BÖLÜM 42

24.5K 642 39
                                    

ARALIK

BÖLÜM 42

YARI FİNAL

''Savunma halinde olan bir birlik yenilmeye mahkumdur,bu askerlik sanatının bir aksiyonudur.

(Napoleon) '' diyor Topaz bu yüzden saldıran taraf sen olmalısın. Gri salonda asılı olan panoya baktığımda Lapis ve benim adımı karşı karşıya olduğunu görüyorum. Zirkon ve Akik'de birbiri ile eşleşmiş. Zirkon her zamanki zavallı bir böcek gibi çünkü Akik tarafından acımasızca katledilecek.

'' Lapis'i alt edersen Akik ile final düellosu olacak. Biraz daha pratik yaparsak Akik'ide alt edersin ve hop diye şampiyon olursun. Cinsiyetsizler okulunda yeni bir cinsiyetsiz öğretmen... Ne de güzel olur?'' diyor Topaz geçen her saniye beni desteklemeye devam ediyor. Avuçlarım da ki teri sarı pelerinime silip el örgülere yapışmış olan diğer cinsiyetsizlere göz atıyorum.

'' Başlasın artık şu lanet düello!'' diye bağırıyor üst sınıftaki cinsiyetsizler.

'' Topaz?'' diyorum yutkunuyorum.

'' Evet,'' deyip gözlerimin derinliklerine bakıyorum.

'' Lapis'e yenileceğim. Akik ile final maçı istemiyorum. Bir anı iki kez yaşamak istemiyorum.'' diyorum.Sesim titriyor ve aklım gün geçtikçe karışıyor.

'' Saçmalıyorsun.'' diyor Topaz yüzünü buruşturup ensesini sıvazlıyor.

'' Daha dolunaylı gecede değiliz ve kar yağmadı. Bu senin için çok iyi bir şans. Düşmanını tanıman için bir armağan. Lapis'i patakla!'' diye bağırıyor.

Günlerdir ortalıkta gözükmeyen tıpkı kardeşim Jade gibi benden uzak duran Şakşakcı gri salona giriş yapıyor.

'' Beş dakika sonra dönerim.'' diyip Topaz'ın yanından uzaklaşıyorum.

'' Hey! Nereye?''

'' Önemi yok.''

Şakşakcıyı salondaki sandalyesine oturmadan yakalıyorum. Kolunu sıkıca tutup onu kendime doğru çekiyorum.

'' Neden benimle konuşmuyorsun?'' diyorum ve gözlerimi tıpkı keskin bir bıçak gibi Şakşakcının üzerine deviriyorum. Şakşakcı düz saçlarını okşayıp, mavi fularına çeki düzen vererek,

'' Şakşakcı Ametist ile konuşmak istemiyor.'' diyor sorduğum soruyu doğruluyor. Soruma yanıt alamamakla birlikte

'' İyi ama neden?'' diyorum. Sesim vızıltı gibi çıkıyor. Kalabalıktan sesler yükseliyor çünkü Zirkon ve Akik'in düellosu resmen başlıyor.

'' Sadece cinsiyetlilerin katil olduğunu düşünürdüm. Ancak öyle değilmiş. ''

diyor ve ilk kez şakşakcıyı alkış tutmazken görüyorum.

'' Bu da ne demek?'' diye soruyorum. Şakşakcıya sürekli doğrulttuğum soru cümleleri beni rahatsız etmeye başlıyor.

'' Şakşakcı asla bir katil ile konuşmak istemez!'' Şakşakcının sesi o kadar keskin ki ''Katil'' kelimesi derhal kulağıma ulaşıp zihnimde can buluyor. Şakaklarım hiddetle zonklarken nefesim keşilmişcesine tıkanıyorum. Nefes alamıyorum. Bakışlarım donuklaşıyor.

'' Katil mi?'' diyorum kekeleyerek. '' Ama ben.... Ben bir katil değilim.''diye sızlanıyorum. Bir karıncayı bile öldürmemiştim ki bu güne dek, nasıl katil olabilirdim? Nasıl bir canlının hayatını alabilecek kadar cani olabilirdim?

'' Hayır! Hayır! Hayır!'' diyor şakşakcı gözlerini kaçırıp kendi etrafında dönerken parmaklarını belirsiz hareketler ile sağa sola savuruyor.

Cinsiyetsiz ve Sulh SırdaşlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin