyorum. Ben sadece mutlu olmak istiyorum. Sanki imkansızı istiyormuşum gibi...

Cebimden annemin bana verdiği bileti çıkarıyorum. '' Mutluluğa götüren bilet.'' diye tıslıyorum. Annemi hatırlamak hem beni mutlu ediyor hemde içimde bir şeylerin sızlamasına neden oluyor. Keşke bu bilet beni alıp mutluluğa götürse. Anneme götürse.

Güneşin doğması ile birlikte çan sesleri 5.bölgede yankılanıyor. Burada ki monoton düzene neredeyse alıştım fakat yinede evimde olmak isterdim. Cenaze töreninden sonra ne Topaz'ı nede Jade'i gördüm. Kabuğuma çekilmem gerekiyordu. Gelecekte ki kötü gün yani Akik'in beni öldürdüğü gün zihnimin odalarına davetsiz bir misafir gibi yerleşmişti. Ölüm sahnem gözümde canlanıp duruyordu. Belkide olayı dramatize ediyordum. Bu acınası bir durumdu , kendime acıyordum.

Tüm öğrenciler cinsiyetsizler okulunun önünde toplanıyor.Bayan Noah,her gün olduğu gibi bugünde nazik edasıyla '' Haydi, toparlanın toparlanın. Daha hızlı.''

Bayan Noah'ın elinde kocaman bir cam fanus var. Fanusun içerisinde ise beyaz taşlar. Topaz yanıma geliyor, Jade ise görünürlerde yok.

'' Seni en son cenazede gördüm. Nerelerdeydin seni merak ettim?'' diyor.

'' Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. Kalabalıktan uzaklaşmaya ihtiyacım vardı.'' diyorum ve başım öne doğru eğiliyor.

'' Nasıl istersen...'' diyor Topaz. düşüncelerim kıvranıyor. Keşke bu mümkün olsa. Her şey istediğim gibi olsa.

'' Bunlar ne?'' diye soruyorum Topaz'a merakla.

'' Bir fikrim yok.'' diyor. Ürperiyorum.

'' Bu korkunç.''

'' Korkunç olan şey ne?'' diyor Topaz şaşkınlıkla fısıldayarak.

'' Senin gibi yürüyen bir kütüphanenin cam fanus içerisindeki beyaz taşlar hakkında bilgi sahibi olmaması. Sanırım dünyanın sonu geliyor.'' diyorum ve resmen Topaz ile dalga geçiyorum.

'' Kapa çeneni Ametist.'' diyor. Kıkırdıyorum.

'' Daha hızlı olun ve beni izleyin.'' Diyor bayan Noah, ardından ormana doğru ilerliyor. Sürü halinde ormana doğru ilerliyoruz.Orman sarı pelerinli cinsiyetsizlerle doluyor. Cinsiyetsizler aralarında fısıldaşıyor.

'' O fanusun içindekilerde ne öyle?'' diyor Akik. Ve gelecekte ölümümü üstlenecek olan kişinin sesini duymak beni ürkütüyor , ellerim istemsizce titriyor.

'' Neyin var senin?'' diyor Topaz titreyen ellerime bakarak.

'' Hiçbir şeyim yok. İyiyim.'' diyorum fakat yalan söylüyorum tabi ki de iyi falan değilim. Bildiğim her şeyi Topaz'a anlatmak istiyorum ancak kendimi dizginliyorum . İçimdeki ses şimdi değil, henüz zamanı var diyor.

'' Görmüyor musun? Fanusun içerisindeki şeyler taş.'' diyor hırıltılı bir ses. Bu ses ikizim Jade'in sesi. Jade yanıma geliyor ve en önde yerimizi alıp dersi dikkatle dinliyoruz.

Cinsiyetsiz ve Sulh SırdaşlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin