Bölüm 4 - Mahkumun sırrı

3.1K 405 17
                                    

BÖLÜM 4

KÜRE

''Turmalin, Godric'i ayıltmaya çalışır mısın?" Diye seslendim sınıfın ta diğer ucundan.

"Tabiki öğretmen Ametist." Dedi Turmalin saygıyla. Yaşıtlarının ve diğer cinsiyetsizlerin aksine çok zeki bir çocuktu. Daha sonra oturduğu yerden fırlayıp kristalin baş ucunda baygın halde bulunan Godric'in yanına gitti. Kıkırdamamak için kendimi zor tutuyordum çünkü Godric ciddi manada komik görünüyordu. Korkudan yüzündeki cillerin üzerini ter taneleri kaplamıştı. Sınıfta bulunan öğrenciler kristale bakıp kendi aralarında fısıldamaya başladılar. Fısıltılar şu yöndeydi:
"Sadece saydam kristal bir küreymiş."
"Hiç parlak görünmüyor, nasıl ona bakarken kör olabiliriz ki?"
"Bu kristal kürenin bizi taşlaştırma olasılığı neredeyse yok! Hala sapasağlamız."
"Ah! " diye sızlandım kendi kendime. Nasıl olurda bu kadar kesin cevaplara bir anda tüm kalpleriyle inanabiliyorlardı bu çocuklar? Bu ilginçti. İnsanlar çok ilginçti.
Turmalin, Godric'in yanaklarına vurup , "İyi misin? Uyan Godric!" Derken pencerenin yanına ilişip bütün perdeleri kapattım. Oda karanlık olduğu anda kristal küre ışıl ışıl aydınlanmış ve tüm odayı aydınlatmıştı.
"Vuhuuuu!" Diyerek şaşkına dönmüştü tüm öğrenciler.
"Bu inanılmaz! Nasılda parlıyor! " dedi Adela.
Cinsiyetsizlerin gri bedeni loş ortamda ışıl ışıl parlıyordu. Cinsiyetsizler masanın üzerindeki kristal gibi parlıyordu, onlar sanki birer mücevherdi. Godric uyandığında anlamsızca sordu.
" Öğretmen Ametist, şuan parlak kristal küreye bakıyorum ve hala kör değilim acaba neden?"
Ters ters bakıp, " Yoksa kör olmak mı istiyorsun Godric? Dersten sonra memnuniyet ile gözlerini oyabilirim."
Tüm sınıf kahkaha attı ve tabi Godricte.
Boğazımı temizleyip, " Kristal küre sadece karanlıkta parıldar. Ve kristal küre sadece hayvanların türlerini kör edebilir ve taşlaştırabilir, yani bu şu demek oluyor. Cinsiyetli ve cinsiyetsizler bu küreden zarar görmezler. DNA'lar ile oynamak sihir gibi bir şeydir. İstediğin türü koruyabilir, istediğin türe zarar verebilirsiniz. Şimdi beni iyi seyredin!" Dedim ve pelerinimin cebine sıkıştırdığım yavru Anka kuşunu çıkardım.
"Sizcede çok ponçik bir kuş değil mi?" Diye sordu.
"Evet," derken çok sevimli görünüyordu tüm öğrenciler.
"Pekala. O halde sevgili anka kuşu kristal küreye doğru uç ve onun üzerine kon!" Dedim anka kuşuna bakarak konuşmuştum. Anka kuşu sanki bu emri vermemi yıllarca beklemişcesine kanatlarını çırpmaya başladı ve havalanıp sınıf içinde birkaç tur attı. Anka kuşunun uçması büyü gibi bir şeydi. İnsan istemeden de olsa büyüleniyordu. Renk renk olan kuyruk tüyleri kristal küre ışığında gökkuşağı gibiydi. Anka kuşu kristal kürenin üzerine kondu. Ve birkaç saniye sonra olan olmuştu işte. Kristal küre üzerinde bulunan yavru Anka kuşunu önce gri taşa çevirmiş, daha sonra ise taşlaşmış kuşun un ufak olmasını sağlamıştı. Sınıftaki öğrenciler bir anda çığlık atmıştı. Taşlaşmış kuş bedeni kristal küre üzerinden kayarak kum gibi serpilmişti masanın üzerine. Kum tanesi değildi aslında bunlar. Bu tanecikleri küldü. Küllerin üzerinden dumanlar çıkıyordu.
"Olamaz kuş öldü!" Dedi Adela ve ağlamaya başladı. Godric'in ve Turnalininde gözleri dolmuştu. Herkes oldukça üzgün görünüyordu.
" Neden her görünene hemen inanırsınız ki? Hayır Anka kuşu ölmedi. O sadece bir süreliğine aramızdan ayrıldı. Görmüyor musunuz, küllerin üzerinden hala dumanlar çıkıyor? Yani küller hala sıcak! "

Sınıftaki dolaptan bir kavanoz çıkarıp Anka kuşunun sıcak küllerini kavanoza doldurdum.

" Bir ay sonra bugün ve bu saatte kavanozumda bulunan külleri tıpkı bir tohummuş gibi Siazem topraklarına ekeceğim. Sonrasında neler olacağını bizzat birlikte göreceğiz. Dikkat etmeniz gereken nokta şu; eğer size zarar vermek isteyen bir hayvan veya bir hayvan türü mevcutsa onu taşlaştırıp küle çevirin, eğer taşlaşmış varlığı tekrar hayata döndürmek isterseniz külleri sıcakken kavanoza doldurun ve ağzını sıkıca kapatın. Yoksa varlık sonsuza kadar yok olur! Unutmayın bunu yapabilmeniz için ortam karanlık olmalı! Kristal kürenin özelliği bu sevgili öğrencilerim. Şimdi Adela git ve elini yüzünü yıka, ağlamaktan şişmiş olan gözlerini bir daha görmek istemiyorum, Turmalin : Godric 'in üzerini değişmesine yardım et. Tüm gün sidik kokmamalı! Ve sen Godric karşıma bir daha ki çıkışında ödlek biri olmamanı tavsiye ederim! Dersimiz bitmiştir. Dinlediğiniz için teşekkür ederim." Dedim. Nefes almadan konuşmuştum.

"Biz teşekkür ederiz öğretmen Ametist." Dedi tüm sınıf ve tam o sırada sınıfın kapısı üç kez çalındı.
"Tak! Tak! Tak!"
"Girin!"

Cinsiyetsiz ve Sulh SırdaşlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin